Bilgelik Yolunda Antik Dönemden Beri Kullanılan Retorik Yöntem: Illeism

“Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmaya değmez.”

Sokrates’in yerden göğe kadar haklı olduğu bu sözü, kendini bilmenin ve çevreyi gözlemlemenin, bilgeliğe giden yolun ilk adımı olduğunu anlatıyor. Peki bu özdüşünüm nasıl gerçekleşir?

Kaygılarınız ya da sürekli düşünceleriniz üzerine gözlem yapmak bu sorunun cevabı değil. Bu durum, üzerinizde olumsuz etki yaratabilecek düşüncelere takılı kalmanıza ve enerjinizi tüketebilecek duygulara yönelmenize neden olabilir.

Ruminasyon (tekrarlayıcı bir şekilde düşüncelerin zihinde dönüp durması) eğilimi yüksek insanların baskı altında pek başarılı karar veremedikleri de araştırmalarca gözler önüne serilmiştir.

Peki objektif bir şekilde kendimizi ve çevremizi nasıl gözlemleyebiliriz?

Aslında pratik bir yol var: Kendiniz hakkında üçüncü tekil şahıs üzerinden konuşmak.

Antik Dönemden Günümüze: Julius Caesar ve “Illeism”

Bilim, Julius Caesar’ın döneminde çokça kullandığı, kendisinden söz ederken üçüncü tekil şahıs…