Etrafımızdaki Hortkuluklar
Hortkuluklar, Ron gibi sizin de ruhunuzu etkilemişse?
Harry Potter izleyenler Ölüm Yadigarları filminde Hermoine, Harry ve Ron’un kaybolmasın diye boyunlarına taktıkları hortkuluğun özellikle Ron’un ruh halini ve davranışlarını olumsuz etkilediğini hatırlayacaklardır.
Harry Potter izlememiş olanlar için de ipuçlarını vermeden kısaca bahsedeyim: Hortkuluk, Voldemort adlı düşmanımızın ruhunu hapsettiği ve ona bir şey olursa tekrar bedenine ve hayatına kavuşmasını sağlayacak olan çeşitli araçlar (kolye, yüzük, defter vb.). Harry Potter serisinin Ölüm Yadigarları filminde Harry, Hermoine ve Ron’un bu hortkulukları yok etmek için çıktıkları macerayı izliyoruz ve yukarıda da bahsettiğim gibi bu hortkuluklar, takan kişilerin ruh hallerini ve davranışlarını negatif etkiliyor.
Peki biz bu hortkulukları nasıl takmış olabiliriz?
Filmdeki hortkulukların gerçek dünyada şekil değiştirdiğini düşünürsek pek tabi hemen hemen hepimiz bu hortkulukları yanıbaşımızda bulabiliriz:
İşte, gerçek hayattaki hortkuluklar!
Tüm teknolojik aletler ve sosyal medya hayatımızı çok kolaylaştırıyor ve işimize de ciddi anlamda yarıyorlar. Ama bir ağrı kesici ilacı bir taneden fazla içtiğimizde veya dozunu kaçırdığımızda nasıl ölümle burun buruna gelme veya ağır hastalanma ihtimalimiz varsa teknolojik aletlerin ve sosyal medyanın dozunu kaçırınca da ruhumuzun ölme ve psikolojimizin ağır bir şekilde yaralanma ihtimali var. Bunu bir psikoloji öğrencisi olarak söylediğimi özellikle belirtmek istiyorum, psikolojimiz en az fiziksel sağlığımız kadar önemli ve dikkate değer.
Pandemiyle hemen hemen her şey online platformlara geçti ve bizim de tüm hayatımız teknolojik araçlara daha çok bağlı hale geldi. Şimdi, 4 tarafımız da onlarla çevrili. Bu süreçte en azından onları çoğunlukla iş ve daha az olarak eğlence vb. işler için kullanabiliriz.
Teknolojik araçları daha az kullanmak için test edilmiş ve onaylanmış öneriler:
1. Ajanda Kullanmak: Zamanı tutmak, durdurmak mümkün değil ama kendi zamanımızı kontrol etmek ve yararımız doğrultusunda kullanmak mümkün.
Ajanda kullanarak aylık, haftalık ve günlük planlamalarımı çok rahat yapabiliyorum. Bu sayede gün içinde daha az boş vakit geçirmiş oluyor ve yapmak istediklerimi yazıya döktükçe hedeflerime ulaştığımı fark ediyorum. Hedeflerime ulaşmak ve yazdıklarımı yaptıkça tik atmak beni motive ediyor. Bu arada küçük ama önemli bir ayrıntı da var: Ben saati belli olan (toplantı vb.) bir iş olmadıkça programıma saat yazmıyorum. Günlük yapılacak işlerimi yazıyorum ve o gün o işi ne zaman yapmak istersem o zaman yapıyorum.
2. Sosyal Medyaya Süre Sınırı Koymak: Instagram’da fark etmeden çok uzun saatler geçirdiğimi anlayınca Instagram’ın takdir ettiğim bir özelliğini kullandım ve kendime uygulama üzerinden süre sınırı koydum. 30 dakikayı doldurduğumda süremin dolduğuna dair bir bildirim çıkıyor ekranda ve o günlük instagram kullanım süremi doldurmuş oluyorum. İyi haber: İşe yarıyor ve hatta bir süredir o bildirimi görmeyecek kadar az kullanıyorum!
3. İşleri Bölmek: İnternet veya bilgisayar üzerinden yapılacak işleri bölmek hem verimi arttırır hem de uzun süre ekran önünde ve radyasyonda kalmanın halsizliği, yorgunluğu vb. olumsuz etkileri azaltmış olur.
Örneğin ben online olarak Excel kursu alıyorum ve tüm konuları kısa sürede bitirmektense her gün 3 konu çalışıyorum. Bu, benim kurstan aldığım verimi arttırıyor ve bilgilerimin daha kalıcı olmasını sağlıyor.
Dizi izlerken veya oyun oynarken de tüm sezonu 1 gecede bitirmek yerine her gün 2 veya 3 bölüm izlemek o diziden aldığımız lezzeti arttıracaktır. Sonraki bölüm için heyecan duymanın da lezzeti bir başka oluyor!
Sizin de hortkulukların etkilerinden kurtulmak için önerileriniz varsa yorumlarda belirtmeyi unutmayın!
Selametle (Sevgi ve esenlikle)
Funda
