Beyaz Yakalıların Yeni Trendi Çeviklik Üzerine Kişisel Değerlendirme

ahsen
Türkçe Yayın
Published in
3 min readFeb 18, 2022

İnsanoğlu hızı mı sever kaliteyi mi diye sorsalar cevap veremem. Çok basit bir örnekle arabanızı temizletmek için oto yıkamaya teslim etmişsiniz, hazır olacağını söyledikleri saatte oradasınız ve aracınız henüz yıkanmamış. Bu noktada aracın çok iyi yıkanması sizi mutlu mu eder yoksa söz verilen saatte yıkanmış olmasını mı tercih ederdiniz? İnsanlar işte tam bu noktada ikiye ayrılır:

  1. Kaliteden ödün verip zamanını harcamak istemeyenler,
  2. Kalitenin yüksek olmasını tercih edip zamanından feragat edenler.

İnsanlar için yaptığım bu basit sınıflandırmanın da beslendiği bir sürü etken var tabii ki.

Neden böyle bir giriş yaptım bu çevik işine peki? Çevik projelerin yansımasını müşteri ve takım üyesi için ayıralım.

İlk olarak, yukarıda 2 tipe ayırdığım insanların hepsini bir araya toplayalım ve ortaya çıkacak son ürün ve/veya hizmet için koşmalarını bekleyelim. Neler olur hayal edelim hep birlikte:

Arabayı temizleyenler teknik ekipler, arabanın nasıl temizleneceğini tarif eden çeşitli iş birimleri, süre kısıtını kontrol eden ürün sahibi, temizliğin yapılış şeklini kontrol eden koç. Hepsi bambaşka karakterler, kıdemleriyle, hayat tarzlarıyla, iş yapış şekilleriyle ve en önemlisi tercihleriyle. En kötü ne olabilir sonuçta bu ekibi sınıflandırsak 2 tip insan çıkacak değil mi?

Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.

Yani arabanın temizliği öyle veya böyle tamamlandığında emek verenlerin yaşadıkları bana kalırsa çok da hafife alınacak cinsten değil.

Yukarıda konuyu müşteri bakış açısıyla ele aldığımda çevik takımın her bireyi de aslında birer müşteridir. Kendi ürünümüzün sahibi olsak da başka ürünlerin ve bazen de kendi ürünümüzün müşterisiyiz ve yine bu 2'li sınıflandırmanın bir tarafındayız ve üstelik daha da ilginci -ilginç falan değil, hayatın cilvesi diyelim- her olayda aynı tarafta da değiliz. Projelerde de kim ne derse desin herkes aynı gemide olsa da ürün sahibi de teknik ekiplerin müşterisi değil mi?

Gerçek müşteri tarafından çevik projelere baktığımızda son ürünün kalitesini düşük görme ihtimalleri çok yüksek çünkü ürünün basamak basamak müşteriye sunulmasının müşteriye pürüzsüz bir deneyim yaşatmayacağı aşikardır. Müşteri, ürün geliştiricilerin hangi proje yönetim metadolojisyiyle çalıştığına bakmaz, eline geçen ürüne bakar. Peki takımımız ne yapar, ürünü geliştirirken müşteriyi dinleyerek yeni çözümleri de hayata geçirmeye çalışır. Sonsuz bir döngü gibi gelmedi mi?

İşin özüne gelecek olursam, bu oldukça sıkışık ve sürekli koşan yeni proje metadolojisinin insanı yıpratan tarafları olduğunu kabul etmeliyiz. Ayazda beraber koştuğumuz insanlara sıcak bir sahlep, çörek ikram edelim de en azından ağzımızda hoş bir tat kalsın ama değil mi?

Sağlıcakla kalın, kendinizi fazla yıpratmayın :)

Ahsen.

--

--

ahsen
Türkçe Yayın

Anne. Mühendis. Çevik Koç. Bağlanamayan. İçgörülerimi paylaşıyorum🐥