Bilmiyorum!

Selahattin Ünal
Türkçe Yayın
Published in
2 min readDec 11, 2018

Bu kelimeyi ne sıklıkla kullanıyorsunuz ? Ya da kullanıyor musunuz ?

Bilmemek ya da bilmiyorum demeyi bilmemek…

Çoğumuz bu kelimeyi kullandığımızda küçük düşme,insanların gözünde vasıfsız görünme gibi düşüncelere kapılırız.Bunu pek çok akademisyen,uzman kişilerde de görürüz.Bir soru karşısında bilmiyorum dememek için o konuya alakasız ve çok yanlış açıklamalar getirmektedirler.

Pek çok insan bilmediği halde o konu hakkında bir şeyler atıp tutmayı dener.Fakat bu durum daha büyük rezil olma riski taşır.

- Shakespeare İngiliz değildir.Gizli müslümandır.

-Hadi canımm

-Evet,gerçek ismi Şeyh Pir’dir.

Yersen :)

Oysa ki olgun ve mantıklı birisi her şeyi bilemeyeceğinin farkındadır ve bilmiyorum demekten gocunmaz.

Belki de egomuz,hırslarımız buna engeldir.

Ego ve hırs…

Ne büyük beladır bu ikili insanoğlunun başında.Her şeyi bilme arzusu,bir ortamda altta kalmamak için bilmediği konuda atıp tutmak,konuşmuş olmak için konuşmak…

Bir de bunun bir üst seviyesi insan grubu var ki en kötüsü.

Kim onlar ?

Onlar hiçbir şey bilmediği halde gelip birinin işine burnunu sokan,yıllardır o işi yapan kişiye bilmiş bilmiş konuşup akıl vermeye çalışan insanlar.

Ne olursa olsun bildiğiniz ya da bildiğinizi sandığınız şeyler dışarıdan gördüğünüz kadardır.Kimsenin iç dünyasını,aklındakileri,işini gücünü bilemezsiniz.O yüzden her konuda fikir sahibi olmak zorunda değilsiniz.Bir şeyi de bilmeyin be kardeşim…

Konuya biraz da esprili şekilde Cem Yılmaz’dan dinleyelim.

Saygılarımla :)

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular |

--

--

Selahattin Ünal
Türkçe Yayın

Do the best what you can,with what you have,where you are...