Dünya’nın En Büyük Adası’nda Yaşam -Grönland-

Esra
Türkçe Yayın
Published in
4 min readOct 9, 2020

Hava sıcaklıklarının tekrar yükselişe geçtiği bu günlerde, fotoğraflarını gördükçe içimizi serinletecek, Dünya’nın en soğuk ülkelerinden birisi olan Grönland’a doğru yola çıkalım.

Kutuplardaki yaşam bizlerin genelde ilgisini çeken bir konudur. Yaşam şekli, iklimi, kültürü, coğrafi koşulları bizden çok farklıdır. O yüzden bu soğuğu göze alabilen her insanın, gezilmesi gereken ülkeler listesinde kesinlikle Grönland’a yer verdiğini düşünüyorum.

Ada hakkında temel bilgilerden başlayacak olursak, başlıktan da anlaşılacağı gibi Dünya’nın en büyük adası olup, Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde yer alır. Danimarka Krallığı himayesi altında yaşamını sürdürmektedir. Dolayısıyla para birimi olarak da Danimarka Kronu kullanılmaktadır. Ayrıca günümüzde çok önemli bir konuma sahip olan para birimleriyle ilgili olarak, 1 Danimarka Kronu 1,26 Türk Lirası’na eşittir. Bu da listemizdeki ülkeler arasında gitme imkanımızı arttıran unsur olarak aklımızda bulunmuş olsun. Nüfusu ise 2018 tarihinde 56.025 kişi olup, bu kişilerin yaklaşık %25'lik bir kısmı da ülkenin başkenti olan Nuuk şehrinde bulunmaktadır.

Ada’nın %81'i buzullarla kaplı olduğundan sebze meyve üretimi yok denecek kadar az. Sadece güney kısmında patates yetiştiriliyor, onun dışında tüm sebze ihtiyaçlarını marketlerden donmuş gıda olarak kullanılıp alınmaktadır. Tabii bu da ne kadar sağlıklı olacaktır o da ayrı konu. Ayrıca adanın en büyük geçim kaynağı, denizden tuttukları balıklar, balinalar, foklar ve diğer avladıkları canlılar ile yapılmaktadır.

İklimi Tundra iklimi sınıfına girmektedir. Yılın en sıcak yaz aylarında bile sıcaklık oldukça düşüktür. Ortalama sıcaklık -7 derece civarlarında olurken, şu ana kadar görülen en düşük sıcaklık -66'dır. Bu kadar düşük dereceler bizim için çok korkutucu olsa da, aslında buzullardaki sıcaklık artışı da bizim bu konuda korkmamız gerektiğini göstermektedir.

2019 yılında yayımlanan bir makaleye göre 532 milyar ton buzulun eridiğini ortaya koyulmuştur. Erimenin bu hızda devam etmesi durumunda, deniz suyu seviyesindeki artışından dolayı birçok kıyı kentinin sular altında kalabileceği öngörülmektedir. Bu bilgiler dikkate alındığında gelecekte; yalnızca bir dönemle kalmayıp her dönem, kızak köpeklerinin buzullarda ulaşımı kolaylaştırması amacıyla değil de eriyen buzul sularında ilerlerken görecek olmamız çok olası gözüküyor.

Hava sıcaklığının artması sebebiyle eriyen buzullar güçlerini kaybedip parçalanmaya başlarlar. Bu da kıyıda yaşamını sürdüren insanlar için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Çünkü kopan buz kütlesinin ayrılmasıyla birlikte oluşan su dalgasının bir anda tsunami oluşturma tehlikesi vardır. Bu yüzden kıyı kesimlerinde genelde buzullara dokunmanın çok tehlikeli olduğunu hatırlatan uyarılar bulunur.

Tüm bu tehlikelere rağmen erimeler, buzullarda doğaüstü görüntüler de oluşturmaktadır.

Doğanın bizi büyülediği diğer bir olay da kuzey ışıklarıdır. Kutup bölgelerine yaklaştıkça görülen, yeryüzünün manyetik alanı ile güneşten gelen elektrik yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkan doğal ışımalara kuzey ışıkları denir. Grönland’ın sadece güneyinde görülebilen kuzey ışıkları, kasım ya da şubat ayında kendini gösterir.

En ilgi çekici konulardan birisi de, adada 6 ay süreyle gece, 6 ay süreyle gündüz yaşanması olayıdır. Bu olayın sebebi Dünya’nın eksen eğikliğinden kaynaklanmaktadır. En basit şekilde açıklamak gerekirse, Güneş ışınları iki yarımküreye de 90° açı ile gelmektedir ve gölge boyu ekvatorda 0 olmaktadır. 23 Eylül tarihinden itibaren kuzey yarımkürede gündüzler uzamaya başlar ve bu tarih aynı anda aydınlanma çemberinin kutuplara teğet geçtiği tarih olarak bilinir. Yani gece ve gündüz birbirine eşitlenmiştir. Bu durumda kuzey yarımkürede 6 ay boyunca gece yaşanma vakti başlarken, güney yarımkürede de 6 ay gündüz yaşanmaya başlamıştır.

Sabahları perdeyi açtığımızda içeri doğan güneşin verdiği huzurdan 6 ay boyunca mahrum kalmak bize şu an çok zor gelebilir fakat Grönland’da yaşayan birisi için bu çok normaldir.

Bizim iklimimize, yaşam şartlarımıza ne kadar ters olsa da Grönland benim gezilmesi gereken ülkeler listemde çoktan yer almış durumda. Umarım size de, araştırdıkça doğasına hayranlık duyduğum ülkeyi en etkili biçimde anlatabilmişimdir. Şimdi düşüneceğiniz tek şey, adaya 6 ay gece yaşanırken mi yoksa 6 ay gündüz yaşanırken mi gitmek istersiniz? Umarım bir gün rotamız Grönland ile kesişir. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.

--

--