Bir Kişiselleştirilmiş Öğrenme Modeli — AltSchool

Gamze Gacaloglu
Türkçe Yayın
Published in
4 min readJan 30, 2019

Herkes farklı şekillerde ve farklı hızlarda öğrenir. Kişiselleştirilmiş öğrenme de bu önermeye dayanan bir öğretim modelidir. Her öğrencinin güçlü yönleri, ihtiyaçları, becerileri ve ilgi alanlarına göre öğrenmeyi ve öğrenme etkinliklerini özelleştirmeyi amaçlar.

Kaliforniya ve New York’ta bulunan AltSchool okulları da öğrencilerine kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sunuyor.

Aynı zamanda hem eğitim yazılımı geliştiren bir şirket hem de uygulama okulları olan AltSchool, eğitimlerini 21. yüzyıla taşımayı hedefleyen ve her biri 35 ila 120 arasında kayıtlı öğrencisi olan bir “mikro okullar” ağı.

Daha önce Google’da kişiselleştirme bölümü başkanı olarak çalışan Max Ventilla, şirketi AltSchool’u 2013'te fonlamaya açmış ve bugün, Bay Area ile New York arasında yedi farklı yerde okulları bulunuyor.

Nasıl bir model?

AltSchool’da geleneksel sınıf düzeyleri yok. 4–14 yaş grubundaki öğrenciler üç temel gruba ayrılıyor: alt-temel (ilkokul), üst-temel (ilkokul) ve ortaokul.

Okulda tipik bir gün okula devam uygulaması (yoklama) ile başlıyor. Çocuklar sınıfa geldiğinde, özel bir iPad’de okulun yoklama uygulamasında oturum açıyorlar.

Yoklama uygulaması, Apple, Uber, Zynga ve Google’ın eski çalışanlarını içeren bir kurum içi ürün ekibi tarafından geliştirilen birçok dijital araçtan sadece biri!

Öğrencilerin yoklama kayıtlarından ve notlarından gıda alerjilerine ve Kişiselleştirilmiş Öğrenme Planlarına (PLP) kadar her şeyi izleyen bu uygulamalar dijital bir platform olan My.AltSchool’da bulunuyor.

Her öğrenci için kişiselleştirilmiş etkinlikler

Kişiselleştirilmiş Öğrenme Planları, AltSchool deneyiminin temelini oluşturuyor. Öğretmenler, aileler ve öğrenciler ile birlikte, öğrencinin ilgi alanları, beğenileri, güçlü yönleri ve zayıf yönlerine dayanan bir dizi hedef belirlemesi için birlikte çalışıyorlar. Her çocuk, kendisi için belirlenen bu hedeflere ulaşmasını sağlayacak bireysel ve grup etkinlikleri içeren haftalık bir “oynatma listesi (play list)” alıyor.

Öğretmenler, bizzat kendileri öğrenme nesneleri oluşturarak veya diğer öğretmenlerin yaptıkları çalışmaları içeren My.AltSchool kitaplığında arama yaparak ve uygun nesneleri seçerek her öğrenciye özel “oynatma listesi” hazırlıyorlar.

Bu son derece verimli şekilde tasarlanmış öğretim etkinlikleri sırasında öğretmen rahatça sınıfta öğrenciler arasında dolaşarak onları gözlemleyebiliyor ve yüz yüze öğrencilerle etkileşim kurarak etkili geri bildirimler verip gerekli yönlendirmeleri yapabiliyor.

Sınıf içerisinde yer alan bazı öğrenciler oynatma listelerinde yer alan ortak etkinlikleri grup çalışması eşliğinde gerçekleştirirken diğer öğrenciler bireysel bazda kendi oynatma listelerindeki etkinliği gerçekleştiriyorlar. Her öğrencinin o gün sınıf içerisinde ne yapacağı oynatma listelerinde belirlenmiş oluyor. Öğrenciler sabah gelip tabletlerinden programlarına eriştiklerinde oynatma listelerinde yer alan çalışmaları yapmaya başlıyorlar. Kişisel listelerinde yer alan çalışmalar her öğrencinin önceki öğrenmelerine, ilgi alanlarına, öğrenme hızına ve seviyesine uygun planlanmış bulunuyor.

Gerçekten kişiselleştirilmiş, öğrenci merkezli ortamlar yaratmak için, eğitimcilerin, öğrencilerini öğrenenler olarak derinden anlamaları gerekir. Okulun arka planında çalışan teknologlar ve tasarımcılar öğretmenlere her öğrenciye uygun öğrenme deneyimleri tasarlamalarında yardımcı oluyorlar.

AltSchool’da teknoloji, tüm faaliyetleri tamamlamak için gerekli değil ancak, öğrencilerin çalışmalarını belgelemek için özellikle kullanılıyor. Örneğin; bir öğrenci, tamamen elle oluşturduğu haberlerinin hazırlanmasını ve sonlanmasını gösteren bir resim çekmek için bir iPad kullanabiliyor ve çalışmasını belgelemek için çektiği resmi oynatma listesine yükleyebiliyor.

Sınıf ortamı da tıpkı teknoloji gibi, AltSchool’un kişiselleştirilmiş öğrenme yaklaşımını besliyor. Öğrenciler, bulundukları mekanda çeşitli yerlere dağılmış durumda bulunuyorlar ve hatta zaman zaman kendi yerlerini kendileri bile inşa edebiliyorlar.

Sınıflar, farklı sınıf seviyeleri için belirlenmiş özel alanlar yerine, istasyonlar gibi değerlendiriliyor. Öğrenciler gün boyunca odadan odaya geçiyorlar. Mikro okul olan bu okullarda özellikle dört odalı bir okul binasında sıkışık hissedilmemesi için alanı en üst düzeye çıkarmak adına bu uygulama önemli hale geliyor.

Esnek öğretim programı

Öğle yemeğinden ve yakınlardaki bir parkta gerçekleştirilen beden eğitimi çalışmalarından sonra öğrenciler oynatma listelerini bir kenara bırakıp daha entegre grup projelerinde çalışabiliyorlar.

Bu okulda geleneksel dersler yok. Konu alanlarına göre belirli disiplinler işleniyor. Örneğin; çevre kirliliği konusu işlenirken coğrafya, dil, anlatım, matematik gibi disiplinlerdeki çeşitli kazanımların kazandırılması hedefleniyor.

Bazı ortaokul öğrencileri sınıf binasını yeniden tasarlarken, kimileri bir ders (kurs) tasarımı gerçekleştiriyor. Kimi öğrenciler ilgi alanlarına göre kapalı bir çay bahçesi oluştururken kimileri 3D modelleme öğrenerek oturma alanı tasarlayabiliyor.

Her hafta öğrencilerin velilerine çocuklarının o hafta neler yaptıklarına, neler öğrendiklerine dair ev ve okul koordinasyonunu canlı tutacak bilgiler (yazı, görsel, video) içeren bir mail gönderiliyor.

AltSchool, öğrenciler için sınıf deneyimlerini öğrencilerin öğrenme şekillerini, meraklarını ve öğrenme yaklaşımlarını onore edecek şekilde tasarlıyor. Çünkü her çocuğun kendi benzersiz öğrenme yoluna sahip olduğuna ve öğrenci merkezli eğitimin öğrencileri güçlendirdiğine inanıyorlar.

Kaynaklar:

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--

Gamze Gacaloglu
Türkçe Yayın

Learning Experience Designer, Project Manager. Curious about life, expressing herself beter by writing...