Eternals Filmi İncelemesi

Zekeriya Ünal
Türkçe Yayın
Published in
4 min readMar 26, 2022
Marvel Cinematic Universe (MCU) filmi Eternals incelemesi

Yapım Yılı: 2021
Tür: Aksiyon, Macera, Fantastik
Süre: 2 saat 36 dakika
Platform: Sinemalar
Yönetmen: Chloe Zhao
Oyuncular: Gemma Chan, Richard Madden, Angelina Jolie, Salma Hayek

Marvel Cinematic Universe’in (MCU) yeni filmi Eternals açıklandığında, çizgi romanlarını okumadığım halde içimi bir heyecan kapladı. Çünkü film; binlerce yıldır dünyayı koruyan, insanlığın ilerlemesini sağlayan tanrısal karakterleri anlatıyordu. Filmin karakterler üzerinden mitoloji ve dünya tarihine vereceği referanslar çok keyifli olabilirdi. Ayrıca bir MCU işi olduğu için görsel efektlerle, aksiyon sahneleriyle gözlerimiz bayram ederdi!

Salma Hayek, Angelina Jolie, Richard Madden ve Kit Harrington gibi yıldızların işin içinde olduğunu öğrendiğimde daha da heyecanlandım. Gelen fragmanları arka arkaya seyredip beklemeye başladım. Ve beklediğim gün geldi çattı. Eternals’ı sinema perdesinde izledim.

Filmin Konusu

Başlangıçta Celestial adlı tanrısal, kozmik varlıklar evreni, gezegenleri ve içindeki canlıları yaratır. Fakat bir gün, uzayın derinliklerinden Deviantlar adlı vahşi yırtıcılar peydah olur. Deviantlar gezegen halklarına saldırırken Celestialler, Olimpia gezegeninden Eternal ırkına mensup güçlü savaşçıları Deviantlarla savaşmaya gönderir. Eternaller sonsuz olmamakla birlikte çok uzun süre yaşayabilmektedir.

Ajak, İkaris, Sersi, Thena, Gılgamış, Phastos, Kingo, Makkari, Druig ve Sprite adlı kahramanlarımız, Arishem adlı Celestial’in emriyle Dünya’ya iniş yapar. Kozmik güçlere sahip bu kişiler hem dünya üzerindeki Deviantlarla savaşır, hem de uygarlığın gelişmesi için insanlığa yardım etmeye başlar. En azından, izleyici olarak bize anlatılan hikaye budur.

Deviantlar tamamen yenilip, Eternaller dünyanın farklı yerlerine dağıldıktan binlerce yıl sonra; Londra’nın orta yerinde bir Deviant beliriverir. Üstelik, geçmişten farklı olarak artık kendini iyileştirebilmektedir. Deviantları yenmek için bir kez daha toplanan ekip, kendi varoluşlarıyla ilgili büyük sırrı öğrenir ve kendilerini bir yol ayrımında bulur.

Filmin Artıları

MCU filmlerini izlemeyi severim; ama içeriğinin yetişkinlere yönelik olmaması ve kötü adamların motivasyonlarının yeterli olmaması yüzünden sık sık eleştiririm. Ödüllü yönetmen Chloe Zhao’nun çektiği filmin fragmanını izler izlemez, bu sefer bir şeylerin farklı olacağını anladım. Belli ki Zhao’ya geniş bir özgürlük alanı verilmişti ve bu sefer film bir tık daha karanlık, daha dramatik olacaktı. Öyle de oldu.

Filmin başında, Eternallerin Domo adlı gemileriyle Mezopotamya’ya indikleri andan itibaren içinize bir ürperti yayılıyor. Gemiden inenlerin neredeyse birer tanrı ve tanrıça olduklarına inanıyorsunuz. Filmin ışığı ve renk paletleri de bu görkemli ve epik atmosfere uyum sağlıyor. Bir MCU filminden çok, Zack Snyder’ın çektiği bir DC filmi izliyormuş gibi hissediyorsunuz. Evrenin en güçlü varlıkları olan Celestiallerin göründüğü sahnelere girmiyorum bile…

Her MCU filminde olduğu gibi burada da tabii ki espriler var. Fakat bunlar sahne doldurmak ya da seyirciyi tavlamak için zorlama yapılmış espriler değiller. Film karakterleri de bu esprilere kısacık bir süre gülüyor ve daha sonra konu doğal seyrinde devam ediyor.

Karakterler arasındaki birebir ilişkiler, yaşadıkları kişisel travmalar ve bir karakter öldüğünde diğerlerinin hissettiği yas başarılı bir şekilde veriliyor. Evet, Eternal de olsalar karşımızdakiler canlı, kanlı, üzülebilen, sevinebilen insanlar.

Hem takım yeniden toplanırken, hem de daha sonrasında sık sık verilen geçmişten kesitler görüyoruz. Bu kesitler ailenin üyelerini daha iyi tanımamızı, motivasyonlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca verilen tarihi ve kültürel referanslar filmi izlemeyi çok daha keyifli hale getiriyor.

Ve oyunculuklar… Game Of Thrones’ta ilgiyle izlediğim Richard Madden İkaris rolünde çok iyi, Salma Hayek az görülmesine rağmen Eternallerin bilge lideri Ajak rolüne çok yakışmış, Angelina Jolie’nin Thena’sı gerçek bir savaş tanrıçası gibi görünüyor. Don Lee tam bir Gılgamış, şahsen onu daha çok görmek isterdim.

Kingo rolünde Kumail Nanjiani, Phastos rolünde Brian Tyree Henry, Druig olarak Barry Keoghan, Makkari rolünde Lauren Ridloff alabildiğine renkli ve güçlü bir performans göstermişler. Benim şahsi favorim Sprite’ı canlandıran Lia Mchugh oldu.

Filmin Eksileri

Sersi rolündeki Gemma Chan’ın oyunculuğuna hiç ısınamadım. Kit Harrington’ın canlandırdığı Dane Whitman karakterinin de filmde pek bir numarasını göremedik. Ama çizgi romanlar onun ailesinden kalma sihirli bir kılıcı keşfedip Black Knight olacağını gösteriyor. O da diğer filmde olur herhalde.

Filmin fragmanları bilinçli bir şekilde bambaşka bir hikaye anlatacak şekilde kurgulanmış. Film bir süre fragmanlardan ve açıklamalardan anladığımız gibi “Eternaller Deviantlara karşı” şeklinde ilerliyor. Fakat bir yerden sonra çok keskin bir dönüş yaparak bambaşka bir hikaye anlatıyor. Öyle keskin bir dönüş ki bu, filmin kendisine zarar veriyor. Karakterlerin bu bambaşka hikaye karşısındaki bocalamaları ve duraksamaları filmin temposunu bir süre düşürüyor.

Angelina Jolie’nin canlandırdığı Thena ile Deviantların lideri Kro’nun sonlara doğru yaptıkları o savaş olmasa, “evrenin en tehlikeli yırtıcıları” denen, Eternallerin bile zar zor başa çıkabildiği Deviantlar unutulup gidecek. Şahsi fikrim, ilk filmde “Eternals vs Deviants” yapıp, diğer hikayeyi ikinci filme saklayabilirlerdi. Böylece film süresi çok daha verimli kullanılabilirdi.

Son Söz

Eksi yanlarına rağmen Eternals, diğer MCU filmlerinin aksine ayakları yere basan, yer yer karanlık ve kasvetli, epik bir anlatı. Üstelik insan olmak, aile olmak, tanrı-insan ilişkisi, sevgi ve fedakarlık konularında mesajlar bile veriyor. Türünün meraklısına tavsiye ederim.

Siz Eternals’i izlediniz mi? İzlediyseniz nasıl buldunuz? Söylediklerime katılır mısınız? Yorumlarda belirtin lütfen.

--

--

Zekeriya Ünal
Türkçe Yayın

Fikir işçisi, profesyonel hayalperest… Simba’nın babası!