Biranızı Pipetle Mi İçersiniz? — Maykoplar ve Kültürü Üzerine

Gülhan Adışen
Türkçe Yayın
Published in
4 min readMar 12, 2022
Mesopotamian Banquet Scene/Mezopotamya Ziyafet Sahnesi- The Metropolitan Museum of Art

Bazı mail bültenlerinde gönderilen içerikler yeni bir şeyler öğrenme açısından faydalı olabiliyor. Bunlardan biri de Koç Üniversitesi’nin Herkes İçin Bilim mottosu ile hazırladığı KURIOUS bülteni. KURIOUS aslında içeriğinde 40 farklı bilim dalına ait haberleri bulunduran bir web sitesi.

İşte bu yazıyı yazmamı sağlayan mail bülteninde karşılaştığım o haber:

Yazıda, 1897'de Rus Arkeolog Nikolai Veselovsky’nin günümüz Ermenistan sınırları içerisinde yer alan bir bölgede yaptığı kazılar sonucunda bulduğu pipetlerden(tüplerden) bahsediliyor.

“Kimisi altın ve gümüş boğa bezemeleriyle kaplı bu tüpler, Maykop kültürüne ait kurgan adı verilen mezarlardan birinde ortaya çıktı ve yaklaşık 5.700 ile 4.900 yaşında olduğu düşünülüyor.”(KURIOUS)

Devamında, biranın tarihsel olarak geçmişinin 13.000 yıl öncesine kadar gittiğinden, Sümerlerde ne kadar önemli olduğundan, Sümer kültüründe biranın genelde kadınlar tarafından yapıldığını özellikle Ninkasi rahibeleri tarafından yapıldığından bahsediyor.

Tunç Çağı’nda insanların uzun pipetlerle nasıl bira içmiş olabileceğini gösteren bir illüstrasyon. Credit: Kelvin Wilson

Ayrıca yazının sonunda günümüzde yaşayan Orta Asya ve Kafkasya Uzman araştırmacısı Rus Arkeolog Viktor Trifonov’un bir alıntısı ile bitirildiğini görüyoruz. Trifonov: ‘Bu araştırmayı yürütmeden önce, Erken Tunç Çağı Kafkasyası’nın en meşhur mezarındaki en önemli keşfin bir silah veya takı değil de, bir dizi bira içme aparatı olacağına hayatta inanmazdım’’ diyor(KURIOUS).

Bu bilgilerden yola çıkarak Maykop kültürünü merak ettim ve araştırmaya başladım.

Maykop, Kuzey Kafkasya’da Rusya’ya bağlı Adıge Cumhuriyeti’nin Başkenti’dir. Maykop kültürü arkeologlara göre; K.Kafkasya’da İÖ 3. binyılda, Mezopotamya’nın havasını yansıtan kültür olarak doğup gelişmiştir. Birçok akademisyen Adıgelileri Kuzey Kafkasyanın en eski yerlilerinden kabul etmektedir. Maykop kültürünü Adıgelilerin atalarının yarattığı düşünülmektedir. Maykop kültürüne dair kanıtlar dolmen veya höyük dediğimiz mezarlarda yapılan arkeolojik bulgulara dayanmaktadır.

Bir kaynakta dolmenlerin mısır piramitlerinden daha eski olduğunu görmüştüm.(Alttaki belgeselde yer alıyor. ⬇️)

Dolmenler Maykop kültürünü anlama açısından tarihsel önemli bir kanıttır. Dolmenlere ısp evleri de denmektedir. Batı Avrupa’da da dolmenler bulunuyor fakat Maykop dolmenlerinden farklıdır.

Maykop aslında bir höyüktür. M.Ö. 3 binyıldan Yunanistan dışında görülen en zengin mezarlardan biri olarak kabul edilmektedir.

Maykop Kurgan’ı Profesör Nikolai Veselovsy’nin Çizimi(https://www.livescience.com/oldest-drinking-straws-on-record)

1897'deki kazıda bir prens mezarının bulunduğu höyükten altın, gümüş ve bakırdan birçok eşya çıkarılmıştır. Bu kazıdan çıkarılanların ilginç yanı ise o dönemdeki insanların tarım ve hayvancılıkla uğraştığını gösteren küçük boğa figürlerine rastlamalarıdır. (Üstteki belgesel⬆️.) Aynı zamanda bu boğa figürleri yazının başında bahsedilen pipet dediğimiz tüplerin ucunda da bulunmuştur. Bu arkeolojik kalıntılar ilk bulunduğunda anlamlandırılamamış daha sonra gerçekleşen araştırmalar neticesinde anlamlandırılmaya başlanmıştır.

Maykop Kurgan’ından Tüplerin Şematik Çizimi(https://www.livescience.com/oldest-drinking-straws-on-record)

Belgeselde Rus ressam Nikolay Rerih’den de bahsedilmektedir. Rerih, arkeologlarla beraber höyükler kazılırken bulunuyordu. Ve çıkan buluntuları resmediyordu. Maykop kültürünün zenginliklerini Rusya’da bulunan Hermitage Museum’da görmek mümkündür. Çoğu buluntu, bu müzede sergilenmektedir. (Alttaki kaynak⬇️)

“Sen kendi kendini ara / Kimse aramayacak seni Kendi kendini bul…”

Kuyeko Nalbi

Maykop kültürü ne? Adıgeliler kimlerdir? Günümüz sınırları vs. derken araştırmam Çerkeslere kadar geldi. İrfan Kalaycı’nın Tarih, Kültür ve İktisat Açısından Çerkesya başlıklı makalesinde Çerkesler hakkında birçok farklı açıdan bilgilendirme yer alıyor. Tarihi, kültürü, destanları, Osmanlı ve Müslümanlıkla ilişkileri vs. gibi. Bu makaleden konu ile ilgili öğrendiklerimden özetle bahsedeceğim.

İşte karma notlar:

Kafkasya’nın Çerkes dilindeki karşılığı “ışık veren güzel dağ”dır. Kafkasya’nın en eski yazıtı M.Ö. 13 ve 12. yy olarak tarihlendirilen “Maykop Yazıtı”dır. Bu yazıt 1965–1966'da yayımlanırken “Kolhid Yazıtı” adıyla yayınlanmıştır.

Çerkes aslında Çerkeslere yabancıların verdiği isimdir, Adıge kendilerine verdikleri milli bir isimdir. Nart Destanı Çerkeslerin mitolojik destanıdır. Çerkes konusuna girişte alıntıladığım cümlenin sahibi Kuyeko Nalbi Çerkeslerin milli şairidir. Nalbi, Adıge diline önem vermiştir. Senaryosunu Nalbi’nin yazdığı Umudun Alacakaranlığı(1993), Çerkesleri konu alan ilk belgesel filmdir.

Çerkes kelimesi ilk defa Grek yazarlarınca “Kerket” şeklinde kullanılmıştır. Kafkasyolog Adolf Dirr de bu kelimenin M.Ö. 2 yy’da türediğinden bahsetmiştir.

“Osmanlı belgeleri, Çerkeslerin Osmanlı topraklarına sürgününün, 1864’ten önce başladığını, fakat ondan sonra kitlesel ve şiddetli olarak sürdüğünü göstermektedir. Osmanlı hükümetinin göçmen Çerkes halkına yönelik (1859–1908 arasında iskân yerini ve zamanını belirleyerek) alıp uyguladığı çok sayıda karar bulunmaktadır.30 Resmi belgelere yansıyan karar ve kanaatlara göre, Çerkesler Osmanlı nüfusunun savaş kayıplarını telafi ederken ve Ruslara karşı “tampon halk” haline getirilirken, Osmanlı hazinesini de büyük bir mali zarara uğratmıştır.” (Kalaycı, İ., 2015, Tarih, Kültür ve İktisat Açısından Çerkesya)

Puşkin’in de Çerkesler için “Çerkesler tavır itibariyle demokrat, fakat kalpleri aristokrattır.” demiştir.

Konu ile ilgili yararlandığım kaynakları @wisermedia uygulamasında “Biranızı Pipetle mi İçersiniz? Maykoplar ve Kültürü” başlıklı kürasyonda bir araya getirdim. Daha detaylı bilgiye ulaşmak için uygulamayı indirerek ulaşabilirsiniz.

--

--

Gülhan Adışen
Türkçe Yayın

İstanbul University Museum Management Master Project Developer İnsta: @lazutpuskulu