Biz de, Bizde de…

Biri, “Bre birader!” diye başlayıp bir berberle ilgili hikayesini anlatmaya başlamayagörsün, ne olur?

Mansur Yüksel
Türkçe Yayın
2 min readFeb 26, 2023

--

Tekerleme gibi başladı yazı, evet. Söze başlamak isteyen de işte böyle bir tekerleme söyler gibi zorlanır. Çünkü onu dinleyenlerden biri hemen söze girer:
-Benim kayınço da berber!
-Eee?
-E’si, saç falan kesiyor işte!
-
İyi de sen benim sözümü niye kestin?

Cevap çok masumdur:
-Sözünü kesmek istemedim. Konuya katkı sağlamak için bu bilgiyi paylaştım.

Photo

-Bak birader, senin kayınbirader buradakilere indirim yapmayacaksa, bu bilginin bize pek bir faydası yok.

İşte böyle… Bazı insanlar, konuşulana kulak vermekle yetinmezler. Onlar illa ki mevzuya girmek isterler.

Bu alışkanlık, küçük yaşlarda başlar.

-Biz var ya, tatilde köye gittik.
-Biz her sene gidiyoruz.

Bu alışkanlık, okul yıllarında devam eder.

-Evet çocuklar, inceleyeceğimiz örnek cümleyi defterimize yazıyoruz. “Ahmet’in babası üç yıldır avukatlık yapıyor.”

Öğretmen böyle söyleyince öğrencileri geri kalır mı? Hemen konuya katkı sağlamaya başlarlar, kurdukları cümleler, konun özüyle ilgili olmasa bile…

-Benim adım Ahmet, ama babam avukat değil.
-Benim adım Ahmet değil, ama babam avukat ve tam on yıllık.
-Benim babam da 20 yıllık muhasebeci, ne olacak şimdi?

Evet, ne olacak? Olacak şey belli. Diğer insanların hatıralarını da dinleyeceğiz tabii ki. Sohbet böyle ilerler. Bu, ortada buluşmaktır. Bu, paylaşımdır. Zaten sıkıntı, bunun alışkanlık haline getirilip her hususta araya girilmesi ve gereksiz yere mevzunun uzatılmasıdır.

Konu anlaşılmıştır, sözü uzatmaya gerek yok…

Her anlatılan şeye “Bizde var!”, her anlatılan mekana “Ben de gördüm.” deme arzusu her yerde. Belki yanınızda, belki içinizde…

Ne dersiniz?

“Bizim çevremizde de böyleleri var!” mı diyorsunuz?

Yoksa

“Ben de böyle yapıyorum!” mu diyorsunuz?

Photo

Çocuklarımıza konuşmayı öğrettiğimiz gibi susmayı da öğretmemizin zamanı geldi de geçiyor…

Zira döktüre döktüre susmak, konuşmaktan daha evla.
Bedenler bu kadar malayaniye dalmış günaha ulaşmak avuç içine sığar olmuşken; diller hayrı gayr etmiş, yalan iktidarını ilan etmiş, göz izanını kaybetmiş, sanki mizan ibtal olunmuş gibi hayatsürmek moda imişcesine uyulur olduğu bir zamanda susmak altından kıymetli…

Her daim, okurken günün yaşadığınız stres, yorgunluk ve halsizliklerin yerini huzur, keyif ve ferahlıkla dolduran sayfalarınız olsun!

Bu ve daha nice güzel yazılar için:

--

--

Mansur Yüksel
Türkçe Yayın

“-Herkes okusun diye mi yazıyorsun? -Hayır, kimse okuyamadım demesin diye yazıyorum.”