Her Şey Yanımda: iPad Pro
Doların henüz çok da pahalı olmadığı zamanlardı. Üniversite son sınıf öğrencisiydim ve kurumsal bir firmada part-time olarak çalışıyordum. İlk defa harçlığımın çok üzerinde bir para kazanmaya başlamıştım. Çok değil bundan bir, bir buçuk sene önce… İlk ay maaşımı harcamaya kıyamasam da gün geçtikçe tek hedefim oluştu: iPad Pro.
Evet, 1 sene önce anneme göre çok gereksiz büyük bir harcama ile 10.5 inc iPad Pro ve kalemini satın aldım. Bu yazıda 1 yıllık deneyimlerim ve gözlemlerimden bahsetmek istiyorum.
Benim iPad Pro’yu kullanma alanlarım genel olarak; fotoğraf ve video düzenlemek, not almak, dergi okumak, film izlemek ve müzik kaydı yapmak. Kesinlikle oyun oynamıyorum. Çünkü boyutlarından dolayı tablete telefon kadar hakimiyet kuramadığımı düşünüyorum ve bu durum beni mobil oyunlarda telefona itiyor. Bu yüzden oyun oynamıyorum tablette. Tabletle birlikte Apple Pencil’i de satın aldım.
Not Almak
Tablette en çok yaptığım şey not almak. Ancak benim için burada büyük bir ayrım var. Hızlı not almam gereken toplantı ve derslerde iPad’i kullanmıyorum çünkü kağıt ve kaleme göre daha yavaş not alıyorum tablette. Bunun sebebi tablete zarar vermeme çabam mı bilmiyorum ama uzunca bir süre hızımı arttıramayınca bende ders ve toplantılarda kağıt, kaleme devam ettim. Daha çok kişisel konularda, fikir yürütmelerde ve okuduğum şeylerden notlar almada tableti kullanıyorum.
Uygulama olarak Notability kullanıyorum. Bir çok uygulama denedim; bana en zahmetsiz gelen ve konforlu hissettiren bu uygulama oldu. Özellikle telefonumda da (iPhone 8) bu uygulama yüklü olduğu için notlarıma her zaman erişebiliyorum. Dosyalama mantığı ve bütün notlara anlık erişim çok rahat ve kolay olduğu için Notability’i tercih ettim.
Fotoğraf ve Video Düzenleme
Özellikle Adobe’nin uygulamalarını çok kullanıyorum. Ancak mümkün ölçüde her uygulamayı denemeye çalışıyorum. Yaptığım şeylerin kulüpçülük zamanı bir amacı vardı ama şu an sadece hobi olarak yapıyorum. Bir yerde paylaşmıyorum. Kendimi geliştirmek için deneysel içerikler üretmeye çalışıyorum. Bu konuda mobil uygulamalar çok iyi seviyede. Gerçek anlamda her istediğini yapabiliyorsun. Tek problem; kapsamlı bir şey yapmak istediğinde projeni bir çok uygulamada gezdirmen gerekiyor. Bunu kontrol etmek zor ya da sıkıcı demek daha doğru olur. Ancak gerçek anlamda her şeyi yapabiliyorsun. İleride daha da işlevsel uygulamaların çıkacağına ve bilgisayar işlevselliğine ulaşacağına inanıyorum.
Film İzlemek ve Müzik Yapmak
Büyük ekranda bir şeyler izlemek asıl tercihimdi ancak özellikle ses kalitesi ve taşınabilirliği beni iPad’de film, dizi, video izlemeye yönlendiriyor. Ekran kalitesi ise tartışılmaz iyi. Tabii bu kalitenin sonucu hızlı pil tükenmesine sebep oluyor.
Tableti aldıktan sonra aldığım ilk aksesuarlardan biri iRig Keys MINI. 25 tuşlu bu klavye ile aklımdaki melodileri GarageBand uygulaması ile çalabiliyorum. Klavyenin kendisi ayrı bir inceleme yazısı isteyecek kalitede. Başka uygulamalar denemek istedim ancak müzik uygulamaları genel olarak pahalı olduğu için GarageBand ile yetindim. Başlangıç ve orta düzey için yeterli bir uygulama. Enstrüman seçeneği bol, kullanımı kolay. Hem tabletin hem de klavyenin taşınabilirliği çok yüksek olduğu için gerçek anlamda istediğiniz her yerde müzik yapabilirsiniz.
Dergi Okumak
Not almıyorsam ve elimde tablet varsa büyük ihtimal bir dergi okuyorumdur. Birçok dergi, özellikle çevrim içi (online) mecrada, yıllık abonelikleri ile basılı haline göre ucuz oluyor. Bende bütün aboneliklerimi iPad uyumluluğuna göre sadece çevrim içi (online), yıllık paket olarak satın alıyorum. Bu sayede birçok dergiye sahibim.
Kitap okumak uzun süre odaklanmayı gerektiriyor ve ekran ışığı gözlerimi acıtıyor. Bu yüzden dijitalde kitap okumayı tercih etmiyorum (Mürekkep ekran denedim, bir sağlık problemi oluşmadı ama sevemedim). Ancak dergiler, kitaplara göre çok daha kısa yazılar içerdiği için okuması rahat oluyor. Genelde teknoloji, pazarlama ve moda ağırlıklı dergiler okuyorum ve sevdiğim noktaları çok hızlı bir şekilde Notability’de ilgili defterime not alıyorum. Bazen direkt ekran görüntüsünü deftere ekliyorum bazen yazıyı, deftere aktarıyorum. Bu şekilde birçok defterim var ve içleri dopdolu. Sık sık (özellikle metroda) notlarımı gözden geçiriyor ve hafızamı taze tutmaya çalışıyorum. Eğer bir sunum hazırlamam veya fikir üretmem gerekiyorsa genelde ilk önce iPad Pro’daki dergilerden çıkardığım notlara bakıyorum.
Yazıyı daha fazla uzatmak istemiyorum. Buraya kadar iPad’i genel kullanım amaçlarımı ve kendi mantığımı anlatmaya çalıştım. Şunu çok net söyleyebilirim ki: iPad Pro ile çok rahat biçimde istediğim her şeyi, her yerde rahatça yapabiliyorum. Özellikle en kritik aksesuarları olan Apple Pencil ve Keyboard ile bilgisayardan bir farkı kalmıyor diye bilirim. Ancak doları kurunun etkisi iPad fiyatlarını uçurmuş durumda. Eğer profesyonel bir amaçla kullanmayacaksanız bu saatten sonra Pro serisini önermiyorum. Eğer uzun yazılar yazarım diyorsanız Air serisi alabilirsiniz çünkü hem klavye hem kalem desteği var. Aksesuar olarak klavye kullanmaya ihtiyacınız olacak bir durum oluşmayacaksa daha ucuz iPad’lere de yönelebilirsiniz çünkü artık hepsi Apple Pencil’i destekliyor ve bence iPad’i büyük oranda işlevsel hale getiren Apple Pencil.
Benim hayatıma büyük kolaylıklar getiren bu cihaz hakkında daha fazla yazı yazmayı düşünüyorum. Umarım bu yazı sizler için faydalı olmuştur.
Bana instagram’dan @mmkaraosmanoglu ile ulaşabilirsiniz. Beğendiyseniz aşağıdaki kalbe tıklayarak daha fazla yazı yazmam için beni cesaretlendirebilirsiniz :) Görüşmek üzere…
Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor
