CLOACA MAXIMA

Cengizhan Aşık
Türkçe Yayın

--

The Greatest Sewer — Büyük Lağım

Her zaman yolların ortasında duran ızgaralardan çekinmiş ve ellerimizi burnumuza götürme hazırlığıyla yakınından geçmişizdir, iğrenmişizdir. Peki bu konu sadece iğrençlikle mi sınırlı yoksa medeniyet dediğimiz şeyden ufak kırıntılar taşıyor mu? Evet, buradaki kokunun kaynağı Roma ve takibe başlıyoruz.

Bugün bildiğimiz Roma şehri ve “Forum Romanum”, M.Ö. 7.yüzyıldan daha önceleri bir yerleşime ev sahipliği yapmıyordu, yapamıyordu. Çünkü o zamanlar denizden sadece 6 metre yükseklikte olmasi ve Tiber Nehri’nin 3 metreye varan taşkınları sebebiyle vadinin arazisi tam anlamıyla bir bataklık idi , bu sebeple eski yerleşimciler tepelere konumlanmıştı. M.Ö. 7.yüzyılın son çeyreğinde Etrüskler, Roma’yı hakimiyet altına aldıkları zaman ilk kral Tarquinius Priscus(616-579)’un emriyle vadinin inşaat alanına uygun hale getirilmesi için imar çalışmaları başlatılır. Bu arada Etrüskler, Anadolu’dan çıkmış bir kavim ve şehir imarında çok iyi olduklarını biliyoruz. İlk olarak arazi 5 kat toprak ve çakıl atılarak 3 metre daha yükseltildi. Fakat mühendislerin hesaba katmadığı bir hata meydana geldi ve unutulan bir akarsu alttaki dolgu tabakasını aşındırmaya başladı. Bu durumda mühendisler buradan Tiber Nehri’ne bir akış yaratmak zorunda olduklarını anladılar.

Açık bir drenaj kanalı olarak inşaa edilmeye başlandı. Priscus’un halefi Tarquinius Superbus, kendi döneminde ağır taş bloklarla inşaa sürecini ilerletmek istemiş fakat çok çok ağır bloklar ve çalışma şartları nedeniyle işçiler kaçmaya başlamış hatta son olarak toplu intihar girişimine neden olmuş. Superbus ise cesetleri çarmıha gerdirip ibret olarak sergilemiştir. Superbus döneminde tamamlanmış ve böylece vadi arazisi aşınmaktan kurtulmuş, yeni inşaat alanları ortaya çıkmıştır.

Sağ ortada nehre dökülen kısımdır. İmparatorluk döneminden..

M.Ö 2.yüzyılda üzeri beşik tonozlarla kapatılan kanal günümüz biçimini almış ve bu sayede üzerinde yine inşaata uygun bir alan yaratılmıştır. İlk başlarda sadece bir drenaj kanalı olan Cloaca, bu dönemde Forum’daki hamam, latrina(umumi tuvalet) ve kamu yapılarından kollar ile bağlanmış ve lağım kimliğini o zaman kazanmıştır. Asıl etkileyici kısmı ise ortaya çıkan yeni inşaat alanına meşhur ‘Forum Romanum’ da inşaa edilir ve burada Roma Senatosu, Augustus Tapınağı, marketler vs. gibi yapıların yanı sıra Julius Caesar’’ın kremasyonu gibi birçok önemli olaylara da tanıklık etmiştir.

Bugünkü S.Pietro Şapeli direkt olarak bu lağıma açılmaktaydı çünkü M.S. 387 yılında yapıldığında ‘Tullianum’ adında bir hapishane idi ve içeride ölen mahkumların cesedi direkt olarak bu kanala atılmaktaydı. Hatta bu olay Ludovico Carracci’nin ‘St.Sebastian’’ın Cloaca Maxima’ya Atılışı’ adlı tablosuna esin kaynağı olmuştur.

Ludovico Carracci(1555-1619) - “Saint Sebastian Thrown into the Cloaca Maxima”

Kanal sürekli olarak bakımdan geçirilmiş ve çalışır durumda kalması sağlanmıştır bunu da antik yazıt, yazar ve kaynakların Marcus Vipsanius Agrippa’nın M.Ö. 33’te inceleme yaptığını kaydetmesi ve stil farkı, farklı dönemlere ait buluntular yoluyla anlamaktayız. Kanal günümüzde de aktif durumdadır.

Bunca şeyin olması ve Roma medeniyetinin tarihte izini bırakabilmesi, sahiden Etrüskler’in vadide imara kalkışmasıyla başladığını söylesek çok mu iddaalı olur? Yoksa Etrüskler yapmasa yine de o vadi ‘Forum’a uygun hale getirilirmiydi? Ah, evet Etrüskler Anadolu (Lydia) kökenli bir kavim…

Bir nevi çivi-dünya hikâyesiydi.

Teşekkürler…

KAYNAKÇA

Blog ailemize sen de katıl! | Podcast| Slack | Facebook | Twitter | Instagram

--

--