Bir Acı Tebessüm
Bir heves kaldı içimde
Göğsümde demlenen gökyüzünden yaşlı
Bir heves kaldı içimde
Gözleri gözlerimden telaşlı
Bir heves var ki yarım, sıraç ve ataşlı
Onmuyor rüzgarlarında
Bu sensiz geçen hazanın
Ey emeğimin serkeş cabası
Mavinin en güzeli, sevdanın en hası
Şu gönlümde ki dinmeyen amansız yası
Sildim ve gidiyorum, biliyor musun?
Kabullendim artık olmazın, olmadığı heceyi
Kabullendim artık bittiğim, o lanet geceyi
Cevabı olmayan bu girift bilmeceyi
Bıraktım ve gidiyorum, duyuyor musun?
Ceplerimden sevdanın taştığı bir kıştın
Oysa gönlüme de, ne güzel yakıştın
Yalnızlıktan firarım, bahara en güzel kaçıştın
Eylül’ün elinden tutup gidiyorum, görüyor musun?
Şimdi, bu tazecik güzün serin sabahında
Sana dair her şeyin masum günahında
Artık bitap düşmüş kalbimin inleyen ahında
Tükendim ve gidiyorum, inanabiliyor musun?
Bundan sonra bir fidan dik, eylülün tam da bağrına
Yaprakları sabır gibi, annen gibi koksun
Kinden yalandan ve iftiradan yoksun
Şişman bir rüzgar gibi umudu sinene soksun
Ben gittim, sen hala duruyor musun?