Daha Başarılı Bir Kariyer Yolculuğu İçin 5 Öğreti
Başarı her gün tekrarlanan küçük çabaların toplamıdır.
Mutlu olduğunuz işi mi yapıyorsunuz yoksa yaptığınız işte mutlu olmaya mı çalışıyorsunuz? Kariyerinizdeki hedeflerinizi net bir şekilde belirleyebiliyor musunuz? Mesela hangi yetenekleriniz sizi eşsiz ve vazgeçilmez kılıyor? Başarınızı neye göre ölçüyorsunuz? Kültürü inşa eden tarafta mısınız yoksa kültürün bir parçası mısınız? Ve en önemlisi gerçekten gelecekte kendinizi nerede görüyorsunuz?
Başarılı bir kariyer inşa etmek, sadece iş dünyasında ilerlemekle değil, aynı zamanda kişisel ve profesyonel gelişimimizi sürekli olarak yönlendirmekle ilgilidir. İş hayatımız ve kişisel gelişim sürecimizi birbirinden ayırmak pek mümkün değil çünkü kendimize yaptığımız her türlü yatırım bir şekilde iş hayatımızda da bizi doğrudan veya dolaylı bir şekilde beslememektedir.
Değişen ve gelişen yaşam şartlarına bağlı olarak kendimizden beklediğimiz çıktılar değişmeye başladı ve dolaysıyla iş hayatındaki başarı tanımlarımız da paralel olarak değişmeye devam ediyor. Eskiden bir yerde ne kadar çok uzun süre çalışılırsa o kadar başarılı biri olarak görünürken artık dinamik bir kariyer yolculuğu daha makbul görünüyor. Bu ve benzeri bir çok değişimin yaşandığı bir ortamda kariyer planlarımızı ve başarı kriterlerimizi belirlerken daha titiz yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum.
Kariyer yolculuğumuzda başarılı olmak için özgüven, azim ve sürekli öğrenme arzusu gibi temel özelliklere sahip olmanın yanı sıra, kendi değerlerimizi ve hedeflerimizi de net bir şekilde belirlemek zorundayız. Her bir adımımızı dikkatle planlayarak, engellerle karşılaşsak bile pes etmeden ilerlemek, bizi istediğimiz noktaya götürecektir.
10 yıllık aktif bir çalışma hayatını geride bırakırken, daha güçlü ve başarılı bir kariyer yolculuğu için heybemde biriken birkaç öğretiyi de bu yazımda sizlerle paylaşmak istedim.
Çayınız, kahveniz hazırsa buyurun:) ☕️👇🏻
1. Asla vazgeçilmez değilsiniz.
Bizler her ne kadar değerimizi zamanla arttırsak ve çok önemli başarılara imza atsak da hiçbir şirket için asla yeri doldurulamaz değiliz. Maalesef zamanla bu yanılsama olabiliyor ve bu yüzden de yerimizi daha sağlam görüp gelişim hızımızı düşürebiliyoruz.
Günümüzde kişiye bağımlı şirket modelleri gün geçtikçe azalıyor, bunun yerine sistemlere yatırım yapılıyor ve bu sayede de kişiler değişse de sistem çalışmaya devam ediyor.
O yüzden,
Vazgeçilmez olduğumuzu varsaymak yerine her zaman değişimlere ve fırsatlara açık olacak bir noktada kendimizi geliştirmeye devam etmeliyiz.
2. Şikayet etmek çözüm getirmez.
Bunu listenin başına yazmak istedim çünkü eğer gelişim ve bir adım daha öteye gitme arzusu içindeysek şikayetlere sarılmayı bırakmamız gerekiyor. Çoğu zaman önümüzdeki en büyük engel bizim kendi zihnimizde çizdiğimiz sınırlar oluyor ve bu sınırlar da dışarı birer şikayete dönüşerek çıkıyor.
Ortada bir sorun varsa aslında bir fırsat da vardır. Başarının temelinde bir şeyleri sürdürmekten ziyade bir şeylerin üstesinden gelmek vardır. Bir şeylerin üstesinden de gelmek için odaklanmamız gereken şikayetler değil, tam aksine olası çözüm yollarıdır.
Son 10 yıldır, kendim dahil çevremde gözlemlediğim en önemli şey; ne kadar çok şikayet ediyorsak bir o kadar yerimizde saymaya devam edip hak ettiğimizden daha kötüsüne razı olmak durumunda kalıyoruz.
O yüzden,
Daha güçlü bir kariyer için şikayet kültürünü yok edip, çözüm bakışlarımızı genişletmeliyiz.
3. Kariyerinizin mimarı bizzat sizsiniz.
Kurumsal hayatta heyecanla başlayan yolculuklar zamanla daha durağan bir hal alır çünkü sistemin izin verdiği ölçüde hareket edebilir ve yükselebilirsiniz. Bu da zamanla kariyerimizin gelişim sorumluluğunu şirketlere veya insan kaynakları sistemlerine teslim etmemize sebep olur. Şirket size 2 yılda bir terfi alabilirsiniz dediği an sadece o süreyi doldurmaya odaklanırsınız, performansınızın önemi zamanla azalır.
Ancak böylesi bir tabloda siz sadece figüran olursunuz. Şirketin veya patronun istekleri doğrultusunda satranç tahtasında yer değiştiren bir piyondan farksız olursunuz.
Bu tabloda yer almak ve almamak sizin tercihiniz tabi ki de. Ama rolleri tersine çevirmek istiyorsanız eğer işte o zaman bu yolculuğu inşa edecek kişinin sizden başkası olmadığını kabul etmeniz gerekiyor.
Hayal ettiğiniz geleceği kimse size hediye etmeyecek, her ne istiyorsanız bunun için bizzat sizin emek ve çaba harcamanız gerekiyor. Bunu yaptığınız zaman satranç tahtasının başına geçmiş olursunuz.
O yüzden,
Kendi geleceğinizi bir başkasına emanet etmek yerine, sorumluluğu üstlenip kendi kariyerinizi bizzat kendiniz inşa etmelisiniz.
4. İletişim yeteneğiniz en büyük silahınızdır.
İletişim becerimiz gündelik hayatta önemli olsa da iş hayatında kaderimizi belirleyen kritik bir öneme sahiptir.
İletişim; bizim kişisel gelişim yolculuğumuzun en net özetidir. Bir insanın iletişim yeteneklerine bakarak, onun kendine ne kadar değer verdiğinden tutun da kendine ne kadar yatırım yapmaya istekli ve kararlı olduğuna kadar birçok önemli noktayı analiz etme şansınız olur.
İyi bir iletişiminiz varsa;
- Çevrenizde sevilen ve danışılan bir noktada olursunuz,
- Özgüveniniz artar ve kendinizi daha net ifade etme şansınız olur,
- İsteklerinizi daha stratejik bir şekilde dile getirme yetkinliğiniz olur,
- Sorunları daha uzlaşıcı bir şekilde çözmeye başlarsınız,
- Çevrenizle olan iş birliğiniz artar,
- Hatalarınız azalır çünkü çevreniz hatalarınızı örtmeyi tercih eder,
- Motivasyon veren bir noktaya geçersiniz,
- Liderlik yanınız daha görünür olur,
- Ve değişime daha çok uyumlu hale gelirsiniz,
İletişimi sadece sözlü bir iletişim olarak algılamamak gerekiyor. Yazdığınız mesajdan, attığınız maile, beden dilinizi kullanma becerinize kadar karşı tarafa mesaj verdiğiniz her alanda iletişiminize yatırım yapmalısınız.
Unutmayın ki tatlı dil, yılını bile deliğinden çıkarır.
O yüzden,
Kaliteli içerikler tüketip, kitap okuma alışkanlığınızı sağlamlaştırarak iletişim yeteneğinize her zaman yatırım yapmaya devam edin.
5. Çevrenize ve ağınıza yatırım yapın.
Başarılı bir yolculukta siz üzerinize düşeni yapsanız da şans ve fırsat faktörlerini göz ardı etmemek lazım.
Takip edenler bilir, son yıllarda çokça biyografi kitabı okudum ve okumaya da devam ediyorum. Bu kitaplarda emeğe, çabaya, çalışmaya çokça vurgu yapılır ama bu başarılı kişilerin kaderlerini değiştiren şey genelde zamanında inşa ettiği bağlantıları olmuş.
Bağlantılarımız, bizim gitmek istediğimiz noktaya bizi daha çabuk ulaştıran kestirmelerdir. Bazen ulaşamayacağınızı düşündüğünüz birine, bağlantılarınız vesilesi hızlıca ulaşma şansınız olur.
Günümüz dijital dünyasını daha anlamlı bir şekilde kullanmak istiyorsanız eğer en büyük tavsiyem network’ünüzü genişletmek için kullanın. Yapılan bir araştırmaya göre; hiç tanımadığınız biriyle aranızda sadece 7 bağlantı var.
Doğru ve dürüst bir ilişki üzerine biriktirdiğiniz herkes bir gün sizin başarınıza ortak olacaktır.
O yüzden;
Kapıları asla sert kapatmayın, karakteriniz ve kişiliğinize yatırım yaparak para biriktirmek yerine insan biriktirin.
Yazardan son notlar:
- Bir gün her şey elinizden alınacak olsa yine size yepyeni bir yolculuk sunacak bilgi birikiminize yatırım yapmalısınız. Çünkü kimse için vazgeçilmez değilsiniz.
- Eğer gelişim ve başarı istiyorsanız eğer çözümün bir parçası olun. Şikayet etmek sizi sadece yolunuzdan alıkoyacaktır.
- Her ne elde etmek istiyorsanız bunu başkasından değil, bizzat kendinizden bekleyin ve kariyerinizin mimarı siz olun.
- İyi bir iletişimin sizi hiç tahmin edemeyeceğiniz noktalara getireceğini unutmayın. Bunun içinde entellektüel yanınıza yatırım yapmalısınız.
- Ve son olarak çevrenizin ortalaması olduğunuz için önce iyi bir çevreye sahip olmalı sonra da karşılıklı faydalara ortak olmalısınız. Bağlantılarınız kadar güçlü olduğunuzu unutmayın.
Sağlıcakla kalın,
Fatih Saruhan
