Şile Limanı

Hafta Sonu Şile’de Göz Atabileceğiniz 7 Kültürel Nokta

Yusufcan Aksu
Türkçe Yayın
Published in
5 min readJun 19, 2020

--

İstanbul’un incisi olarak anılan Şile, çoğu İstanbul sakininin hafta sonu rahat bir nefes almak veya sıcak havalardan Karadeniz’in serin sularına dalmak için bir kaçış noktası olarak görülse de, tarihi Cilalı Taş Devrine kadar uzanan belde, ziyaretçilerine kültürel bir zenginlik de sunuyor.

Tarih boyunca farklı farklı kültürlere ev sahipliği yapmış beldede Rum, Hristiyan ve Müslüman toplulukların yaşadığı bilinmekte. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk belediyeleri arasında yer alan Şile, her yıl milyonlarca ziyaretçiye ev sahipliği yapmakta.

İstanbul’un en yeşil ilçelerinden biri olan Şile’ye bir kültür gezisi yapmak isteyenler için hazırladığımız listeye geçiş yapalım.

Şile kalesi restorasyondan önce ve sonra.

1.Şile Kalesi

Şile Kalesi denince herkesin aklına Ocaklıada’nın üzerindeki Cenevizlilerden kalan Ocaklı Kale gelse de, Şile’de toplamda dört kale bulunmakta. Şile Limanı ile özdeşleşmiş kalenin haricinde Kalem, Heciz ve Sarıkavak kaleleri beldenin çeşitli noktalarında yer alıyor.

Beldenin simgesi haline gelen Ocaklı Kale’nin beyaz renkli Ahmetli kireç taşları kullanılarak inşa edildiği ve gözetleme amacıyla kullanıldığı düşünülmekte. 2000 yıl önce inşa edilen kalenin boyu 12 metre yüksekliğinde iken toplamda 4 kattan oluşuyor. 4 katlı yapının en alt katında kiler bulunurken, diğer katları toplamda 20 askere ev sahipliği yapabiliyor.

2015 yılında restorasyonu Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi işbirliği ile yapılan yapının son halinin Sünger Bob’a benzetilmesi ile Türkiye gündemine oturmuştu.

Şile Feneri

2.Şile Feneri

Şile’nin en çok tanınan bir diğer kültürel yapısı ise Şile Feneri. Yapısı ve yüksekliği ile ahşap evlerin arasından sıyrılan fener, dünyanın aktif olarak görev yapan en büyük ikinci feneri, ülkemizin ise aktif en büyük feneridir.

160 yaşındaki fener, deniz seviyesinden 60 m yükseklikte yer alıyor ve ışığını 35 mil uzağa gönderebiliyor. Kırım Harbi’nde, Karadeniz’den İstanbul Boğazı’na girecek gemilerin yollarını bulabilmeleri için yapılmış fenerlerden biri olan Şile Feneri, ilçe belediyesinin logosunda da kendisine yer bulmuş durumda.

Bir Şile Bezi namaz başörtüsü örneği.

3.Şile Bezi

Şile bezi ürünleri, Şile’ye gelenlerin almasa bile almayı düşündüğü ürünler arasında birinci sırada geliyor. Bu geleneksel kumaş ile bluz, gecelik, gömlek, masa örtüsü, çay takımı, şalvar, nevresim ve pike takımları gibi pek çok ürün üretilmekte.

Oldukça geleneksel yöntemler izlenerek üretilen bezler, çiriş adı verilen kaynamış suya un katımı ile elde edilen hamurda ıslatılır ve kurutulur. Daha sonraki aşamalarda dokunan bez, kireç kaymağına batırıldıktan sonra Karadeniz’de yıkanıp Şile sahillerindeki kumlar üzerine serilerek kurutulur.

Şile bezi kullanılarak üretilen giysiler diğer bir yönü olan dokumaları ile de ünlüdür. Kasnaklar ile gerdirilen bezler el ile çeşitli motiflerde işlenir. Bu motifler isimleri ile de dikkat çekmekte. Şile Belediyesi tarafından belirtilene göre motifler Çatlak kahve, hapishane penceresi, gelin tacı, aslan pençesi, demokrat parti, halk parti, akarsu, gelincik, manolya, yasemin, samatya, hanım düğmesi, çın çın bağları, Şile feneri, yıldız, gazi sofrası, eğrelti, kartopu, hanım yanağı, yeminli örnek ve kareli gibi isimlere sahip.

Kaynak: mapio.net

4.Tarihi Kilise Kalıntıları

Daha önce Rum, Hristiyan ve Müslüman toplulukların yaşadığı bölgede bu toplulukların ibadet alanlarına da hala rastlanabilir durumda. Şu anda Yeniköy olarak bilinen bölgede Kurtuluş Savaşı’nın son zamanlarına kadar 4 bin ile 5 bin arası bir nüfusa sahip Rum topluluğu yaşamaktaydı.

Bu topluluğun kaldığı yerlerde hala temel kalıntıları, köprüler, çeşmeler, vaftiz yeri ile kilise kalıntılarına rastlamak mümkün.

Kaynak: Mustafa Cambaz

5.Tarihi Çeşmeler

Şile’de yaşayan toplulukların arkalarında bıraktıkları bir diğer tarihi eser de çeşmeler. 1871 tarihinde Osmanlı zamanında Hatice Hanım isimli bir Mısırlı kadın tarafından yaptırılan “Hanımsuyu Çeşmesi” Şile’nin en işlek caddelerinden biri olan Üsküdar Caddesi’nde hala yer almaktadır.

Bir diğer tarihi çeşme ise Şile merkezine 10 kilometre uzaklıkta olan Kabakoz Köyü’nde yer alıyor. Bizanslılar tarafından yaptırıldığı bilinen bu çeşmenin yaklaşık 600 yıllık bir geçmişe sahip.

Bahsedeceğimiz son çeşme ise yine Yeniköy’den. Daha önce de değindiğimiz kilisenin Vaftiz Çeşmesi, hala sağlam olarak Yeniköy’de bulunuyor.

Ağlayan kayalar.

6.Ağlayan Kayalar

Şile’nin efsanevi kültürel miraslarından biri de Ağlayan Kayalar. Aslında bir su kaynağı olan Ağlayan Kayalar’daki suların akış şekli nedeniyle bu isim verilmiş. Oldukça acıklı bir efsaneye de sahip olan kayaların hikayesi şöyle:

1700’lü yıllarda çevrenin en zengin isimlerinden olan ağa Dimitri’nin kızı Eftelya ile öksüz çoban Mehmet’in aşk hikayesini anlatan bu efsanede çift evlenmek istese de aileleri bu duruma razı olmaz. Bir gün bir kayanın üzerinde buluşup ne yapacağını bilmeden oturan çift, aynı anda ağlar ve gözyaşları kayanın üzerine düşer. Daha sonra el ele tutuşan çift, gözlerini kapatarak kendilerini denize bırakır. Efsaneye göre bu duruma şahit olan kayalar o günden beri ağlamakta.

Şile Karacaköy Plajı

7.Akşam Güneşi Mağarası

Akşam Güneşi Mağarası iddialara göre Şile merkezine 18 kilometre uzaklıkta olan Karacaköy sınırları içerisinde yer alan bir mağara. İddia edilene göre Osmanlı zamanında köyde yer alan Çiviağzı mevkisinde konuşlanmış eşkiyalar, Karadeniz üzerinden İstanbul’a yollanan paraları alıp Gebze tarafına kaçırmak bu yeraltı tünelinden faydalanıyorlardı.

Mağaranın nerede yer aldığı hakkında bir bilgi olmasa da, her yıl pek çok turist köyü ziyaretlerinde yerel halka Akşam Güneşi Mağarası hakkında sorular yöneltmekteler.

--

--