Gece’ye Mektup

Merve Tanrıkulu
Türkçe Yayın
Published in
3 min readJul 8, 2020

Gelişinle gidişini seviyorum. Birinde turuncusun birinde mavi. Renkli bir kişiliğin var.

Photo by Elijah Hiett on Unsplash

Sevdiğim kadar korkuyorum da senden. İçinde ruhumu da dinlendiriyorum, kendi kendimi de yiyorum. Yüzümü duvara dönmeden bakamıyorum karanlığına. Bana dokunmandan, seslenmenden korkuyorum. Oysa ben izin vermedikçe ne yapabilirsin ki bana?

Tehdit ettiğin gecelerden nefret ediyorum. Kötü anılarımdan birini seçmeye zorluyorsun beni. Korkuyla daha az kötü olanı seçmeye çalışıyorum. Sana da kızamıyorum ki beteri olmasın. İtaat ettiğimde sana, hissettiğin zevki tenimde duyabiliyorum. Duymamak için uykuya zorluyorum bedenimi. Sonra bir tehdit, daha kötü bir filmi başlatıyorsun. Kısır döngüye giriyoruz. Kötü bir film, korku, korkunun zevki, karşı gelme, daha kötü bir film, fısıltılı bir özür, film değişir, fısıltılı bir teşekkür. Sana itaat etmemek için çok yorgun olmak gerek. Seni hissetmeden uykuya dalmak demek.

Düşün babam düşün gecelerini de sevmiyorum. Neye zorluyorsun beni bu kadar, anlasam. Ne olmuş denmeyecek sözü dediysem, yapılmayacak olanı yaptıysam? İnsana davrandık öyle, sanki hayvana davrandık da bu kadar düşündürtüyorsun. Yaptıklarımdan sonra reklamsız yapacaklarım geliyor bir de. Bir tuvalet molası yok mu? Aman, bırak sen de ne olacaksa olsun. Olmadı mı istediğimiz gibi, olmasın. Bunlar hep hazırlık. Neye hazırlık? Geldiğinde, geldiğinde…

Uykuya daldırmayıp kendine baktırdığın geceleri seviyorum ama. Yavaştan rüzgar ardından temiz toprağın kokusu… Sana baktığımda dile geliyorsun. Yok benden güzeli, beni seyret sadece. Örteceğim geri kalan gereksiz ayrıntıları. Ormanları bile göstermiyorsun sonra. İnadız biz ama ışıkları açıyoruz, diyorum. Susuyor, ne diyeceğini bilemiyor. Yıldızları da gitti. Sen de az egoist değilmişsin.

Photo by Martin Adams on Unsplash

Şaşıracaksın ama ağlattığın zaman seviyorum seni. Uçacak kadar hafifletiyorsun beni. Ne korkutuyorsun ne tehdit ediyorsun o zaman. İzliyor musun duvar arkasından? Bazen “ağla dök içini” deyişini duyuyorum sanki. Yanımda ağlaman, onların yanında ağlamandan daha iyi. Yoksa ben mi söylüyorum bunları? “Onlar öyle yaratıklardır ki seni ağlarken bir kez görsünler, her zaman yenilmeye mahkum zayıflardan olursun.” (Gece Suresi)

Yapmak istediklerim var seninle. Ormanları gezmek isterdim mesela. Sen ne kadar sevmesen de. Yaprakların seslerini duymak, görememek sonra korkmamak isterdim. Bilmek isterdim senin beni koruduğunu. Denizde yüzmek isterdim sonra. Boğulmayacağımı bilerek yalnız başıma. Gecenin düşmanı, Gündüz’ün temsilcisi Ay araya girdi. Güvenmemelisin ona. Gizliyor katillerinizi karanlığında siz sevişirken onun kucağında.

Neyse ki gelişinle gidişini seviyorum. Birinde turuncusun birinde mavi. Oluyorum seninle bir turuncu bir mavi, kimseler görmesin bizi.

--

--