Gelincik

Sevde KAPU
Türkçe Yayın
Published in
3 min read2 days ago
Zayıf bedeniyle dimdik duran bir ruh

Bir varmış hiç yokmuş. Zamansız bir yerde zehirli bir gelincik varmış. Burası zamansızmış çünkü bu evren Sisifos’un mütamadiyen kayasını zirveye yuvarlaması ve bu kayanın tam zirveye çıkacakken geri düşmesinden ibaretmiş.

Kaya tam zirveye çıkacakken hep düşürmiş. Hep… Hep aynı döngü. Zaman bu bengi dönüşten ibaretmiş buralarda.

Zehirli gelincik ise dağın tepesine tek başına yaşarmış. Yapayalnız. Bir gün onu bulacak bir gelinciği beklermiş içten içe özlemle. Ama beklediğini kendine bile asla söylemezmiş. Tıpkı Godot’yu bekledikleri gibi beklermiş…

Sisifos’un kayasını sürüklediği yol ise papatyalar ile doluymuş. Bu papatyaların kaderi ise her gün, mütemadiyen Sisifos’un kayasının altında ezilmekmiş.

Sisifos her gün aynı kaya parçasını, aynı dağın zirvesine taşımasına karşın her yol onun Ve papatyalar için farklı bir deneyimmiş.Papatyalar her gün o kayaya tutunup zirveye ulaşmak istermiş.

Sisifos kayayı zirveye çıkarınca hayatın gizemine ulaşacağını düşünürmüş. Papatyalar ise gerçek aşkı bulacağını. Gerçek aşk uğruna her gün kayanın altında ezilme riskini göze alıp kayaya tutunmaya çalışırlarmış.

Sisifos’un Dehlizi

Bir gün yabani bir papatya kayadaki minik bir çatlağın arasına girivermiş. Ve Sisifos ile birlikte zirveye doğru yol almaya başlamış.

Papatya o kadar heyecanlı imiş ki kalbi yerinden çıkacakmış sanki. Papatya kalbinin ortasında kocaman bir delik hissedermiş kendini bildi bileli. İnanıyormuş ki gelincik ile karşılaştığında, onun güzelliğini idrak ettiğinde içindeki her geçen gün daha da büyüyen delik kapanacakmış. Yabani bir çiçekten zarif bir papatyaya dönüşmesi için zirvedeki gelinciğin büyüsüne kapılması gerektiğini düşünürmüş.

Papatya tüm bunları düşünerek sürüklenmiş zirveye doğru Sisifos ile birlikte. Sisifos’un kayası tam zirveden düşecekken papatya yere atmış kendini. Toz toprak içinde kalmış. Yaprakları kopmuş… Kayanın altında ezilen bir çiçekler gibi olmuş adeta.

Ama mutluymuş. Artık zirvedeymiş. Yaprakları olmasa da, yola çıkarken ki ve şimdiki hali arasında epey fark olsa da artık zirvedeydi. Zirvedeydi ama kafasını yerden kaldırıp bakmaya korkuyordu. Kalbi sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Ya gelincikle göz göze gelirse… Ya gelinciğin güzelliği karşısında aklını kaybederse…

Papatya tüm gücünü topladı gelinciği görmek için. Ne de olsa tüm o zorlu yolu onun için gelmişti. Kalan son gücüyle ayağa kalktı. Ve gelincik karşısındaydı.

Gelincik tüm güzelliği ile karşısında duruyordu. Gözleri kamaştı. Sanki gögsünde yıllardır taşıdığı delik kapanmaya başlamıştı. Hep eksik hisseden papatya kendini ilk kez tamamlanmış hissetti. Oysa şimdiye kadar nereye giderse gitsin, ne yaparsa yapsın sanki o küçük bedeni eğreti dururdu dünyada. Ama şu an o harikulade gelinciğin karşısında tamamlanmıştı.

Gözlerinden bir damla yaş süzüldü. Sürüne sürene gelinciğin yanına gitti. Gelincik tüm asilliği ile dimdik duruyordu. Yapayalnız. Ama dimdik. Papatya zorla ayağa kalktı. Ve gelinciğin elini tuttu.

Papatya’nın gelinciğe dokunması ile içindeki boşluk kocaman oldu. O kadar büyüdü ki papatya boşlukta kayboldu.

PAPATYA tamamlandım zannederken, gelinciğin açtığı karadelik dehlizinde yok oldu... Zehirli gelincik papatyanın gözlerine bile bakmadan arkasını dönüp gitti.

--

--