Beyaz Vaka

Buket
Türkçe Yayın
Published in
3 min readMay 15, 2019

İş hayatıma başladığım günden beri kendimde gözlemlediğim değişiklikler beni her geçen gün daha fazla üzer oldu .Üzdüğü kadar sorgulamaya da teşvik eder bir hal aldı. Başlıklar hep aynı aslında şöyle ki:

1-ANTİ TEŞEKKÜRCÜLÜK

Daha çok ikili ilişkiler için söylenen “Beklentiler üzer.” cümlesi aslında iş hayatı için de bir o kadar geçerli . Baktığınızda bir beklenti için yaptığınız bir iş veya bir çalışma şekli yok ancak yine de bu kadar emeğin ardından insan “Teşekkür ederim.” veya “Ellerine sağlık, çok emek harcadın.” cümlesini duymayı beklediği gerçeği ile karşılaşıyor. Ancak iş veren veya yönetici gözünde bu zaten olması gereken bir durum . Peki arka planda ne kadar emek verildiği , zihnin ne kadar o işe odaklandığı , çabaladığı ve belki bu yüzden uykusuz kaldığı önemli değil miydi ? Size verilen 50 işten 49'unu iyi değil beklenenin de üstünde yaptığınızda “İşte bu!” deyip taktir görmezsiniz ancak o 1 işte sizin sebep olmadığınız bir hata dahi olsa milyonlarca kişi hesabını sormak için karşınıza çıkıyor olur.

2-BEN YAPTIM

İş hayatındaki ilk yılımda herkes gibi kendini öven insanları fazlasıyla ukala bulan bir düşünceye sahiptim . Şimdiyse bu düşünce bir saçmalık. Kendini öven insandan kastım dış görünüşüne dair methiye düzenler değil. İş disiplini,stres yönetimi vb. konularda dolaylı yollarla kendini öven kişilerdir. Bu kişilere zamanla hak veriyor ve sizde o kervana katılıyorsunuz. Çünkü siz önemli veya önemsiz yaptığınız işleri kimsenin yüzüne bağırmadıkça kimse bunları bilmeyecek, bilse dahi dillendirmeyecek. O yüzden yazıcıya kağıt bile koysanız BEN YAPTIM diyeceğiz.Demeliyiz.

3-KAYIR-MA

  • İlk iş günlerinde bu durumlardan bihaber olarak herkese daha masum yaklaşılacak ama sonra ardı kesilmeyecek cümleler doğacak.O masumluk yerini acıma ve nefrete bırakacak neden mi ? İşte örnekler :

*Patronun arkadaşının oğlu olduğu için binlerce kişinin beklentisinin çöpe atılması.

*Başka bir hissedarın akrabasının işe alınması için birden işine son verilerek bir kızın hayellerinden kopması.

*Zamların tamamen birilerinin keyfine göre yapılması gibi binlercesi.

İnanın üzerinde en çok yazılacak madde sanırım burası ama siz yine de ve her şeye rağmen adil olmaktan hiç ama hiç ödün vermeyin.

Bunlar 3 yılda öğrendiklerimin sadece bir kısmı kalan kısmında neler öğrenebileceğimi ise hiç merak etmiyorum . Düşüncem ve isteğim şu ki ; insanın kendisine , sevdiklerine zaman ayırabileceği ,ayırdığı zaman diliminde yarının stresi ile kendine anı zehir etmeyeceği, ekonomik kaygıların karakteri maymun etmeyeceği ve “Yaşamak bu mu ,istediğim bu mu ?”diye sorgular eşliğinde pişmanlıkla sürdürmeyeceği bir yaşam temenni ediyorum.

Ve biliyoruz bu işler hiç bitmeyecek ama kaybolan anlar da dönmeyecek. :)

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--