Ben Ben Ben Nedir Bu Narsisizm?

Terapistci
Türkçe Yayın
Published in
3 min readFeb 5, 2021

Türkçemize özseverlik diye geçen narsisizm kelimesi ismini Yunan mitolojisinde bulunan Narkissos’dan alır. Antik Yunan’larda kendi dış görünüşüne tapan bir kişiyle ilgi bir efsaneleri vardır. Bu efsane kısaca şöyleydi. Çok güzel biri olan ve kendine aşık olanlara aldırmayan bir peri kızı Echo bir gün avlanan bir avcı görür ve ona aşık olur. Narkissos adındaki bu avcı peri kızı olan Echo ya karşılık vermez ve onu kendinden uzaklaştırır. Echo bu durum karşısında günden güne eriyerek kara sevdasından dolayı ölür. Bütün vücudundan kalan kemikler kayalara, sesi ise bu kayalarda eko dediğimiz yankılara dönüşür. Güzel bir periyi reddettikten sonra susayan Narkissos bitkin bir şekilde nehir kenarına gelir ve kendi yansımasıyla karşılaşır ve daha önce fark edemediği bu güzellik karşısında ona aşık olur. Daha önce kimseyi sevmediği kadar sevmiştir kendini. O andan sonra ne su içebilmiştir ne de uzaklaşabilmiştir. Günden güne eriyerek orada ölmüştür. Öldüğü noktada bir çiçek bitmiştir ve biz de o çiçeğe şu an narcissus ( nergis ) diyoruz.

Bu efsane bize özseverliğin (narsisizmin) ana fikrini aktarıyor kişinin bazen kendisini zarar verici boyutlarda olsa dahi üstün görmesi. Sadece efsanelerde karşımıza çıkan bir kişilik biçimi değil aslında psikologlar tarafından sınıflandırılan ve araştırılan bir konu. Özseverliğin (narsisizmin) psikolojik tanımı ‘Kendini fiziksel ve ruhsal yönden aşırı beğenen, üstün gören; sürekli beğeni, ilgi ve onay bekleyen; gittikleri her yerde hemen özel ilgi göreceğine üstün bir yeri hakettiğine inanan kişilerdir.’ En güzel, en yakışıklı, en başarılı yani olumlu enlerin sahibi ya onlardır ya da onlar olacaktır. Özel davranılmayı hak ettiklerini düşünürler. Bireyin benlik saygısı sanki hep dışarıdan gelecek olan ilgi, beğeni ve onaylarla beslenmektedir. Kendilerini yüceltmek, daha üstün görmek ve göstermek için başkalarını sömürürler. Arkadaşlıkları genel de faydacılık içindir. Başkalarının duygu düşünce ve gereksinimlerine empati göstermezler. Bu nedenle ilişkilerinde bencil olarak tanımlanırlar. Narsistler genel olarak ilgi ve gücün peşinde bazen politikacı, bazen ünlü bazen de bir kuruluşa lider olabilir. Tabii ki bu güç pozisyonlarının peşindeki herkese narsist diyemeyiz. Bazıları tam potansiyellerine ulaşmak veya diğerlerinin yaşamlarını iyileştirmeye yardımcı olmak gibi olumlu nedenleri vardır ama narsist kişilerin asıl amaçları gücün ona getirdiği mevki ve ilgidir. Bazı narsistler içe kapanık ve sessiz olabilir. Kendilerini layık görme hisleri güçlüdür ama kolayca kendilerini tehdit altında hissedebilir ve yetersiz görebilir. Eleştiriye dayanamazlar ve kendi düşüncelerini sorgulayanlara kindar ve agresif davranabilirler. Narsistlerin genellikle kendini çok iyi hissettikleri ama etrafındaki insanların acı çektiği bir bozukluk gibidir. Narsistler teşhisinin konuşabilmesi için kişinin yetişkin olması lazımdır. Bu özellikleri gerçek bir rahatsızlık yapansa bu özelliklerin kişinin yaşamını ele alması ve ciddi sorunlar yaşatmasıdır. Narsistik bozukluğun temelinde erken çocukluk döneminde çocuğun uygun anne baba ortamında gerçek düş kırıklıkları ile karşılaşmaması, ebeveynlerin empatik ilişki gösterememesi ve ebeveynin çocuğun özelliklerini aşırı yüceltmeleri ve vurgulamalarıyla sürekli beslenen ve gereksizce büyüyen özbenlik duygusunun etkisi büyüktür. Peki narsistler bu olumsuz özellikleri iyileştirebilirler mi? Evet. Kendi davranışlarının yansımasını dürüstçe görme ve başkalarına ilgi göstermenin herhangi bir fırsatı örneğin psikoterapi veya başkasına merhamet göstermeye çabalamak yardımcı olabilir.

--

--