Her Şeyi Öğrenelim-1

Arda Arman
Türkçe Yayın
Published in
5 min readOct 7, 2018

Her şeyi öğrenebiliriz. Bu üç yazılık küçük bir dizi olacak, yazıları birer hafta arayla yayınlayacağım. Dizinin ikinci ve üçüncü yazılarını da okuyabilirsiniz.

Romain Vignes

Çevreme baktığımda, her yerde öğrenebileceğim bilgi parçalarının gizlenmiş olduğunu görüyorum. Bilgi, her zaman aynı çeşitte karşıma çıkmıyor. Örneğin yabancı bir dilde öğrenilecek 15 yeni sözcük, hayvanlarda hücre bölünmesi ve 1923–1933 arası Türkiye’deki gelişmeler birbirinden oldukça başka türde öğrenme yöntemleri gerektiriyor. Bunu anlamadan önce, hepsini aynı şekilde, doğrudan ezberlemeye çalışarak öğrenmek için çok çabalamıştım. Tahmin edebileceğiniz üzere sonuçta ya başarısız oldum, ya da gereğinden çok daha fazla zaman harcadım.

İnsan beyninin öğrenme becerisi neredeyse sınırsızdır. Günümüzde zihinsel işlevlerimizin bilgisayarlara benzediğini düşünmeye başladık. Bellek sınırlıdır, bir kez kaydedilen bilgi yok olmaz, silinen bilgi ise bütünüyle yok olur…Tersine, bizim hafızamız bir bilgisayarınkinden daha karmaşıktır. Bir bilgisayar bilgiyi ham haliyle saklarken, biz zihinsel bağlantılar yoluyla saklarız. Bilgisayarlar bellekleri hasar görene kadar bilgiyi bütünlüğü bozulmadan saklayabilirken, biz unutup yeniden hatırlamak zorunda kalırız. Bu tür karşıtlıklar, öğrenme becerisini geliştirdiğimiz her alanda işimize yarayabilir.

Yazının başında yazdığım üç örnekten ilkini şimdi biraz daha derinden inceleyelim. Yabancı dilde öğrenilecek 15 sözcük, Türkçe anlamlarıyla genelde herhangi bir bağlantı içermez. Eğer öğrendiğimiz sözcükler “sayılar” değilse, o zaman herhangi bir sıradan da bahsedemeyiz. Demek ki yabancı dildeki sözcükleri öğrenirken bağlantılar kurmaya çalışmak işe yaramaz. Bir sırayı izlemek de olanaksızdır. Bu sözcüklerin anlamlarını anlamak kolay, bu anlamları ezberlemek zordur. Kolay anlaşılan, zor ezberlenen bilgi için, beynin unutma özelliğini kullanabilir miyiz? Tanıştırayım: aralıklı tekrar.

Biraz araştırınca gördüm ki bu soruyu bizden önce zaten sormuşlar. Yapılan çeşitli deneylerle, beynin unutma hızını saptanmış. Öğrenilen yeni bir sözcük unutulduğunda ve yeniden öğrenildiğinde, bir sonraki unutma süresi biraz uzuyor. Yani, bu yeni sözcüğü her gün, her saat tekrar etmek yerine önce bir gün, sonra üç gün, sonra bir hafta ve sonra da neredeyse bir ay boşluk bırakabiliyoruz. Geleneksel ezber yöntemleriyle karşılaştırıldığında bu yöntem ne kadar verimli?

İlk bakışta uzun sürdüğünü düşünmüştüm. Bir sözcük için 1+3+7+14 = 25 gün. Sonra sözcükle bire bir ilgilendiğim süreyi hesaplamanın daha doğru olacağını düşündüm. Kısa bir işlem yapınca, bu yöntemin her sözcüğe toplamda bir buçuk dakika süre ayırdığını fark ettim. İlk ezber için yaklaşık bir dakika, sonraki tekrarlar için de beş-on saniye. 15 sözcüğü ezberlemek yarım saatinizi bile almıyor. Bu yarım saat, bir aylık bir döneme yayılmış oluyor. Tıpkı yemek yapmak gibi. Bir tencere dolusu çorbayı pişirmek bir saatinizi alıyor, ama bu bir saatin yalnızca on dakikasını mutfakta geçiriyorsunuz, sürekli tencerenin başında beklemek zorunda değilsiniz.

Sayılar ve hesaplar yettiyse, size aralıklı tekrar ustası bir uygulama tanıtacağım. Anki isimli uygulamanın geliştiricileri, aralıklı tekrar yönteminin öğrenme süresini kısalttığını bizden önce fark etmişler, sonra da bu yöntemi uygulamayı kolaylaştırmak için basit bir uygulama geliştirmişler. Uygulamada, istediğiniz gibi “deste”ler halinde öğrenmek istediğiniz sözcükleri yaratıyorsunuz. Sonrasını Anki’nin algoritmasına bırakıyorsunuz. (Ya da bunu yapmadan önce, algoritmalarla ilgili yazıma da göz atabilirsiniz.)

Anki sizin destenizdeki bütün kartları birer birer size sormaya başlıyor. Siz de bir soruyu yanıtlıyorsunuz: zor muydu, kolay mıydı? Yanıtınıza bakarak, Anki kartı sizden ne kadar süreyle gizlemesi gerektiğine karar veriyor. Bu süre her kart için değişebiliyor. İşte Anki’nin gücü de burada. Bu ücretsiz uygulama sayesinde öğrenmek istediğiniz sözcük sayısı 2200 bile olsa, her bir sözcüğün belleğinizde ne kadar sağlam yerleşmiş olduğunu teker teker Anki denetliyor. Siz de böylece arkanıza yaslanıp sözcük ezberlemeyi sürdürüyorsunuz.

Şimdi işe koyulalım. Bir deste yaratacağız ve kullanmaya başlayacağız. Uygulamanın en güncel sürümünü indirip kurduktan sonra, benimle birlikte aşağıdaki adımları izleyin:

  1. Karşınıza çıkan ekranda “Deste Oluştur”a tıklayın. (İsterseniz destenizi daha önce yaratılmış binlerce deste arasından da seçip indirebilirsiniz; çünkü Anki’nin bir deste paylaşım sayfası da var.)

2. Desteyi seçip, klavyenizde “A” tuşuna basın, bu ekleme kısayoludur.

3. Çıkan ekranda, ön yüze Türkçe sözcüğü, arka yüze İngilizce sözcüğü yazın. Bu sıralama bizim için çok önemli. Türkçe’yi zaten biliyoruz. Önemli olan anlamı diğer dilde hatırlayabilmek. O yüzden tersten gideceğiz :)

4. İstediğiniz kadar yeni sözcük ekledikten sonra “Şimdi Çalış”a basın.

5. Bu aşamada, Anki size kartları birer birer gösterecek. Anlamı bulun (ya da tahmin edin) ve “Göster”e tıklayın. Sonra, önemli soruyu yanıtlayacaksınız. Nasıldı?

6. Uygulama size her gün önce tekrarlamanız gereken kartları gösterecek. Tekrarlama işleminiz bitince, yeni kartlar eklemeyi sürdürebilirsiniz.

Destemizi oluşturduk ve kullanmayı öğrendik. Şimdi geriye tek bir görev kalıyor. Alışmak. Alışmanın kudurmaktan beter olduğunun atasözlerine bile yansıdığı bir kültürün insanlarıyız. O zaman her gün uygulamayı çalıştırmayı bir alışkanlık haline getirirsek, kudurmuşlar gibi dil öğrenmek zorunda da kalmayız. Anki size her gün bir menü hazırlayacak. Geçmişte öğrendiğiniz sözcükleri birer birer karşınıza getirecek. Bu alışkanlığı edinip, her gün yeniden Anki’yi çalıştırırsanız, çalışmanız oldukça verimli olur.

Geçmişte öğrendiğiniz sözcüklerin bir kısmından oluşan bu karışımı bitirdikten sonra, destenize yeni sözcükler ekleyebilirsiniz. Eğer günde 15–20 sözcük ekleyerek ilerlerseniz, bu etkinliğe günde yarım saatinizi ayırmanız bile yeterli olacaktır.

Kendi deneyimlerimde aralıklı tekrar uygulamalarını kullanırken yaşadığım en büyük pişmanlık, birkaç gün uygulamayı çalıştırmamak oldu. Buna “Anki Çığı” deniyor, çünkü biriken sözcükler çığ gibi yığılarak toplanıyor. Uygulama sizin her gün gireceğinizi düşünerek günleri hesaplayacak, o yüzden en tembel öğrenci, her gün çalışan öğrenci olacak! Çok çalışkansanız, birkaç gün ara verip sonra saatlerce sözcük ezberleyebilirsiniz.

Aralıklı tekrar yöntemi, birbiriyle doğrudan mantık yoluyla bağlanmayan bilgi parçacıkları için kullanılır. “Anlaması kolay, ezberlemesi zor” bu yöntemin anahtarıdır. Yabancı dildeki sözcüklere ek olarak, elementlerin numaraları, ülkelerin başkentleri, şehirlerin plaka numaraları gibi başka örnekler de verebiliriz.

Bir sonraki yazıda tersini yapıp ezberlemesi kolay, ama anlaması oldukça zor konuları inceleyeceğiz. (İnceledik) Ben onu hazırlarken, siz de Anki’yle tanışın. Sorularınızı ve yorumlarınızı bekliyorum…

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--