“Gigi” kızlar nerede?

B.L.
Türkçe Yayın
Published in
2 min readMay 24, 2020

Öyle kadınlar var ki hayatımda, varlıkları bana değer katıyor. Hüngür hüngür ağlarken kimse tarafından görülmek istemesem de arayıp “Ben ağlarken yanımda olur musun?” diyebildiğim kadınlar bunlar. Asla melek değiller. Hiç kimsenin olmadığı gibi. Ancak törpülenmesi gereken sivriliklerini görebilmiş, kabul etmiş ve karşıdakine zarar vermesin diye önlem alabilmiş kadınlar. Hiç bir erkek alamaz bu kadınların yerini kimse kusura bakmasın. Kadını bir noktada kadından başkasının anlayamayacağı durumlar vardır.

Sonra bazı kadınlar var, yine hayatımdalar “mecburen” ya da çıktılar bir vesileyle şükürler olsun, varlıkları göğsüme bir ağırlık ekliyor. Şeytani insanlar mı bunlar? Asla değiller. Çoğu kimsenin olmadığı gibi. Ancak yenik düşebiliyorlar insani duygularına. Gigi Hadid’in bu fotoğrafını bayıla bayıla paylaşıp altına “kandırıldık” , “İşte gerçek Gigi” yazanlar da ekseriyetle kadınlar. “Eksik arama ve bulunca da bunu dünyaya duyurma” adında bir terapi yöntemleri var. İlgi gören, beğenilen, takdir toplayan diğerlerine saldırmakla gelen bir rahatlama hissi bu…

Bu aynı kadınlar, sadece Gigi’ye yapmıyor bunu bu arada. Sana da yapıyor bana da… 1 yıl sonra görüşünce mesela selam sabahtan önce “Aaa! Kilo almışsın!” diyor ya da biliyorsa zayıflığından muzdarip olduğunu “Kız, çöp gibi olmuşsun, azıcık ye!” diyor. Ya da bir gün makyaj yapmıyorsun “Hasta mısın?” diyor, “vallahi tanıyamadım!”… Evet canım, tanıyamadın. Zira o rimel ve allık olmayınca kimlik kontrolünde falan tanınmıyor bu kadınlar… O derece!

Bir tek fiziksel alanla sınırlı kalmıyor bu saldırı. Kim işinde başarılı ama özel hayatında başarısız(!) ise hemen “Aman, onun gibi olsam noolur, evde yalnız olduktan sonra…” diyor ya da tam tersi hayatındaki kişiyle mutlu olan bir başka kadın için utanmadan “Allah çirkin şansı versin!” diyor bu yerli ve bahtsız Adriana Lima’lar…

İşin en kötü kısmı ise maalesef bunun bir saldırı olması ve saldırganların bir kısmının bunu gayet bilerek ve isteyerek yapması. Bilerek can yakması…

Ah bir kabul etsek kendimizi… Etsek de bitse bu başkasına ve sahip olduklarına olan öfke… Herkesin zamanı ayrı akar. Onun bugün sahip olduğuna yarın sen sahip olursun veya o karşıdakinde çok özendiğin şey onun sınavıdır belki… Bilemezsin…

--

--

B.L.
Türkçe Yayın

A human living by the following: “We should never leave a paradigm unchallenged simply because it is dominant.”