Daha iyi bir gelecek için mola: Hack’n Break ’18

Beyza
Türkçe Yayın
Published in
4 min readOct 10, 2018
Hack’n Break alanından bir görüntü; karşıdaki büyük çadır sunumların yapıldığı sınıflardan bir tanesi, yandaki küçük çadırlarda konaklamak için.

Merhaba! Uzun zamandır yoktum, tahmin edersiniz ki anlatacak çok şey birikti. Özellikle Eylül ayında katıldığım bir çok etkinliği düşününce, hepsinden bahsetmek istiyorum ama bu yazının konus 1–9 Eylül arasında gerçekleşen Hack’n Break.

Hack’n Break. Bu sene 3.sü düzenlenen, ‘kelimelerle anlatılmaz, yaşanır’ ifadesine pek yakışan teknolojinin, bilimin konuşulduğu, hackathonların, workshopların gerçekleştiği 8 gün-8 gece süren açık inovasyon kampıdır. Hack’n Break hakkında hiç fikriniz yoksa geçen seneki etkinliği anlattığım yazıya bir göz atabilirsiniz. Bu yazımın amacı Hack’n Break nedir, ne oldu, kimler geldi vs. gibi “teknik” bilgiler anlatmak değil, bunu geçen sene anlatmaya çalışmıştım. Bu sefer sizlerle paylaşmak istediğim tanık olduğum bir “demlenme” süreci.

Hani duymuşsunuzdur şehirlerin de karakterleri vardır diye, mesela İzmir’in İstanbul’un kendine ait bir kimliği vardır insanlarından bağımsız. Bir kaç yıl kalınca fark edersiniz o karakteri ya seversiniz ya sevmezsiniz. Ben işte Hack’n Break’ın de, şehirler gibi, bu karakterini kazanmasını gördüm bu üç yıl içinde.

OpenCampus — Urla

İlk 2 yıl Hack’n Break Urla’daki İYTE (İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü) kampüsünün içinde olmuştu, bu sene Open Campus adini verdikleri, yine Urla’da, bir yerde gerçekleşti. Open Campus ise Açık Inovasyon Derneğinin bir projesi. Kendi ifadeleri ile,

OpenCampus, yerel ve ulusal kaynakları kullanarak uluslararası olmayı hedefleyen bilim, teknoloji ve tasarım alanlarında yeni kavramları öğrenmek ve yenilikçi projeler geliştirmek isteyen kişi, kurum, akademi, topluluk, kooperatif ve STK’lar için bir ortak yaşam alanı projesidir.

Yola çıktıkları inanç ise,

Binlerce yıl öncesinde olduğu gibi bilim, felsefe ve sanatın yurdu Ege’de, zeytin ağaçları ve yavaş akan zamanın içinde, “yeniden” dünyaya yön verecek fikirler üretmek için ortak zaman/zeminde ve bir arada olmak gerektiğini inanıyoruz.

Kafanızı karıştırmak istemem özetle başlarda sadece Hack’n Break vardı, İYTE’nin çatısı altında gerçekleşiyordu. Şimdi büyüyünce ve yapılmak istenilen yeni fikirlerde olunca bu amaça hizmet edecek bir dernek ve alan da oluşturmak gerekti; Açık İnavasyon Derneği ve OpenCampus Alanı. Burada fark ettiyseniz, yapılan etkinliğin kendi derneğini kurdurtması normalde olan gidişatın tersi (genelde dernekler etkinlik yapar). Bu ters gidişat aslında yapılan işlerin içinin ne kadar dolu olduğunu gösteriyor bana. Size de bunu ifade edebilmek için bu kadar lafı uzattım.

Hack’n Break uyku üniteleri.

Biraz da bu seneki ortamı anlatayım ve konaklamadan başlayayım, biz bu sene yine çadır da kaldık. İlk tercihimiz uyku üniteleriydi ama etkinlik başlangıcında hazır olmadıkları için çadıra transfer olduk. Aslında uyku üniteleri ve yapılışları üzerine bir blog yazmak lazım :). Fotoğrafta gördüğünüz uyku ünitelerini ranzanın kapalı hali gibi düşünün, çadıra nazaran daha konforlu olsa bile benim için biraz dardı :). Biz gittiğimizde bu üniteleri Hack’n Break gönüllüleri elleri ile yapıyorlardı hiç birinin marangozluk geçmişi yok sizin bizim gibi insanlar sıvamışlar kolları katılımcılar için çalışıyorlar. Biraz önce size anlatmak istediğim Hack’n Break’ın oluşan karakterini gösteriyor bu aslında.

Hack’n Break — Hedy Lamarr Dersliği

Konuşmaların yapıldığı sınıflara gelirsek doğayla iç içeydi. Fotoğrafta gördüğünüz çadırlar da yapıldı çoğu konuşma, eğitim. İtiraf ediyorum etkinlik alanına ilk gittiğimizde kendi aramızda konuşurken “Sınıflar nerede, sunumlar burada mı olacak, nasıl olacak?” gibi şeyler dedik. Ama vakit gelince nasılda güzel yapıldığını ve kimsenin de bundan şikayetçi olmadığını gördük. Siz birşey anlatmak istiyorsanız ve onu anlamak isteyen insanlar varsa tüm eksiklikler yok olabiliyor, ki burada bir eksiklik var mıydı? Ben göremedim :).

Sınıflardan bahsetmişken sunumların gece 12’ye kadar sürdüğünü, katılımın olduğunu da belirtmeliyim ki aynı zamanda açık alanda konserler de yapılıyordu. Herkes o anki ihtiyacına göre olmak istediği yerdeydi. Etkinlik ve dinlenme alanlarının birlikte olması da insanların daha çok birlikte olup paylaşımda bulunmasına yardımcı oluyordu ki ilgilendiğiniz alanla ilgili konuşma yapacak birisiyle sunumu öncesi-sonrası iletişim kurmanız da çok mümkündü.

Hack’n Break Çadır alanlarında biri.

Hack’n Break’ın geceleri, gündüzleri, sabahları ayrı hikayeler içeriyor aslında hepsini anlatmak istesem de yavaş yavaş yazımı sonlandırmalıyım. Sonlandırırken bu kamp ortamının çok güzel bir “yenilenme” yeri olduğunu da söylemeliyim. Zaten sloganlarında da “Daha iyi bir gelecek için mola” diyerek bunu onlar da anlatmış ama biz geceleri ışıl ışıl yıldızların altında uyuyup sabah güneşin ilk ışıkları ile güne başlayarak bunu bizzat hissettik :).

Bu kadar anlattıktan sonra bu etkinliğin oluşmasını sağlayan Zehra Doruk ve Murat K.Girgin’a teşekkür etmeden bitirmek olmaz. 3 yıldır gördüğüm şey üzerine diyorum ki; onlar yapmak istedikleri güzel şeylerle insanların içindeki potansiyelleri uyandırdılar ve o potansiyelleri hayata geçirmeleri için onlara bir ortam sundular. Bakalım bundan sonra daha güzel neler ortaya çıkacak…

Görüşmek üzere.

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--

Beyza
Türkçe Yayın

Kendi penceremden gördüğüm hayata dair yazılar yazıyorum. Bir noktada ilgilinizi çekerse sanal kahve eşliğinde bir yorumda buluşabiliriz. ☕️✍️📨