Bir Yılda 50 Kitap: Ocak (7/50)

runaway turk
Türkçe Yayın
4 min readFeb 1, 2018

--

Bu sene amacım 50 kitap okumak. Hem motivasyon olsun, hem de kitapseverlere fikir olsun diye her ay sonunda okuduğum kitaplar hakkında iki çift laf etmeye çalışacağım.

  1. 11/22/63 — Stephen King (2011):

(Goodreads puanı:4.29)

Stephen King’le ergenlik yıllarımda Mahşer (The Stand) kitabını okuyarak tanışmıştım. Kitaptan o kadar etkilenmiştim ki, bu adam ne yazdıysa okumaya başlamıştım. Bu sayede anlamıştım ki Stephen King’den okuyacaksak güzel seçmek lazımmış. Bir kitabı müthiş yazıyor ama sonraki kitapta acayip saçmalayabiliyor. Adeta çevresinde adamcağıza “Stephen, lütfen katil arabalarla ya da katil bitkilerle ilgili kitap yazma:(” diyen biri kalmamış. Ama bu kitaba gelirsek, ben çok başarılı buldum.

Spoilersız özetlersek, kahramanımız bir tür zaman portalı kullanarak 1950'lerin sonlarına zaman yolculuğu yapıyor. Tanıdığı insanların acılı geçmişlerini değiştirmekten, Kennedy suikastını önlemeye kadar çeşitli azimli planları var. Tabii geçmiş değiştirilmek istemiyor, her adımda kendisine yokuş çıkıyor. Ama bizimki çok azimli, çünkü mantığına göre Kennedy ölmeseydi Vietnam savaşı yaşanmazdı, dünya genel olarak çok daha güzel bir yer olurdu. Normalde tüm dünya sorunlarını Amerika’da düzelten kitapları itici bulsam da bu kitapta o sinir bozan üslup yoktu. Suikastların genel olumsuz etkisinden bahsediyordu kitap daha çok, Franz Ferdinand suikastıyla başlayan 2. Dünya Savaşı gibi mesela.

Dünyalığını çoktan yaptığı halde halen oturup 700–800 sayfa kitap yazan Stephen King’in bu kitabı da oldukça uzun. 800 küsur sayfa, vallahi büyük emek. Ama gözünüzü korkutmasın, çok akıcı. Öneriyorum ve listede ilerlemeye devam ediyorum.

Asimov düğün fotoğrafçısı stilinin kurbanı iken

2. Caves of Steel , the Naked Sun, the Robots of dawn— Isaac Asimov (1954, 1956, 1983):

(Goodreads puanları: 4.14, 4.13, 4.13)

Bu ay Robot serisinden üç kitap okudum. Üçünün de temelde konusu aynı. Robotları sevmeyen polisimiz, robot partneri ile çeşitli cinayetleri çözmeye çalışıyor.

Asimov’un kurguladığı gezegenler ve gezegenler arası politikalar çok ilginç fakat muhabbetler ÖLÜMCÜL. Sonlara doğru “Tamam canım, evet mantık çok güzel, tamam mantıklısın YETER.” diyerek okudum. Bak yazarken düşününce içim daraldı.

Tabii 50'li yıllarda bunları ne güzel düşünmüş, ne güzel bulmuş. Ama robotlara aşık değilseniz bu kitapları çok da önermiyorum. Bunlar yerine neler neler var.

3. How to Live Safely in a Science Fictional Universe — Charles Yu (2010):

(Goodreads puanı: 3.38)

Hikaye şöyle başlıyor. Kahramanımız, bir gün zaman makinasıyla kaçıp giden babasını bekliyor devamlı. Monoton bir hayatı var. Bu monoton hayatı şu şekilde mahvediyor: Zaman makinasını servise bırakırken gelecek versiyonuyla karşılaşıyor. Ve panikleyip gelecek versiyonunu öldürerek kendisini çirkin bir zaman döngüsünde buluyor.

Bizimki bu zaman döngüsünden kurtulmaya çalışırken bir yandan da geçmişini gözden geçiriyor ve babasını arıyor.

Tayvan asıllı yazarın ilk kitabıymış ve henüz Türkçeye çevirisi yapılmamış. Ama İngilizcesi akıcı ve kolay anlaşılır (fizik teoremli kısımlar hariç, oralar beyin yakıyor). Kitaba başladığımda çok hoşuma gitmişti. Bir Otostopçu’nun Galaksi Rehberi tadında eğlenceli bir üslubu vardı. Ama sonradan “aile ve akıp geçen zaman” konularına biraz fazla odaklandı ve kitap ağırlaştı. Keşke öyle yapmasaydı ama yine de anlatımı çok güzel ve çok tatlı kısımları var. Biraz öneriyorum.

4. Dogs of Babel (Babil Köpekleri) — Carolyn Parkhurst (2003):

(Goodreads puanı: 3.56)

Ocak ayının favorisi, gönlümün efendisi Babil Köpekleri, derdi çok büyük bir adam hakkında. Paul Bey bir akşam iş dönüşü evini polislerle dolu buluyor. Öğreniyor ki arka bahçelerindeki elma ağacına çıkan eşi, ağaçtan düşerek hayatını kaybetmiş. Polisler, düşme şeklinden dolayı olayın intihar değil kaza olduğunu anladıklarını söylese de Paul Bey bu tuhaf ölümü kabullenmekte zorlanıyor.

Sonra başka tuhaflıklar da keşfediyor. Mesela eşi ölmeden önce kitaplıktaki tüm kitapların yerlerini değiştirmiş ve kocaman bir biftek pişirip elleriyle yemiş (ya da köpeklerine vermiş). Tüm gün eşiyle takılan köpeklerinin görgü tanığı olduğunu fark eden Paul, neler olduğunu anlamak için köpekçiğe konuşmayı öğretmeye karar veriyor. Bir yandan da evliliklerini hatırlıyor bu süreçte.

Şimdi konusunu yazarken bile içim üzüldü. Ama okurken içinizi karartmayacak bir kitap bence. Buradan Carolynciğime kucaklar yolluyorum ve kitabı öneriyorum.

bu kitabın filmi de çekilmiş ama acayip kötü olmuş

5. Before I Go to Sleep (Uyuyana Kadar) — S.J. Watson (2011):

(Goodreads puanı: 3.88)

Bu kitabı öylesine seçmiştim ama çok güzel çıktı. Ufuklar açtığı falan yok ama KAÇ ANNEM KAAAÇ diyerek ve olayın içine girerek okuyorsunuz.

50 ilk öpücük filmini biliyorsunuzdur. Filmdeki kadın her sabah aynı güne uyanıyordu. Bu da onun korkutucu versiyonu. 47 yaşında bir kadın her sabah kendini 20lerinde zannederek uyanıyor. Eşini, hayatını, hiçbir şeyi hatırlayamıyor. Günlükleriyle ortaya çıkardığı tuhaf tutarsızlıklar var hayatında ama belki paranoya yapıyor, bilemiyoruz.

Bence İngilizler bu kadar kibar olmasaydı çok daha kısa bir kitap olabilirdi. Ama herkes o kadar görgülü ki insan kimseye psikopatlığı konduramıyor. Tam yolculukta, tatilde, bir çırpıda okumalık kitap. Bence okuyun yani.

Ocak ayının okumaları bu kadar. Umarım faydası olur. Sağlıcakla kalın.

Sponsor | Podcast| Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular

--

--