Bitki Körlüğü: Çevremizdeki Dünyanın Ne Kadar Farkındayız?

Informavore Effect
Türkçe Yayın
Published in
3 min readJan 15, 2021

“Vahşi yaşam” dendiğinde aklınıza ilk ne geliyor? Bir kurt, belki sevimli bir tilki ya da yılan… Eğer sizin de aklınıza ilk başta bitkiler değil de hayvanlar geldiyse, yalnız değilsiniz. 2016 yılında yapılan bir çalışma, katılımcılarının vahşi yaşam dendiğinde ilk başta akıllarına hayvanların geldiğin ve hayvan resimlerini bitki resimlerinden daha iyi hatırladıklarını ve akıllarına getirdiklerini göstermiş. Peki daha önce “bitki körlüğü” adlı terimi hiç duymuş muydunuz? Gelin, bu yazıda bitki körlüğünden ve doğa eksikliği bozukluğundan bahsedelim!

Görsel: Informavore Effect

Çevremizdeki dünya hakkında çok fazla bilgi sahibi olduğumuzu ya da çok dikkatli olduğumuzu düşünüyor musunuz? Son zamanlarda benim de kafamda sıklıkla dönen bu konular, bitki körlüğü kavramı ile karşılaştıktan sonra daha da fazla düşünmeme neden oldu. Çevremizdekilerin gerçekten farkında mıyız yoksa adeta bir “kör” gibi mi davranıyor, onları görmezden mi geliyoruz? Kabul edelim, çevremizle aramızda bir kopukluk var ve çevremizdeki doğal dünyaya kör olmaya başladık. Onları zaman zaman fark etmiyor, takdir etmiyor ve yokmuş gibi davranıyoruz.

Kişinin kendi çevresindeki bitkileri fark edememesinin veya tanımamasının bir adı var: Bitki körlüğü( plant blindness). Bu kavram, ilk olarak 1998 yılında botanist Elisabeth Schussler ve James Wandersee tarafından kazandırılmış. Anlamı ise tahmin edebileceğiniz gibi; kişinin kendi çevresindeki bitkileri görememesi veya fark edememesi. Aynı zamanda çevremizdeki bitki örtüsünü yeterince takdir etmememiz anlamını da içeriyor.

Maalesef çevremizdeki dünya hakkında o kadar dikkatsisiz ki; vahşi yaşamı ve doğa ile yakınlaşmanın nasıl bir şey olduğunu bile unutmak üzereyiz. Hatta yapılan bir araştırmada, 5 ile 12 yaş arasındaki İngiliz çocukların dörtte üçünün dışarıda mahkumlardan daha az zaman harcadığını göstermiş. Dr. Carly Cowell bu konu hakkında şöyle diyor; “ Bir zamanlar kendi besinimizi yetiştirdiğimiz ya da kendi yemeğimizi avladığımız gibi bitki ve doğa ile etkileşime girmiyoruz. Ve bu, insanların akşam yemeği için tüketebilecekleri bir şeyden başka bitkileri hiç tanımadığı doğa eksikliği bozukluğu(nature deficit disorder) olarak bilinen şeyle sonuçlandı.”

Doğa Eksikliği Bozukluğu, Richard Louv’un Doğadaki Son Çocuk (Last Child in the Woods) isimli kitabında geçiyor. Ve bu bozukluk aslında tıbbi bir kitapta tanımlı değil. Fakat insanların, özellikle de çocukların doğada daha az zaman geçirmelerinin çeşitli davranış problemlerine yol açtığına dair bir yaklaşım sunuyor bizlere.

Peki Nasıl “Bitki Körü” Olduk?

Photo by Bruno Martins on Unsplash
  • Araştırmalara göre insanlar, insan benzeri özelliklere sahip türler için koruma çabalarına daha fazla destek veriyor. Bitki körlüğü nedeniyle insanlar hayvanları bitkilerden daha üstün görme eğilimindedir, bu nedenle bitkiler için koruma çabaları sınırlı olma eğilimindedir. Hepimiz hayvanları yok olmaktan kurtarmak için kampanyalar duyduk, ancak birçok bitki de her yıl daha hızlı bir şekilde yok olma ile karşı karşıya kalıyor. Nesli tükenmekte olan vahşi türlerin uluslararası ticaretine ilişkin sözleşme olan CITES, yasal ve yasadışı ticaretten yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan 5.000 hayvan türüne kıyasla 30.000 bitki türüne sahip olduğunu söylüyor.
  • -Bitkiler benzer renkte olma ve neredeyse hiç kıpırdama yapmama eğiliminde olduklarından, beyinlerimiz onları bir araya toplama eğiliminde .Bunun bir kısmı biyoloji ve evrime indirgenir: insan gözü yeşili diğer renklerden çok daha kolay görür, bu yüzden yeşil nesneleri bir araya getirme ve onları arka plana atma eğilimindedir. İnsan gözü hareketi alır ve hareket arar. Bu nedenle, genellikle nispeten hareketsiz olan bitkileri tanımıyoruz.
  • Diğer bir sorun da bitkiler hakkında öğretilmeyen çocukların çevrelerindeki dünya hakkında eksik bilgiye sahip olmalarıdır. Çevreyi ve her gün güvendiğimiz doğal kaynakları önemsemeyen yetişkinler haline geliyorlar. Okullarda derinlemesine bitki bilimleri eğitiminin olmaması, öğrenciler bitki bilimlerinde çeşitli kariyerlerin olduğunu bilmedikleri için sorunu devam ettirmektedir. Örneğin, Güney Afrika’da okulun kuruluş aşamasında (sınıf R-3) bitkilerle ilgili içeriğe yalnızca yaklaşık 11 saat ayrılmıştır.

Öneri:

İlginizi Çekebilir:

Kaynaklar: BBC Ideas-

Why ‘plant blindness’ matters — BBC

‘Plant blindness’ is a real thing: why it’s a real problem too

TreeHugger-What Is Plant Blindness?

Beni Instagram ve Twitter’dan da takip edebilir, görüşlerinizi bildirebilirsiniz.

Informavore Effect- Instagram

Twitter

Podcast

Başka bir yazıda görüşmek üzere!

--

--

Informavore Effect
Türkçe Yayın

Bilgi tüketmek ve keşfetmek için. /Humans are informavores, feeding on information about themselves and the world around them! Instagram: informavoreffect