Hediye Kutusu

Ayşegül Demir
Türkçe Yayın
Published in
2 min readNov 17, 2020

Daha demin telefondaki fotoğrafları temizlerken önüme bazı fotoğraflar çıktı. İletişimde olduğum kişilerle gittiğimiz sahil kasabalarında geçen yüzümüzün güldüğü fotoğraflar. Başka fotoğraflar da başka iletişimde olduğum arkadaşlarımla geçirdiğim sahil kasabasındaki fotoğraflar. İki fotoğrafı da yan yana koyup baktığımda hissiyatım aynı değil. Neden ki? İkisinde de aynı ben yok muyum? Bir tanesinde yolda hızlı gittiğimiz için ruhum yetişememiş mi? İçinde bir macera barındırdığı için yola koyulduğum yolculuklar beni benden alan değil miydi? İki fotoğraftaki his de bambaşka. Acaba beklentilerin olup karşılanmadığı yolculuklar mı ötekini hissiz kılan? Yoksa o yoldan ilham almadığım için mi o ana geri dönme hissinden kaçmam? Bu fotoğraftaki içime sinmeyen anı ben seçtim. Gitmek benim tercihimdi. Fotoğraflar derken ilham duyduğum anılara ve kişilere bağlandı kalbim.

Kekova Kral Mezarları

Sevdim, sevdiğim için de her şeye uyum sağladım. Yaşamaya başladık. Hediye kutusu açmak gibi. Bir büyük koli önünde, 2021 yılbaşı kutusu. Kutu bana geldi. Hediye almak ne güzel şey. Fiyongu da bayağı büyükmüş. Neresinden açsam? Fiyongu bozmasam ya, ne kadar özenle yapılmış her şey. Tamam hadi açıyorum fiyonktan. Kapağı da kaldırayım. Ufff! Ne kadar dolu? Kutu derin, kat kat çeşitli şeyler var. Hediye alınırken kimi insan kendi istediğini, kimi insan karşı tarafa iyi gelecek bir şey alır. Seni bilen insan da cuk diye oturtturur ya, içinde bir heyecan kopar. İyi ki tanışmışınız. Ne kadar beni destekleyen bir hediye. Kimi kutuyu da açarsın hissiyat yok. İade de edemezsin kartı yok.

Sana özel yapılmış, senin algılayacağın kadar yaşayabildiğin bir şeyler var hayatta. Bana da gelen hediye kutusunu açarken ne kadar heyecanlıyım, kutuyu karıştırırken ne var ne yokken yüzüm nasıl gülüyor. Diyorum ki “bu hediyeleri zamanla yerleştireceğim şimdi bana alınmış olan içi sürpriz dolu kutunun keyfini çıkarayım”. Nasıl güzel yaşıyoruz, nasıl sevinçliyiz… Tanışıyoruz ufak ufak tabi. Birbirimizi sevmeyi gösterirken de bazı yollara girmekten vazgeçiyorum. Vazgeçmeyi ben tercih ettim, çünkü sevmediğimi düşünmesin. Onun yanında fazla olmak zarar verir diye düşündüğüm halde, yanında oldum ki sevmediğimi düşünmesin diye. Zamanla kutunun içerisine bakmaya başladım. Uyumsuzluklar, hazlar, korkular, manipülasyonlar, farkındalıklar… Hangisini nasıl karşılayacağım? Görmemek, farkında olmamak ya da onaylanma duygunun altında kendini unutmak. Çünkü sevgimi gösterme yolumu karşı tarafın dengesizce yanında olarak seçmişim. Neyse kutuyu karıştırdıkça oyunlar ve oynama tarzımız kendini belli ediyor. Manipülasyonlar… Kendini ve değerlerini unutmuş olmana rağmen seni yine de bazı olaylar sarsıyorsa kendini o kadar da unutmadığın anlamına gelir. Kendimde kırmızı çizgiye gelmek sevindirdi. Oh be yaşıyormuşum. Bir sonraki deneyimde canım yanmadan fark etmeye niyet ediyorum.

Bazı tercihler sonucu o ilham aldığım fotoğraflardan ve planlayacağım anlardan ne kadar uzaklaşmışım? İlham yoksa neşe yok. Neşe yoksa 2021 yok.

Retrolar da bitmiş, akış başlıyormuş. İyi seneler.

Kasım 2020

--

--

Ayşegül Demir
Türkçe Yayın

Fizik mezunu - Video editörü - 2* Dalıcı - Bisikleti de bayağı seviyorum https://www.instagram.com/aysgldmr/