Filistin Sorununa İsrail Sinemasından Duyarlı Bir Bakış: Limon Ağacı

Dokunaklı, duyarlı ve gerçekçi…

Türkçe Yayın
Published in
3 min readJun 27, 2018

--

KÜNYE

Orijinal adı: Etz Limon

Yönetmen: Eran Riklis

Senaristler: Eran Riklis, Suha Arraf

Oyuncular: Hiam Abbass, Ali Suliman, Rona Lipaz-Michael, Daron Tavory

Süre:106 dk.

Dağıtım: Tiglon

Konu: 45 yaşında dul bir kadın olan Salma, geçimini babasından kalan limon bahçesinden sağlamaktadır. İsrail Savunma Bakanı bahçenin karşısına bir villa yaptırır ve ordu güvenlik gerekçesiyle limon ağaçlarının kesilmesine karar verir. Salma karara karşı bir hukuk mücadelesi başlatır.

Sınır tanımayan İsrail yayılmacılığı ve İsraillilerin ( bir kalemde bütünüyle temelsiz de sayamayacağımız) güvenlik takıntısı nedeniyle yaşayacak yeri kalmayan Filistinliler üzerine bir alegori olarak okunabilir “Limon Ağacı”. Bu okumaya fırsat verecek kadar metafor filmde mevcut. Yaptırdığı villayla limon bahçesini yok olma tehdidiyle karşı karşıya bırakan savunma bakanının adı Israel mesela. Bahçenin çevresinde alınan güvenlik önlemleri İsrail’in Filistin sınırına inşa ettiği devasa güvenlik duvarına doğrudan bir gönderme. Alınan önlemler sonucu limon ağaçlarına bakamayan, onları sulayamayan Salma’nın durumu, su kaynaklarında ve ürettikleri tarım ürünlerini satmakta tamamen İsrail’e bağımlı olan Filistinlilerle aynı. Salma Zidane, İsrail ordusu limon ağaçlarını kesme kararı aldığında salt ekonomik nedenlerle değil (oğlu İsraillilerin önerdiği parayı alıp ABD’ye gelmesini öneriyor) aynı zamanda yıllar önce o ağaçları babası elleriyle diktiği için, kökleri bu bahçede olduğu için, direniyor. Bu anlamda bahçe de Filistin vatanının bir metaforu olarak işlev kazanıyor. Limon Bahçesi bu yönüyle alegorik anlatının en mükemmel örneklerinden birisi.

Salma verdiği hukuk mücadelesi sırasında bir de kendinden epeyce genç avukatına aşık olunca, dul bir Müslüman kadın olarak “mahalle baskısıyla” karşı karşıya kalıyor ve hayatı iyice karmaşıklaşıyor. Her ne kadar filmin bütününde bir yan öykücük olarak kalsa da bu sessiz aşk hikayesi, filmin gerçekliğine ve duyarlılığına çok şey katıyor. Çaresiz Salma ve davayı Filistin politik mücadelesinin bir parçası olarak gören genç ve yakışıklı avukat Ziad arasında fiziksel boyutuna yalnız bir kez tanık olduğumuz ama ikilinin gözlerindeki tutkudan takip ettiğimiz ilişki, hüzünlü bir “imkansız aşk” öyküsü. Filmin bir yerinde dendiği gibi mutlu sonlar sadece Hollywood filmlerinde oluyor ve bu sevda masalı yarım kalıyor.

Riklis: Bu feminist bir film değil

Öte yandan “Limon Ağacı”, bir yönüyle de tam bir kadın filmi. Ordunun ağaçlarını kesme kararına karşın Salma’yla empati kuran tek kişi Savunma Bakanı’nın karısı Mira. Riklis, röportajlarında filminin feminist bir film olduğunu reddediyor ve “eğer kadınlar yönetseydi bu savaş yaşanmazdı” gibi bir mesaja inanmadığını vurguluyor. Gerçekten Bakanın danışmanı, kızı gibi başka kadın karakterler de var ve onlar Salma’nın dramına tamamen duyarsız kalmayı ‘başarıyorlar’. Mira ve Salma arasındaki dil bariyerine rağmen kurulan sözsüz iletişim ve dayanışma, iki kadının kaderlerinin benzerliğinde yatıyor. Kadınların her ikisi de yalnız; birinin eşi ölmüş diğerininki ise çok çalışıyor, ikisi de çocuklarından uzakta; Mira’nın kızı ABD’de okuyor, Salma’nın küçük oğlu da aynı ülkede garson. Riklis “bu film birbiriyle zoraki komşu olan iki kadın üzerinden yalnızlığı anlatıyor” derken çok da haksız değil yani. İki kadın arasında sadece bakışlarla yaratılan duygusal bağ son derece etkileyici.

Film her üç katmanda da (politik bir alegori, bir aşk öyküsü ve bir kadın filmi) gayet başarılı. Karakterler asla şematize edilmemiş, klişelerden mümkün mertebe uzak durulmuş, öykü duru ama gelişkin bir sinemayla yalın ama zekice görselleştirilmiş. İç içe geçen bu üç katmanla hem çok boyutlu hem de sade bir film ortaya çıkartmak gibi zor bir işin üstesinden hakkıyla gelinmiş. Özellikle başroldeki Hiam Abbass’ın çıkardığı oyun, uzun süre hafızadan çıkmayacak cinsten.

KARAR : Mükemmel oyunculuk, oya gibi işlenmiş bir senaryo ve kusursuz yönetmenliğin bileşimi. Ayın en iyi filmlerinden biri.

****

YAKINDAN BAKIN

  • Dünya prömiyeri Berlin Film Festivali’nde yapılan film buradan izleyici ödülüyle döndü.
  • Filmin senaryosu gerçek bir olaydan esinlenilerek yazılmış
  • Hiam Abbass Limon Ağacı’ndaki performansıyla bu ülkenin ‘Oscar’ı sayılan İsrail Film Akademisi ödülünü kazandı.

Empire Türkiye’nin Aralık 2008 tarihli sayısında yayımlanmıştır.

Podcast| Youtube | Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular

--

--