Dizi Önerisi : Upload
Teknoloji gündemi hızla değiştiğini bir kez daha tanık olduğumuzu bu günlerde, bundan sadece 6 ay öncesine kadar herkesin iki sözünden biri olan metaverse unutulmuş durumda. Onun yerini ChatGPT aldığını söylemek yanlış olmaz. Ben bugün size metaverse alemini iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir diziyi anlatmak istiyorum. Spoiler vermekten kaçınacağım ve ana hatlarıyla bu diziyi izlerken nelerle karşılaşacağınızdan, beni etkileyen noktalar üzerinden duracağım.
Dizi İncelemesi: Metaverse Dünyasına Yolculuk:
Hadi o zaman başlayalım. İlk olarak, bu dizi sitcom havasında geçiyor; 30 dakikalık bölümleriyle komedi ve teknolojinin iç içe geçmiş hali. Black Mirror teknolojisini ve The Office eğlencesini almışlar diye düşünebilirsiniz. Zaten senaristlerden biri The Office ile aynı olduğu için bunu kanıtlıyor. Teknolojiyle ilgili filmler veya diziler son zamanlarda cyberpunk dediğimiz tarzda ilerlerken, bu eğlenceli dizi yeni bir soluk getirmiş. Bu kadar övgüden sonra dizinin konusuna gelelim.
2033 yılında, otonom araçların yaygınca kullanıldığı, telefonların, tabletlerin fiziksel halden tamamen dijitale dönüştüğü, 3D yazıcılarla yemeklerin yapıldığı ve en önemlisi isteyenlerin, ölenlerin sanal alemde yaşanıldığı gibi teknolojinin uç noktasına ulaştığı bir diziden bahsediyorum. Ana karakterin otonom aracının bir komaya çarpmasıyla olaylar başlıyor ve bizler Lakeview’da, metaverse yazılımında, işlerin nasıl ilerlediğini görüyoruz. Bu kısmı açacak olursam, gerçek dünyada size ait olan tüm verilerle bir avatar oluşturulup tüm insani ihtiyaçların olmadığı ve gerçek dünya ile iletişim kurulan bir sanal evren. Temelde dizinin ana konusu bilgisayar programcısı olan başrolümüz Nathan’ın, Lakeview’a alışması ve ölümünün ardındaki gizemi çözmeye dayanıyor.
Toplumsal Fikir Ayrılıkları ve Teknoloji: Upload Dizisinin İzleyiciye Aktardıkları:
Peki, bu dizide beni etkileyen kısımlar neler oldu? Öncelikle teknolojinin ne kadar ilerlediğine bakılmaksızın toplumsal fikir ayrılıklarının etkisini görüyoruz. Bir tarafta bu upload sistemine tamamen karşı olanlar, diğer tarafta ise sadece parası olanların değil herkesin bu sistemin parçası olması gerektiğini savunanları, parası olanların birçok imkana sahip olması, olmayanların ama upload edilenlerin belirli miktarda haklarının olması gibi unsurlar dizinin geçiş sahnelerinde görüyoruz. Bu sahneler asıl temelleri oluşturuyor ve halkı tanımamızı sağlayan bölümler. Bu sahneleri izlediğim zaman toplumun temel sorunu olan din kavramının teknoloji ile yeni boyut kazandığını, cennet ve cehennem arasına yeni bir durak eklendiğini gördüm. Fırsat eşitsizliğinin teknoloji ilerlese bile değişmediğini, zenginin her zaman her koşulda daha iyi imkanlara sahip olduğunu; durumu olmayanların ise hatta upload edildikten sonra dahi hayatlarının sanal alemde bile zor yaşanabildiğini hissettim.
Lakeview Dünyası:
Lakeview’da sadece 2GB’a sahip olan kişilerle, yani sistemde aylık sadece 2GB’a sahip olan kişilerle, Spotify’da ücretsiz sürümü kullanan kişilerin sadece 6 geçiş hakkı gibi benzerlikler, puanlama sistemleri ,alışverişleri oyun için alınan eşyalara çok benziyor ve dizi süresince günümüz teknoloji devleri olan şirketlerin isimlerini duymak dizinin gerçekliğe yaklaşmasını sağlamış.
Benim bu kadar anlattığıma bakmayın, toplumsal sorunlar ve fırsat eşitsizliğini alt metin olarak görüyoruz ve dizide genel olarak premium pakete sahip kişilerin dünyasını izliyoruz. O sahnelerde savaşta uzvunu kaybetmiş kişilerin veya daha 13 yaşında ölen çocukların hayatlarını görüyoruz. Belirli kısımlarda zenginlerin de dertleri olduğunu gösteriyor.
İzleyici Perspektifi:
Benim kişisel yorumum, yemek yerken ne izleyeceğim diyenler için kısa, komik, gizemli ve teknoloji sevenler için harika bir yapım olduğu yönünde. İroni ile yapılan mizahi sevenlerde izlemekten zevk alacaklarını düşünüyorum. Şu ana kadar 2 sezonu yayınlandı ve 3. sezonu onaylandı. Her bölümü 30 dakikalık ve toplamda 17 bölümü var.
Veri bilimci olmak isteyen biri olarak, verinin ne kadar önemli olduğunu gördüğüm yapımlardan biri oldu.
Şimdiden iyi seyirler.
