“Her Şey Bir Tercihtir”
Güzelliğini yitiren onca şeye rağmen bu çağda yüreğini bozmayan insanlarında varlığına ait bir dünya.
Kötülüğün, hırsın, değer bilmezliğin dolu dolu yaşandığı ve yaşatıldığında dahi, iyiliğin hala kalplerde yer edindiğine şahit olmuşluğumdandı gözlerimdeki ışıltı ve şefkat. Var gücümle güvendiğim her şeyin yıkılmış olması beni yerle bir ederken, küçük bir papatyaya dokunmuş olmamın o ufak mutluluğu hikayemin en anlamlı parçası. Göğsümün darlığından nefes alamadığım anların bir gün batımını hissetmekle açılmasıydı belki de beni ben yapan ve bana benmişim gibi hissettiren. Boşluğa dalıp gitmeler ve üzerini örtmelerin bittiği sadece ve sadece ne istediğime odaklandıktan sonra gözümün açıldığı anlar beni bir uçurumun kenarından sıyırıp alan. Peki neredeydim onca zaman? Neden yapmıştım bunları? İşte her şey burada başlıyordu, sorgulamadığın her içsel savaş seni olduğun yere sabitlemeye dayatır. Bu içsel savaşların yükünü sırtında taşımayı neden kabullendiğini hiç bir zaman anlayamamışımdır. W. Dyer “ Hayatımız yaptığımız tercihlerin toplamıdır” demiştir oysa. Her şey bir tercihtir. Bazen yönümüzü ve odak noktamızı değiştirdiğimizde her şeyin bir su yolunda akıp gittiğini ve ne kadar berrak olduğunu gözle görünür şekilde anlarız. O berraklıkta yansımanıza baktığınızda gördüğünüzdür asıl olan. Varlığını hissetmediğiniz, içsel savaşlarınızın görmezden gelindiği tüm anların silinmese dahi hatırlanmaması gerektiği üzerine düşünmeniz ve uygulamanız dileğimle. Bir gün değil her gün huzurla.