Yeşerir mi Umutlarımız ?

Buket
Türkçe Yayın
Published in
2 min readAug 6, 2021

Günlerce haykırsak geçmeyecek bir öfkeye ama bir o kadar da bir cümle dahi kurmaya gücümüzün kalmadığı benliğe sahibiz. Yüzlerce soru ile savaşan bir beyin ve tüm yitirdiklerini, gördüklerini, duyduğu sesleri her saniye vicdanının daha derinliklerinde hisseden bir ruh. Bir toplum, toplumsal çöküntü… Çöküntü çünkü; bizim düşündüğümüzün çok ötesinde aslında kaybettiklerimiz. Yıllar geçtikçe tezahür edecek kuşkusuz. Bugünümüz için mi üzüleceğiz şimdi yarınlarımız için mi? Yoksa zerre merhamet barındırmayan varlıklarla aynı toprakları paylaşıyor olmamıza mı ah edeceğiz? Evet topraklarımız, yanan topraklarımız, bizim topraklarımız…

Tüm bu yaşanılanlardan çıkarılacak o kadar çok sonuç var ki. Sizi bilmem ama benim için bundan daha değerlisi; zihnimizde ne zaman silinmemek üzere yer edineceği. Biz geçmişin tüm izlerini silerek yaşadıkça, geleceğimiz daha acı tecrübelerle anımsatacak bize o günleri. Şehitlerimiz, kadın cinayetleri, sel felaketleri, büyük korkuyla beklenen İstanbul Depremi ve daha niceleri. Kendime dönüp soruyorum: “Haberlerde bir gün izlediğim şehidimi peki ben kaçıncı gün zihnimden sildim?”, “ Ne deneyimledim?”, “Hangi tedbirleri aldım?”, “ Ben oradaki insanlar için ne yaptım?” gibi bitmek bilmeyen sorular. Cevabı büyük boşluktan ibaret olan sorular. Benim için de bizim için de…Ne sadece politik ne sadece sosyolojik hangi konuya değinirsem değineyim, söylemek istediklerim hep eksik kalacakmış hissi sarıyor bedenimi.

  • Sadece sosyal medyada toplumsal duyarlılık sergilemediğimiz,
  • Bir çıkış yolu bulmak için çabalayan insanları hemen Anti-devletçi ilan etmediğimiz,
  • Gördüğümüz veya duyduğumuz her bilgiye körü körüne inanmadığımız,
  • Sorgulayabildiğimiz ,soru sorabildiğimiz ,
  • Parti sevdalısı olmak uğruna insan olmanın gerektirdiklerini unutmadığımız,
  • İktidar, muhalefet fark etmeksizin kendi değer yargılarımız için eleştirebildiğimiz,
  • Küresel iklim değişikliğinin temelinde yatan unsurlardan birinin insan faktörü olduğunu kabullendiğimiz,
  • Empati nedir bilmek yerine empati kurabildiğimiz,
  • Doğamızda umudun, doğamız için de umudun eksik olmadığı bir yaşam diliyorum.

--

--