Bilimin Sosyal Hayata Etkileri

Kuantum Takım Yönetimi

Abdurrahman Çam
Türkçe Yayın
6 min readFeb 26, 2020

--

Bilimsel gelişmelerden hayatın her alanında yararlanılmaktadır. Dönem dönem bilimsel gelişmelerde yaşanan değişimler başta teknoloji olmak üzere toplumsal düzeyde anlam dünyamıza ve paradigma değişimlerine de neden olmaktadır. Özellikle Albert Einstein’ın katkıları ile paradigma değişimi de yaşanmış ve bu değişim teknolojiden gündelik hayatımıza kadar dolaylı ve doğrudan bir çok sürece etki etmiştir. Tabi sadece Einstein’ın katkıları değil daha öncesinde Newton’un katkıları da benzer etkiyi bırakmıştır. Bu bakımdan bilimsel olarak ortaya çıkan önemli gelişmelerin insan hayatını bir çok noktada etkilediği söylenebilir…

Spotify’da dinlemek için tıklayın

Apple Podcast’te Dinlemek İçin Tıklayın

Youtube’da İzlemek İçin Tıklayın

Bu yazıda aslında yeni bir kavram sayılacak olan Kuantum Takım Yönetimi ile ilgili olacaktır. Bununla ilgili daha detaylı içeriği buraya tıklayarak da okuyabilirsiniz. Fakat burada, kaynaktaki yazıdan farklı olarak süreç sosyolojik boyutuna değinilerek açıklanmaya çalışılacaktır. Zira her şeyden önce içerisinde insan olan ve “toplumsal” olan tüm süreçlerde sosyoloji ve psikolojiden bahsetmeden geçmek olmayacaktır. Bu bakımdan verilen kaynaktan farklı olarak etkileşim süreci ve kuantum evreninin sosyal olana benzerliğine de değinilecektir…

Bir çoğumuzun bildiği gibi bugün nihai olarak kullandığımız bilgisayarlar 0 ve 1 mantığı ile çalışan dijital sistemlerdir. Burada temel nokta şudur ki veri bir yoldan giderken ya 0'a ya da 1'e geçer. Yani ya bir bakıma “siyah beyaz” ya da “açık kapalı” mantığı ile çalışır. Bu var olan sistemin çalışabilmesi için gereklidir. Ayrıca bu nokta “pozitivist” paradigmanın zuhur etmesinin de bir örneğidir. Yani mevcut zamanın bilimsel paradigması o zamanın bir çok düzenine etki etmektedir. Dolasıyla özellikle pozitivist paradigmanın etkileri sadece teknolojiye değil toplumsal olana da yansımış ve yönetim biçimlerini de etkilemiştir. Bu durum ekip/takım yönetimlerinden şirket yönetimlerine kadar bir çok toplumsal alanda kendine yer bulmuştur. Hatta gündelik hayat içerisinde karar verirken dahi bunun etkileri görülebilir. Çünkü var olan anlayış ve paradigma her alana sirayet eden bir durumdadır. Özet bir ifadeyle zamanın ruhu, felsefesi ve paradigması teknoloji ile birlikte bir çok sosyal düzeni de etkilemektedir.

Kuantum bilgisayarlar henüz çok erken bir aşamada olsada çalışma mantığından bahsedildiğinde durumunu biraz daha anlamak mümkün olacaktır. Kuantum bilgisayarlar, günümüzde kullandığımız bilgisayarlar gibi çalışmazlar. Üst paragraftaki örneğe benzetirsek ya 0'dır ya da 1'dir gibi bir durumdan söz etmek yerine aynı anda hem 0 hem de 1 olabilir gibi bir mantıkla çalışır (detaylar). Bu da aslında kuantum çalışmalarının bir katkısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira kuantum evreninde de benzer bir prensip vardır (kuantum fiziği). Benzer şekilde kuantum çalışma düzeni aslında sosyal hayatımızda, insan ve toplulukların davranışlarının öngörülemez olduğu duruma benzerlik göstermektedir. Bu durumu açıklayan bir örnek vardı: “Taşa tekme attığında normal koşullarda ileri doğru ivme alınacağı bilinir. Bu beklenen bir şeydir. Ancak aynı durumda bir canlıya tekme attığında gideceği yönü kestirmek mümkün değildir.” Zira burada bir çok ihtimal ortaya çıkmaktadır. Özellikle canlının cinsinden sosyalleşme sürecine kadar bir çok durum etki etmektedir. Bu örnek aslında şunu da gösteriyor. Sosyal düzenin kestiremezliği bir anlamda kuantum dünyasına benzetilebilir. O zaman sosyal ilişki ve çalışma hayatında ki yönetimlerde de kuantum dünyasının keşiflerinden de faydalanılabilir.

Yazının konusu olan Kuantum Takım Yönetimi’de bu durumdan esinlenerek oluşturulmuştur. Bir mühendis olan James Everingham Schrödinger’in Kedisi deneyinden faydalanarak bu modeli geliştirmiştir. Liderlik ve takım yönetimi konusunda bu deneyden faydalanarak geliştirilen model, iş dünyasının verimi ve inovasyon adına oldukça önemli bir yöntem olarak görülebilir. Çünkü Schrödinger’in Kedisi deneyindeki kutuyu açmama yani süper pozisyon durumu, insanların sınırlarını zorlayacak bir yeniliğe ulaşmalarına katkı sağlayacak bir pozisyona benzetilebilir. Burada gözlemin sonucu etkilemesi ve otoritenin yönlendirmesi gibi durumlardan bahsedilebilir. Bir ekip yönetiminde lider/patron yapılacak işle ilgili fikrini önceden belirtirse bu durum çalışanların yeni fikirler geliştirmesini engelleyerek sınırlandırıcı bir etkisi oluyor. “İşte yapmanız gereken şey” gibi ifadelerle bir ekibi yönetiyorsanız bu ekibe yön veriyorsunuz demektir. Bu da otorite kurulduğu ve gözlemci etkisinin olduğu anlamına gelmektedir. Bu durumda ekibin üyeleri yenilik ve inovasyon sağlayacak bir atılım beklemek Schrödinger’in Kedisi deneyinde ki kedinin ölmesini görmek yani kutuyu açmakla benzer anlama gelmektedir. Ayrıca bu yaklaşım, ekibi etkisiz hale getiren bir noktaya taşır ve otorite — gözlemci etkisi ile yeni fikirleri çıkması olanaksız hale gelebilir.

Steve Jobs’un bu örneği iyi bir açıklama olacaktır:

“iPod piyasaya sürülmeden önce, tasarımı bittiğinde mühendisler Steve Jobs’a iPod’u sunduklarında Steve Jobs cihazın çok büyük olduğunu söyler. Mühendisler elbette şaşırır ve “Daha küçük olmasının imkanı yok” derler. Steve Jobs iPod’u etrafında bulunan bir akvaryuma atar ve çıkan kabarcıkları göstererek, “Demek ki hala içinde boş yer var, küçültün” der.”Burada da görüldüğü gibi Steve Jobs imkansız denilen şeye karşı ekibini inovasyon yapmaya iten bir hareketle cevap vermektedir. Yani Schrödinger’in Kedisi deneyindeki kutuyu açmayarak büyünün bozulmamasını sağlamış olabilir.

Bunun için ekibin yönetiminde özellikle yenilik ve inovatif durumların çıkması için bilimsel yöntemlerle benzerlikler kurulabilir. Bir başka nokta ise Sokratik Yöntem ile de yaklaşılabilir.

Kuantum Takım Yönetimi İlkeleri

1- Tekil Sonuçlar Yerine Birden Fazla Durumu Yönetin

Geleneksel olarak yöneticiler ekibi bir konuda sürekli olarak yönlendirme durumu içindedirler. Fakat bu sürekli olarak tekil sonuçların doğmasına neden olur çünkü otorite hisseden ve gözlemci etkisinde olan ekip üyeleri yönlendirilen hedefe gideceği için tekil sonuçlar çıkacaktır. Burada yenilik ve inovasyon adına herhangi bir şey beklemek mümkün değildir. Çünkü kutu açılmış ve kedi artık büyük ihtimalle ölmüştür :) Yani ekibin otorite ve gözlemci etkisinden dolayı söyleyeceği bir şey kalmamış ve ekip artık pasife düşmüştür.

Bunun yerine bir kuantum takım lideri olarak birden fazla durumu yürütmek daha faydalı olacaktır. Burada da sokratik yöntem kullanılarak bir diyalektik bir süreç ile birden fazla durumun ve fikrin ortaya çıkması sağlanabilir.

2- Gözlemci Etkisinin Sonucu Etkilediğinin Farkında Olun

Hem Schrödinger’in kedisi deneyinde hem de kuantum evreninde gözlemci etkisinin sonucu etkilediği görülmektedir. Biz makro fizik evreninde yaşasak da sosyal varlık olan insanları ve ekibi de bu durum etkilemektedir. Yani gözlemci etkisi ekibi de etkileyecek ve sonuca yönelik bir baskı oluşturacaktır. Süper pozisyon durumunun bozulmaması için gözlemci etkisinden uzak davranmak yerinde olacaktır. Zira Steve Jobs’da benzer şekilde gözlemci etkisini uygulamamış prototip oluştuktan sonra ancak kontrol etmiştir. Yani ekibi süper pozisyon durumunda bırakmak ne kadar ölçümlemeyi zorlaştırsa da süper empoze durumundan daha çok fayda sağlayacağı açıktır.

3- Kutunun Ne Zaman Açılacağını Bilmek Önemlidir

Otoriter bir baskı kurmamak ve gözlemci etkisinden uzak olabilmek için kutunun ne zaman açılacağını bilmek yani duruma ne zaman dahil olacağını bilmek önemlidir. Kutunun açıldığında gözlemci etkisinden ve makro fizik kurallarından dolayı iki ihtimal vardır ya ölmüştür ya ölmemiştir. Oysa açılmadığında süper pozisyon durumundan dolayı daha fazla kombinasyon vardır ve yeniliğin inovasyonun ortaya çıkma ihtimali artar. Bu nedenle belirli bir zamana kadar süper pozisyon durumunu korumak gerekmektedir. Burada ekibini tanıyan bir lider olarak zaman optimizasyonu sağlanmalıdır. Kutuyu açmak yerine belirlenen zamana kadar kutunun kendiliğinden açılıp ölmemiş olan kedinin gelmesi beklenmelidir. Eğer o tarihe kadar kedi gelmemişse gidip kutu açılabilir :)

4- Stratejik Zorlukları Anlayın ve Oluşturun

Ekibi canlı tutmak için iş ile ilgili olarak ilerleyişi hızlandırmak adına moral ve motivasyonu artırıcı çalışmalar da yapılmalıdır. Çünkü olumlu bir şeyin harekete geçirilmesi olumlu şeylerin ortaya çıkmasına katkı sağlayacaktır. Bunun için sorumluluk, empati, beraberlik ve teşvik gibi durumlarla zorlu anların üstesinden gelmek için planlamalar yapmak yerinde olacaktır. Bunun için de ekipte herkesin sorumluluk bilincinde olması ve bunun davranışla sergilenmesi ilham alınacak bir durum olarak herkesi etkileyecektir. Yapılan iş ve projelerle ilgili çok taraflı empatiler kurulması da olayın tek yönlü ilerlemesinin önüne geçerek farklı durumları keşifi sağlayacaktır. Bir takım teşvikler herkesin hoşuna gidecek bir yaklaşımdır. Bunun için daha çok duygulara dokunacak küçük teşvikler aidiyeti de sağlayan bir durum olacaktır. Ekibin en temel özelliği belki de beraberlik duygusunun herkes tarafından hissedilmesidir. Eğer bu his herkes tarafından hissediliyorsa bir ekipten bahsedilir. Eğer hissedilmiyorsa sadece bir “yığın ya da ruhsuz bir gruptan” bahsedilir. Bu nedenle ekip içinde beraberlik ve güven duygusunun da oranlı bir şekilde sağlaması faydalı olacaktır.

5- Kendimizi Gözlemek Zordur Bunun Farkında Olmak Gerekir

Liderlerin yada insanların kendilerini gözleme durumu oldukça zordur. Ancak Schrödinger’in Kedisi deneyindeki gibi gündelik hayatta başarılı ya da başarısız olma gibi bir durumla karşı karşıyayız. Bunun için sürekli olarak geri bildirimler almak ve kutu yerine kendimizi gözlemlemek iyi bir seçenek olacaktır. Kendimizi gözlemlemenin en somut verileride çevremizden aldığımız geri bildirimler olacaktır. Bu nedenle ekip çalışması içerisinde kendimizin farkında olmak daha tutarlı bir yönetim durumunu ortaya koyacaktır. Bu alınan kararlarda da tutarlılığı sağlayacak bir durumu ortaya çıkaracaktır. Bu 5 maddenin birbiri ile iç içe bir şekilde uygulanıyor olmasını kuantum takım yönetiminin etkili bir şekilde yapılmasını sağlayacaktır.

Otorite zincirleri ve gözlemcilik ortaya çıktığında yeni fikirlerin ortaya çıkması beklenemez bu daha çok tekil bir yöne doğru otoriteyi onaylayan yöne hareket edecektir.

Bu konu üzerine genişletilmiş podcast dinelemek için:

Spotify’da dinlemek için tıklayın

Apple Podcast’te Dinlemek İçin Tıklayın

Youtube’da İzlemek İçin Tıklayın

Kaynaklar ve Listeler:

Quantum Team ManagementKuantum Bilgisayarların GücüKuantum Fiziği Nedir?Kuantum Bilgisayarlar Nasıl Çalışır?Schrödinger’in Kedisi Sokratik Yöntem

--

--