Engelle Butonunu Kullanmak Ana Sayfamı Nasıl Değiştirdi?

Eren Cicibıyık
Türkçe Yayın
Published in
4 min readDec 13, 2020

Son zamanlarda sosyal mecralarda engelle özelliğini oldukça sık kullanmaya başladım.

Herhangi bir saygısızlığa maruz kaldığımdan ya da dahil olduğum tatsız bir olaydan dolayı değil, sadece ana sayfama düşen içerikleri düzenlemek için kullandım. İtiraf etmek gerekirse bana beğendiğim içeriklere etkileşim yaratmak kadar faydalı geldi.

Bu şekilde kendimi gereksiz gerilimden ve kibirden uzak; görmek istediğim içeriklere daha yakın hissettiğimi fark ettim.

Engelle özelliği sosyal mecralarda genellikle tatsız bir olay yaşandıktan sonra kullanılan bir özellik gibi düşünülüyor. Ancak günümüzde bu özelliği çok daha proaktif bir şekilde kullanabiliriz.

Bu yazımda sosyal mecralardaki akışınıza etki eden kullanım yöntemlerini bir medya teorisinin ekseninde anlatmaya çalışacağım.

Her şey bu soruyla başladı: “İnsan medya ile ne yapar?”

Lisans düzeyindeki iletişim eğitiminde genellikle ilk seneden çeşitli medya teorileri öğretilir. Bunlardan en bilindik olanı ve günümüzde kolayca karşılık bulabileni ‘Kullanımlar ve Doyumlar Teorisi’ (Uses and Gratifications Theory) olarak adlandırılır.

1950'li yıllara kadar çoğu zaman tek taraflı olarak ‘medyanın insanlara ne yaptığı’ konuşulurken; Blumler ve Katz, medya kullanıcılarını pasif bir konum yerine aktif konumda değerlendirmiş ve Kullanımlar ve Doyumlar teorisini ortaya çıkarmıştır.

Teoride 4 alt başlık üzerinden insanların medya ile ne yaptığı incelense de biz kendimize “Medya araçlarını ne için kullanıyorum?” sorusunu sorabilir ve bu bağlamda medyayı nasıl faydalı bir şekilde kullanabileceğimizi irdeleyebiliriz.

Kısacası, artık medyanın yalnızca kendisi değil medyayı tüketen tarafın da hareketleri önem kazandı.

Etkileşim yaratan özellikler bir yana engelleme özelliği de medya kullanımı konusunda dikkate değer bir özelliktir.

Doyuma ulaşmak için kullanım yöntemlerinizi gözden geçirmeniz faydalı olacaktır.

Teoriye göre herkes belirli amaçlar için medyayı kullanıyor. Kimileri eğlenmek, kimileri iletişim kurmak, kimileri bilgi almak için. Liste kendi kullanım yönteminize göre uzayabilir.

Burada önemli olan nokta ise içerik yığını altında sizi tatmin eden içeriklere ulaşmak için kullanım yöntemleriniz üzerinde de kontrol sahibi olmanızdır.

Kullanım yöntemleriniz üzerinde değişiklikler yapmak önünüze çıkan içeriklerin de daha kaliteli ve beklediğiniz yönde olmasını sağlayacaktır.

Kendi adıma mevcut algoritmaların bu konuda yeteri kadar geliştiğini düşünmüyorum. Bu sebeple algoritmanın müdahale edemediği yerlerde, işleyişi değiştirmek için bazı müdahaleleri bireysel olarak yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

İstediğiniz yönde kullanabileceğiniz yöntemlerden birkaçını örnek göstermek gerekirse:

  • Engelle butonu: LinkedIn üzerinde hakaret tabanlı tartışma yaratan ya da kendi etkileşimini artırmak için kasıtlı olarak tartışma çıkaran kişiler benim görmek isteyeceğim içeriklerin önüne geçiyor. Çünkü çoğu zaman yüksek etkileşim alan bu içerikler bir şekilde öne çıkmayı başarıyor. Bu örneği genişletebiliriz.

Faydalı olmadığını düşündüğünüz, bilgiden çok kibir hissettiğiniz ya da kullanım amaçlarınızın dışında olduğunu düşündüğünüz her profili kolayca engelleyebilirsiniz. Tatsız bir olay çıkmasını beklemek ya da içeriğe bakıp sadece bakıp şikayet etmek yerine yarını öngörüp bugünden akışınızı düzenlemeye başlayabilirsiniz.

  • RSS takip uygulamaları: Feedly, Inoreader, Flipboard gibi uygulamalarla farklı kaynaklar içerikleri dilediğiniz gibi kategorize edebilir ve belirlediğiniz zaman sıklığında size gelmesini sağlayabilirsiniz.

Bu, takip ettiğiniz kaynakları teker teker taramaktan ya da bir gelişmenin önünüze çıkmasını rastgele beklemekten çok daha pratiktir.

  • Çift hesap kullanımı: “Herkesin bir ‘stalk’ hesabı vardır” cümlesini bilirsiniz. Aslında bu da teori çerçevesinde değerlendirilebilir. Fakat biraz daha geniş düşünelim. Sosyal çevrenizin dahil olduğu bir profilin yanında sadece kendi istekleriniz ve öğrenmek istediklerinizin olduğu bir profile de sahip olabilirsiniz. En basit örneğiyle, yeni bir e-posta adresi açıp platform üyeliklerinde bu e-posta adresini kullanmak bile gelen kutunuzu daha temiz bir hale getirir.

Böylelikle gerçekten görmek istediğiniz içerikler, pek de görmek istemediğiniz fotoğrafların ya da içeriklerin gölgesinde kalmaz.

  • Gizli mod kullanımı: Önünüze çıkan içeriklerin her zaman algoritmaya dahil olmasını istemeyebilirsiniz.

Bunu engellemek için gizli mod kullanmak pratik bir çözüm olacaktır. Sadece tarayıcılarda değil, uygulamalarda da artık gizli modu sıklıkla görmeye başladık.

  • Beğeni ve yorum: 2 artı 2 dört eder kadar bilindik bir yöntem olsa da oldukça verimlidir. Etkileşim içinde olduğunuz kişiler akışınızda daha çok görünür.

Burada dikkat edebileceğiniz önemli noktalardan biriyse tek tip etkileşim çevresi yaratmamaktır. Eğer sadece belirli kişilere etkileşim yaratıyorsanız, potansiyel olarak sevebileceğiniz içeriklerin de önünüze çıkması zorlaşacaktır. Bu sebeple etkileşim ağınızı ne tek tipleşecek kadar dar, ne de isteğinizin dışında içeriklerin gözükeceği kadar da geniş tutmamaya özen gösterebilirsiniz.

Günümüzde medyayı istekleriniz doğrultusunda kullanmak için sayısız yöntem bulunuyor. Edilgen bir medya kullanımı yerine daha aktif bir yaklaşım kullanarak aslında şikayet ettiğiniz içerik türlerinden kendinizi uzak tutup, beklentinizi karşılayan içeriklere ulaşabilirsiniz.

Akışınızı doğru kategorize etmek, gerekli düzenlemeleri yapmak ve gerektiğinde algoritmaya müdahale etmek şaşırtıcı derecede değişim yaratacaktır.

👉 İçeriklerime Instagram hesabım üzerinden de ulaşabilirsiniz.

Medya araçlarını verimli kullanmak için siz de yöntemlerinizi paylaşmak isterseniz, LinkedIn hesabım üzerinden ya da yorumlar üzerinden katkı sağlayabilirsiniz.

--

--