“Close-up of a fountain pen writing in a notebook” by Aaron Burden on Unsplash

Günlük

Erhan YILDIRIM
Türkçe Yayın
Published in
3 min readApr 27, 2018

--

Evrim’in Günlüğü

Perşembe: Bugün sabah erken kalkamadım bir türlü. Sanırım tatil havasına biraz erken girdim. Sabah acele etmedim okula giderken, nasıl olsa yarım gün bugün. Kahvaltıda Ayşe aradı. Akşama İzmir’de misin diye, elbette dedim. Akşama başka nerede olacaktım ki? Neyse, okulda baktım bizim Necati gene peşimde. Hoşt dedim gözlerimle, anlamadı! İkinci döneme yetişecek işleri bugünden verdiler yine. İkinci teneffüs idareden Hatice geldi, tiyatro oyunu varmış. Rol teklif ettiler bana. Harika! Üstelik sahnedeki kıyafetim o uzun kırmızı etekli olan. Belindeki kurdeleyi son sahnede çıkaracakmışım falan. Tamam dedim, eğer o elbiseyi bu sene ben giyeceksem seve seve oynarım. Ne demek! Oradan bizi duyan Tuna hemen yanımda bitiverdi. Tom rolünü de o oynayacakmış. Hıh dedim içimden, sana pek yakışır ya bu rol! Derste sıkıntıdan patlayacaktım ki Zümrüt mesaj attı. Kantinde Oğuz ile kavga etmişler yine. Bana sataşıyor. Biraz kafa buldum derste, iyi kaynamış oldu saatlerim böylece. Öğle arası kantine çıkıp bir sandviç yaptırdım kendime. Ahmet’le biraz takıldık, yemek bedavaya geldi. Zümrüt’ü anlayamıyorum, Oğuz kıymış paraya araba almış. Bizimkisi hala sulu göz. Kızım nolcak sanki çocuk çapkınsa. Yakışıklı tabi, elinde tutmasını bileceksin. Bizimkisi kayısı hoşafı. Püf! İyi ki bugün okul yarım gün, yoksa sıkıntıdan patlayıp ölebilirdim. Necati’nin yılışık gülüşleri yine peşimde, sırf beni garaja bırakacak diye niye katlandım bunlara bilmiyorum. Allahtan Yasemin yanımdaydı da ucuz yırttık. Otobüsün muavini pek yakışıklıydı bu arada. Akşam anneme anlattım da pek güldü buna. Uzun boylar beni cezp ediyor işte ne yapayım? Ha bu arada bizimkiler köpek almışlar, ismi Tosun! Görmesem ezilecekti köpekçik salon ortasında. Sonra itiraf ettiler ama, meğer yan komşular almışlar bu köpeği, ben geleceğim diye bizimkilere iki günlüğüne bırakmışlar. Kesin bu fikir Kenan’ın başının altından çıkmıştır. Bir gün elinde çiçekler beni istemeye gelecek zaten bunu adım gibi biliyorum.

Neyse günlük, bu gün fazla yorgunum, erken yatacağım. Buna ihtiyacım var gerçekten. Hadi sana iyi geceler. Bakalım yarın neler olacak!

Not: Ya bu arada unuttum bak şimdi aklıma geldi; şu iki üst sınıftan bir çocuk vardı ya. Erman mıydı neydi adı. Âşık çocuk! Zavallım, bana ben gidiyorum diye uzunca bir şiir yazmış. Yanına da bir kolye, gümüş bir melek sallanıyor ucunda. Tam zamanında gelen bir hediye, haftaya kardeşime veririm. Eminim çok beğenecektir. He he! İyi geceler dilemiş miydim?

Erman’ın Günlüğü

Perşembe: Bugün Evrim için yazdığım şiiri bitirdim. Sabahın dördünde artık sızmışım klavye başında. Sağolsun, bizim Hüso uyandırdı beni yoksa hayatta okula yetişemezdim. Ayşegül’e sipariş ettiğim kolyeyi ikinci teneffüs Füsun hanımdan aldım. Üstüne bir kırmızı kurdele attım, çok güzel oldu. Fatma’nın aklına geldi sonradan, şiir kağıdına biraz gül kokulu parfüm sıkalım diye. Kantinci İsmail abinin eşinde varmış. Bir koşu gittik aldık. Evrim’e kağıdı vermeden hemen önce sıktım parfümü. Hediyesini verirken ellerim titredi ama sanırım fark etmedi bunu. İnanmazsın günlük ama bana ilk defa sarıldı. Daha elini bile tutmamışken neden bana sarıldı acaba? O an hiç bitmesin istedim. Bana yeni tiyatro oyununda rol aldığını söyledi. Kesinlikle izlemeye gideceğim. Bilmiyorum şu an ne yapıyordur İzmir’de? Onu şimdiden özledim! Henüz mesaj atmadı. Belki yorgundur ve erkenden yatmış olabilir. Yarın neler olacak çok merak ediyorum. Şimdilik iyi geceler günlük…

Podcast| Youtube | Slack | Facebook | Twitter | Instagram | Kodcular

--

--

Erhan YILDIRIM
Türkçe Yayın

IT worker,blogger. My interests range from photography to technology. I am also interested in programming, video games, and travel. Married and father of two.