Doğru Kıssa/Yanlış Hayat
Büyük fıkıh bilgini, Hanefi Mezhebi’nin kurucusu İmam-ı Azam Ebû Hanîfe ticaretle meşgul, zengin bir zattı. Gündüzleri öğleye kadar mescitte talebelerine ders verir, öğleden sonra ise ticaretle uğraşırdı. Ticari mal taşıyan gemileri vardı.
Rivayet edilir ki bir gün talebeleri ile derste iken dışarıdan bir adam bağırdı:
“Ya imam, gemin battı!”
İmam-ı Azam bir anlık tereddütten sonra:
“Elhamdülillah…” dedi.
Ve derse devam ettiler. Bir müddet geçtikten sonra aynı adam tekrar geldi:
“Ya imam, bir yanlışlık oldu. Batan senin gemin değilmiş.” Dedi.
İmam bu yeni habere de aynı şekilde cevap verdi:
“Elhamdülillah…”
Bu hale şaşıran öğrenciler, merakla sordular:
“Üstadımız, geminizin battığını duyduğunuzda hamd ettiniz. Sonra batan geminin sizin olmadığını öğrenince tekrar hamd ettiniz. Bunun sebebi nedir?”
İmam-ı Azam izah etti:
“Gemin battı diye haber geldiğinde kalbimi yokladım. Dünya malının yok olmasından dolayı herhangi bir üzüntü yoktu. Bu hale şükrettim. Sonra batan geminin bana ait olmadığına dair bir haber geldi. Tekrar kalbime baktım. Dünya malına kavuşmaktan dolayı bir sevinç yoktu. Bu hale de şükrettim. Allah’a hamd olsun ki; bizim kalbimizi dünyaya bağlamadı.”
Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni
Rivayet başkadır, riayet bütün bütün başka.. İstenilir ki rivayet eden riayet etsin ki sözünün bir kıymeti olsun. Çünkü nefsini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez!
Şimdiye kadar doğru kıssanın rivayetini yaptık. Şimdi ise riayet edememiş yanlış bir hayatın.. Bir kısım işlerim dolayısıyla bugün hastaneye gitmiş, otoparka aracımı park etmiştim. Çıkışta dalgınlıkla başka bir aracın yanına gitmişim, gördüm ki baştan başa araç kasıtlı olarak çizilmiş vaziyette idi. Kendi aracım olduğunu düşünerek üzülmüş, yapan kişiye serzenişte bulunmuştum. Binmeye çalıştığımda aracın benim olmadığını anlayıp kendi aracıma yöneldim. Tahmin edileceği üzere aracımda herhangi bir şey yoktu. Elhamdülillah diyerek arabaya biniyordum ki rivayet ettiğim kıssa hatırıma geldi.. Riayet edememekten dolayı fazlaca hayıflandım..
Akıp giden bu hayatta sürekli tefekkür etmeli, yanlışlarımızdan ders almalı, doğruyu aramalı, bulmaya çalışmalı.. tüm bunları yapmak için de elimizde doğru bir cetvel bulundurmalıyız. Bilinmelidir ki eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz. Doğru hayatları, doğru kişileri, doğru kitapları .. bulmalı/bilmeli! Sözün büyüğü büyüklerin sözüdür kaidesince yazımızı bir büyüğün güzel bir sözü ile hitama erdirelim. Sağlıcakla kalınız..
İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Aklı başında olan insan, ne dünya umûrundan kazandığına mesrur ve ne de kaybettiği şeye mahzun olmaz. Zira dünya durmuyor, gidiyor. İnsan da beraber gidiyor. Sen de yolcusun..