Bu Bir Pipo Değildir: Gerçeğin Söz ve Görselle İlişkisi

Hümeyra Üzel
Türkçe Yayın
Published in
4 min readSep 12, 2021

Yazı: Hümeyra Uzel- Ağustos 2020

(Bir kuküp sonunda yazmamız istenen bir yazıydı.)

Foucault “Bu bir Pipo Değildir” kitabında bize gerçeğin ne olduğu ve olmadığı üzerine bir bakış açısı sunar. Gerçekliğin onu ifade eden ve gösteren kelimeleri ve görselleri ile ilişkisini inceler. Retoriğin gerçeklik bağlamındaki yeri ve işlevine ve görsellerin aslında neyi temsil ettiklerine dair Magritte’in Aube a l’Antipode (Dünyanın Öte Yüzünde Şafak) tablosu üzerinden tartışır kitapta.

Foucault, kelimelerin dilin içinde noktalar olarak anlamları olduğundan ve dilin kendi içinde dereceler barındıran bir ağ olduğundan bahseder. “Örneğin ‘köpek’ sözcüğü, gerçek hayvan olarak köpeğe bağlı değildir; ondan doğal olarak kaynaklaznmaz” der. Yani varolan bir şeyin bir şekilde isimlendirilmesi ve ifade edilmesinin o şeyi net bir biçimde karşılayamayacağını vurgular. Ama “köpek” kelimesinin bir takım diğer şeylerden farklı bir fikir uyandırması açısından kavramsal ve “kendisine benzer seslerden oluşan kelimelerden de ayrılması yönünden fonetik bir anlam taşıdığını söyler (James Harkness, 2018, s.11).”

Ayrıca Foucault retoriğin bir alegori olduğundan bahseder. Ona göre “uygun bir ad sadece bir oyundur ve bize işaret etmemize yarayan bir parmak sağlar…kişinin, konuştuğu alandan baktığı alana gizlice geçmesini olanaklı kılar”(Foucault,1970, s.9). Kelimelerin işaret parmağı nitelikleri ile hangi şeyden kastedildiğini anlamak ya da o şeyi kavramak adına bir takım sözsel simgelerle o şeyin ifade edildiğini anlatır Foucault.

Kelimelerin gerçekle bu ilişkisinin yanı sıra Foucault, görsel ile ifade edilmiş kelimelerin ifade edildiği şeyin özüne daha yakın olduğundan bahseder. Suskun ve yeterince tanınabilir bir figür, sözünü etmeden, nesneyi özünde gösteriyor ve aşağıda bir ad, “anlamını” ya da kullanım kuralını, bu görüntüden alıyor”(James Harkness, 2018, s.26). Resim yine o şeyin gerçeğini ifade edemez ama onun özünü ifade edebilir. Örneğin, pipo, basitçe tütünün yakılacağı bir kase ve dumanın çekileceği bir borudan oluşur. Yani bir pipo görüntüsü, bir piponun net bir biçimde ne olduğunu göstermese de onun özünü ifade edebilir. Foucault bu duruma Magritte’nin tablosundan da dikkat çeker. Tablodaki “Bu Bir Pipo Değildir” yazısındaki “Bu” kelimesinin Magritte tarafından pipoya mı, resmim kendisine mi yoksa cümlenin kendisine mi hitap ettiği kesin değildir. “Bir paradoks gibi duran şey, aslında bir pipo olmayan şeyin, bir pipo imgesi olduğundan daha öteye gitmektedir (Gültekin, 2017, s.52).”

Buna ilaveten, Foucault, ibrani dilinin evrenin kopyası olduğundan bahseder çünkü ona göre o dil “Şeylerin tam anlamıyla belirli ve saydam bir göstergesidir, çünkü onlara benzemektedir. Şeylerin adları…şeylerin içine yerleştirilmiştir”(Foucault, 1970, s.36). Böylelikle kaligramında aynı derecedeki önemini de vurgular Foucault.

Foucault benzeyiş ve andırış kelimeleri ile görsel ve kelimelerin bir şeyi ne kadar yansıttığı üzerine açıklık getirir. “Benzeyiş egemenliği altında bulunduğu canlandırmaya hizmet eder; andırış ise, kendisini bir uçtan öbür uca geçen yinelenmenin hizmetindedir” der Foucault. (Foucault, 2018, s.43). Şeylere verilen adlar ve temsili görseller, bir andırıştır. Yani andırışın, ‘yinelemenin’ hizmetinde olduğunu söylerken Foucault’nun, onun, o şeyi çağrıştıracak ve ifade edecek olan görsel veya adın o şey için yeni bir tanım ve görsel ortaya koyduğunu kastettiğini çıkarabiliriz. Başka bir değişle, şeyin net bir gerçeği olmadığını söylerken Foucault, o şeye konulan ismin sadece o şeyin özünü andırdığından bahseder. Ve Benzeyişin canlandırdığı şeye hizmet ettiğini söyledikten sonra Magritte’in Aube a l’Antipode (İki ayrı pipo çiziminin bulunduğu tablo) tablosuna dikkat çekerek “Ne neyi canlandırıyor?” diye sorarak canlandırdığı şeyin aslında olmadığına, bir şeyin gerçek tekinin olamayacağına dikkat çeker. Kısaca-yukarıda da bahsettiğim gibi-adlar ve görseller yalnızca bir işaret parmağı işlevi görür. Ama benzeyişte de o şeyin yukarıda bahsettiğimiz özüne benzer. Bu yüzden benzeyişle andırış arasındaki fark pek de mevcut değildir sanki.

Özetle, Foucault, “Bu Bir Pipo Değildir” kitabında mutlak bir gerçek olmadığından, herkesin şeyler üzerindeki tecrübe-ve bundan ileri gelen anlamlandırma- çeşitliliğinden kaynaklanan şeylerin mutlak formları olamayacağından bahseder. Ona göre şeyler yalnızca onların özlerini andıracak görsel ve kelimelere sahiptir.

Magritte’in Aube a l’Antipode (Dünyanın Öte Yüzünde Şafak) Tablosu

Kaynakça:

Foucault M. (2018). Bu Bir Pipo Değildir. (Hilav S., Çev.) İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.

Foucault M. (1970). The Orders of The Things. (Harkness J., Çev.) New York: Panteon.

Gülteki̇n, A . (2017). Michel Foucault’nun Magritte Yorumu ve Sözcük Nesne Kopukluğu. Dört Öge , (12) , 49–63 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/dortoge/issue/40213/478874

--

--

Hümeyra Üzel
Türkçe Yayın

Düşünmek, sorgulamak ve fikir alışverişinde bulunarak öğrenmek adına yazmaya başladım. #KitapRaporları @Gaia Dergi | @Tedev Genç Sanat Dergisi