Her Şeyi Yapacak Güce Sahip Olmak Mı Her Şeyi Yapabilmek Mi?

Büşra
Türkçe Yayın
Published in
3 min readFeb 28, 2019

İlk bakışta ikisi de aynı şey diye düşünebilirsiniz. Fakat değil. Aralarında çok büyük bir fark var. Biri şans iken biri seçenektir. Şöyle ki; bir şeyi satın alacak kadar paranız olabilir ama içinizde bir yerlerde zihniniz sizi kısıtlıyorsa, bir adım öteye gidemeyebilirsiniz. Burada aslında sahip olduğunuz para araçtır ve sizin olduğu için şanslısınızdır. Ama yeni bir araba almak cesaret gerektirir. Paranız olduğu için bunu yapabilirsiniz yani burada yapabilmek derken kastettiğimiz buna gücünüzün olduğudur. Ama bir bu kadar daha önemli olan şey, bunu almaya gücünüzün olmasının buna yetmeyeceğidir. Daha büyük bir güç vardır, bu da zihindir. Eğer zihniniz size yeterli cesareti veriyorsa ancak ve ancak o zaman gerçekten yapabilirsiniz. Yani yüklemin sonundaki -abilmek eki ancak bu durumda tam olarak geçerli olabilir.

Para, günümüzde çok şeyin sağlayıcısı olarak görüldüğü için ilk örneği bununla verdim. Ama büyük resim çok daha kapsayıcı. Şöyle ki; hepimizin hayatında yolunda gitmeyen bazı durumlar vardır. Bunlar aile ya da arkadaş kaynaklı olabilir veya iş yeriyle de alakalı olabilir. Bunları durdurmaya gücümüz var, hepimizin var. Bunu yalın bir zihinle kolaylıkla görebiliriz. Fakat, gerçekten var mı? Yani demek istediğim, o görüşmek istemediğiniz arkadaşımızın numarasını silersek konu kapanacak. Sorun bitecek. O halde, bizi tutan nedir? Yaşam amacımız mutlu olmak değil mi, bu arkadaşımız da bizi mutsuz etmiyor mu, öyleyse neden kapatamıyoruz bu defteri? Bunu yapmamıza engel olan nedir? Veya mutsuz olduğumuz iş yerinden ayrılmamıza engel ne? Cesaretimiz yok çünkü. Sonrasından korkuyoruz. Kendi zihnimizle savaş içindeyiz sürekli. Düşüncelerimizin gerçeğe dönüşmesinden korkmak, onlara haksızlık değil mi? Eğer korkacaksak düşünmemeliyiz bile. Çünkü onlar bizim, zihnimizin, kendi yaşamımızın ürünleri. Eğer düşündüysek, bir sebebi vardır. Eski sevgilinize keşke söyleseydim dediğiniz bir şey varsa hemen arayın. Veya arkadaşınız sizin kalbinizi mi kırdı, bunu kafanızda kurmayın, ona söyleyin. İş yerinizde mutsuzsanız, değiştirin. Onu düşündüyseniz, bunun eylemini düşüncenizin baş rolüyle de paylaşın. Sorumluluk sadece sizde değil, konunun içerdiği tüm kişilerdedir. Kendimize bu kadar yüklenmemeli, her şeyin üstesinden tek başımıza gelmeye çalışmamalıyız. Bu, uzun vadede bizi ve daha önemlisi zihnimizi yorar. Ve unutmamalıyız ki, her eylemin sonucu iyi olmaz. Bazen kendi yanlışlarımızla yüzleşiriz. Ama bu gelen süreçte doğru düşünmemize sebep olur. Yanlış anlaşılmaların önüne geçer. Hem bu şekilde gerçek arkadaşlıklarımıza ve gerçekten önemli konulara zihnimizde yer açmış oluruz.

Hayata mutlu olmak için geliyoruz. Bizi mutlu veya mutsuz eden tüm düşüncelerden kurtulmanın tek yolu var. Onları düşünceden çıkarıp eylemlere dönüştürmek. Sonucu güzel olursa daha mutlu oluruz, kötü olursa mutlu olmasak da en azından mutsuz da olmayız.

Yapmış olmanın vereceği pişmanlığı yapmamış olmanın vereceği pişmanlığa tercih edenler burada mı?

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--