Beyaz Ayı Sendromu

İlkem İŞCAN
Türkçe Yayın
Published in
3 min readFeb 24, 2022
Photo by Unplash, Alex Rose

Herkese merhaba sizinle minik bir oyun oynayalım istiyorum. Bunun için on beş saniye boyunca beyaz bir ayıyı düşünmeden durabilmeniz gerekiyor. Hazırsanız, başlayalım mı?

Şimdi size sormak istiyorum. Bu on beş saniye boyunca neler düşündünüz? Peki soruyu biraz daha değiştirelim. Bu on beş saniye aranızda beyaz ayıyı düşünmeyen oldu mu?

.

Kısa bir Google araştırmasıyla “Beyaz Ayı Sendromu” olarak adlandırıldığını görebileceğiniz bu problem literatürde “İronik İşleme Teorisi” olarak yer alıyor. Konuyla ilgili çalışmaların ise Sosyal Psikolog Profesör Daniel Wegner tarafından yürütüldüğünü söylemek mümkün. Şizofreni çalışmalarıyla akademide önemli bir isim olarak kabul edilen Wegner teorisinde zihnimizin düşünmemek için kendimizi yasaklayıp engellediğimiz durumların ironik bir biçimde zihnimizde daha aktif olduğunu ifade etmiştir. Düşünmemek için yasakladığımız, kaçındığımız her şeyi daha çok düşünmeyi başlarız kısacası.

.

En yakın arkadaşınla tartıştığınızı varsayalım. Bu çözülmesi ve üzerinde düşünülmesi gereken bir durum ama acı verici bir süreç olacağı şimdiden belli olduğu için siz düşünmeyi erteliyorsunuz. Sonuç olarak sorun çözüme ulaştı mı? Hayır. İyi hissediyor musunuz? Kesinlikle hayır.

.

Konunun çıkış noktası ise Tolstoy’un erkek kardeşi ile oynadığı bir oyuna dayanır. Kardeşine odanın bir köşesine geçmesini ve aklından beyaz bir ayıyı kesinlikle geçirmemesini söyler. Kardeşi de oyun sonrasında bu süre zarfında yalnızca beyaz ayıyı düşündüğünü itiraf eder. Bunun üzerine yapılan çalışmalar psikoloji literatürüne yeni bir alan açar.

.

Yaşama stresten ve diğer tehlikeli dışsal faktörlerden bizi koruyacak mekanizmalarla başlarız. Stres ya da tehlikeli anlarında bu mekanizmalar devreye girer, biz güvenli alana geçiş için çaba harcamaya başlarız. Ancak öyle zamanlar gelir ki zihnimiz sanki hacklenir ve bu sistem devre dışı kalır. Dolayısıyla siz stres anlarında sizi koruyan güvenlik duvarından fayda göremezsiniz.

.

Biraz daha açıklayalım bu durumu dilerseniz. Hatırlamak ya da düşünmek istemediğiniz bir düşünce zihninizin orta yerinde takılı kalır. Siz bu düşünceyi beyninizden atmak istersiniz ancak bu çabanız ters teper, bu komutunuz beyin içerisinde işlerlik kazanmaz. Bu durumun zihinsel yoruculuğunun yanı sıra olumsuz duygular, kaçınma arzunuz, hoş olmayan imgeler de sürece dahil olduysa işin içinden çıkmak çok zor gelebilir.

.

Wegner’ı konuştuk, sendromun ne olduğunu ve nedenlerini konuştuk. Gelin isterseniz biraz da bu yorucu sirkülasyonun içinden nasıl sıyrılabiliriz bunu konuşalım.

Aşağıda maddeler halinde açıkladığım öneriler Wegner’a ait olmakla birlikte kişisel fikirlerimi ve tecrübelerimi de içermektedir.

1.Yeni Bir Fikir Üret: Düşünmemek için çabaladığımız konuya odaklanmak yerine aslında yeni bir fikir üretip bunun için bir alan yaratabiliriz. Örneğin beyaz ayıyı düşünmek istemiyorsanız kırmızı bir fili düşünebilirsiniz.

2.Ertelemek: Zihinsel olarak takıntıya neden olan bir düşünceyi kendi kendinize yapacağınız telkinlerle farklı bir zamana erteleyebilirsiniz. Örneğin “Bu konuyu bir saat sonra düşüneceğim, on beş dakika sonra tekrar bakacağım.” diyerek odağınızı istenmeyen düşüncelerden uzaklaştırabilirsiniz.

3.Multitasking’ten Uzaklaşmak: Aynı anda birden fazla işle uğraşmak her zaman yorucudur. Burada ise tek bir işe odaklanma hali ile istenmeyen düşüncelere karşı bir direnç sergileyebilirsiniz.

4.Düşünün ama Kontrollü Olarak: Zihninizden bir türlü çıkaramadığınız bu düşünceyi daha çok bastırmak, yok etmek yerine düşünmeyi deneyebilirsiniz. Burada önemli olan kontrolü elden bırakmamak. Bu maddenin diğerlerinden daha zorlu olduğunu kabul ediyorum ancak denemeye değer.

5.Nefes Egzersizleri: Psikolojik sorunların çözümü için üretilen tüm içeriklerde yer alan basit fakat etkili bir çözüm olan nefes egzersizlerinden bahsetmesem olmaz. Sağlıklı nefes alıp vermek, düzenli nefes egzersizleri yapmak yalnızca fiziksel değil zihinsel süreçlerinize de iyi gelir. Bunun için diyafram nefesi almaya öncelik vermenizi mutlaka eklemeliyim tabi ki.

.

Peki hala beyaz ayıyı düşünüyor musunuz?

Tıpkı benim gibi…

--

--

İlkem İŞCAN
Türkçe Yayın

Klinik Psikolog |Çokça okur, sıklıkla konuşur, yer yer yazarım. #clinicalpscyhology