Hayatının Yeterince İyi Olmadığını Düşünenlere: Bir Doz Mindfulness

Gizem Sevinç Selvi
Türkçe Yayın
Published in
3 min readNov 8, 2019

Kaygılarımız, istikrar arayışı, sebepsiz huzursuzluklar, hiçbir zaman yeterince iyi olmama hissi çoğumuzun, hiç tahmin etmediğimiz kişilerin bile hayatını bir ucundan çekiştiriyor.

Okuduğum, anlattıklarına iştahla kulak verdiğim, işinin ehli pek çok psikiyatra göre bu hallerden tam olarak kurtulmak mümkün değil: Her biri fazlasıyla insani. Dolayısıyla bu konulara kafa yorup çözüm ararken öncelikle hala yapım aşamasında olduğumuzu, pek çok kusurumuz olduğunu unutmamak gerekiyor.

Mindfulness nedir?

Önce küçük bir tanım yapmak şart: Konuya yıllarını vermiş bir Harvardlı, Ellen Langer’a göre mindfulness etrafta olup biten her şeyin aktif biçimde farkına varma süreci demek. Diğer spiritüel ve manipülasyona açık kavramların aksine mindfulness’ın pek çok bilimsel dayanağı var. Spiritüel pazar korkutucu biçimde büyük, haliyle her yeni kavram şüpheye çok açık. Mindfulness ise prestijli yayınların, okulların, akademisyenlerin ilgisini cezbetmesiyle o tütsü kokulu dünyadan ayrı bir yerde duruyor.

Anlatayım…

Şöyle düşünün: Bir toplantıdasınız ama aklınız bitirmeniz gereken binlerce diğer işte, sevgilinizin yanındasınız ama sürekli bir şeyler ters gidiyor ya da her an kendinizi bitmeyen bir ihtimaller denizinde buluyorsunuz. Yahut bir şekilde sezgilerinizin kurbanı oluyorsunuz. Halbuki sezgiler çoğu zaman hiçbir işe yaramaz.

Her birinizin hayatında, başka kimsenin inanmayacağına kesinlikle emin olduğunuz, pek çok tuhaf başka örnek olduğuna eminim. Mindfulness şunu söylüyor: Her problemin birden fazla çözüm yolu vardır, her kural her zaman sonuç vermez. Bulunduğunuz anın ve kabın şeklini almak: O anda, orada, o halde olmak hayatınızda kireç sökücü görevi görür.

Mindfulness sorumluluklar ağır geldiğinde, yaptığınız herhangi bir hatanın dünyanın sonu olmadığını fark etmeyi de sağlar. Her olayın A-B-C-D gibi farklı sonuçları vardır ve her biri farklı fırsatlar anlamına gelir. Bu yaklaşım “Hayata güvenin” diyor, “gerçekte neler olacağını asla bilemeyiz”.

Mindfulness ne işe yarar?

*Her şeyden önce, her ne yapıyor olursanız olun -ister evinizi boyayın ister koskoca bir sunumla meşgul olun- full odaklı olmanızı, tüm incelikleri fark ederek daha iyi performans göstermenizi sağlar.

*Hafızanızı müthiş güçlendirir. Bir şeyi yalnız ona odaklanarak yaptığınızda sonradan hatırlamanız çok kolaydır.

*Daha az yargılarsınız. İhtimallerin sonsuz, dünyanın koca bir olasılıklar kümesi olduğunun farkına vardığınızda muhakkak esnersiniz. Böylece ne kendinizi ne etrafınızdakileri hırpalarsınız.

*Neyi neden yaptığınızın farkında olmak sonrasında gelecek suçluluk duygusunu azaltır. Aksi halde kendimizi kurban pozisyonuna sokmaya eğilimliyizdir.

Nasıl Uygulanır?

Daha mindful bir hayat için kilit yöntem meditasyon. Derdimiz hayatın her alanında -tıpkı meditasyonda olduğu gibi- arka plandaki işe yaramayan, dikkat dağıtan düşünceleri görerek savuşturabilmeyi, o anda olup bitene ve bulunduğumuz yere odaklanabilmeyi sağlamak.

Beynimizde dikkatimizi belli bir noktaya odaklayabilmemizi ve düşüncelerimizi kontrol altına alabilmemizi sağlayan bölgenin adı özdenetim merkezi, kısaca ACC. Eğer ACC bölgeniz hasarlı ise duygu ve düşüncelerini kontrol edemeyen, anlık kararlarla, tıpkı küçük çocuklar gibi, dürtülerle hareket eden biri olup çıkıyorsunuz. Her türlü problem çözme yeteneğiniz de epey kısıtlı oluyor. Meditasyon ACC bölgesinin dayanıklılığını artırıyor, geçmiş deneyimlerin sırtınıza yük değil, öğretici birer ders olarak kayda geçmesine yardım ediyor.

Diğer nokta hipokampus: araştırmalar stres bozukluğu, travma gibi konularla haşır neşir olanların hipokampuslarının daha küçük olduğunu söylüyor. Meditasyon hipokampusu yoğun ve gri tutuyor: neticede esnek, dayanıklı ve odaklanabilir biri oluyorsunuz ki bunların her biri, huzura giden yeşil yollar.

Birkaç kaynak önerisi:

Bir süredir kendi pazarını doğuran mindfulness meselesi diğer her türlü spiritüel soslu konu gibi manipülasyona çok açık. Konuyla ilgili Harvard Business Review Press tarafından basılmış “Mindfulness: Duygusal Farkındalığınızı Artırın” adlı bir kitap var. Çıtır çerez görünümlü ama sağlam kaynaklarla dolu bir iş, keyifle okuyabilirsiniz.

Mindfulness kavramının dünyadaki en kıdemli ismi Jon Kabat-Zinn’in kitapları da ilk elden, çok iyi kaynaklar.

Türkiye’de ise bu konuyla ilgili oldukça sağlam bir akademik geçmişe sahip bir isim var: Aydan Bayır.

Kendi deneyimlerinizi, bildiğiniz isim ya da kaynakları veya canınızın istediği herhangi bir şeyi paylaşmak isterseniz mutlaka buradan yazın…

Biraz kaygı bizi hizada tutar. W.H. Auden, “rutin, akıllı insanda ihtirasın işaretidir” der, neticede istikrar huzura kapı açsa da, istikrar ve ısrar aynı şey değildir. Esnek ve uyumlu olmak, gerektiğinde yol ve yön değiştirebilmek ferahlatır. Ufak tefek iç sıkıntıları yaratıcılığı teşvik edebilir ama sis bulutunun içinde kalırsak önümüzü göremeyiz. Kendimize bazı sorular sorarak o huzursuzluğun köklerini bulmak bizi iyileştirir. Bonus: pek çok insanın aynı hallerle başa çıkmaya çalıştığını bilmek iç rahatlığı için ön koşullardan biridir.

Mindful bir gün olsun…

Gizem Sevinç Selvi

--

--

Gizem Sevinç Selvi
Türkçe Yayın

An introvert undercover, content creator IG: @gizemsevincselvi