Her Tasarımcının Bilmesi Gereken 7 Psikolojik Hile

Edis Nezir
Türkçe Yayın
Published in
5 min readNov 23, 2019

Etkileşim tasarımında uzman olmak bazen yeterli olmayabilir. Dijital ürün, hizmet ve servislerinin de bir ürün olduğunu varsayarsak kendimizi bir ürün tasarımcısı olarak görmeli ve bu hususta gerekli noktalara özen göstermeliyiz.

Bazen UI olarak anılan etkileşim tasarımı, hepimizin bildiği gibi wireframe, akış diyagramları vs. gibi uygulamaları içinde barındıran kullanıcının teknolojiyle nasıl etkileşime gireceğini tasarlamaktır. Daha iyi etkileşim tasarımı yapmak için tasarımcının işletme, kullanıcılar, empati, çevre, teknoloji, kullanılabilirlik ve erişilebilirlik gibi birçok faktörü göz önünde bulundurması gerekir. Belli bir süre geçtikten sonra tasarımcılar etkileşim tasarımında uzmanlaşırlar kullanışlı ve anlamlı bir kullanıcı arayüzü oluştururlar. Ancak, tasarımcıların işi burada bitmiyor. Kolay kullanılabilir ve anlamlı arayüzler işletmenin büyümesine yardımcı olur mu?

Konumuza bir senaryo ile devam edelim. Diyelim ki kitle fonlamasına dayanan bir proje üzerinde çalışma fırsatımız oldu. Kitle fonlaması platformları, kullanıcıların ilgilendikleri projelere fon sağlamasını hedeflemektedir.

Böyle bir sistem için etkileşimi tasarlama, orta seviye yetenekli bir tasarımcı için oldukça kolay gibi gözüküyor. Prototipin, arama, sıralama,filtreleme,projenin ayrıntı sayfası, CTA (Call to Action) butonu olarak adlandırılan “ŞİMDİ FONLA” butonu ve proje listesi sayfasına sahip olması yeterli olacaktır.

Bu kitle fonlaması platformu için yeterli mi ?

Cevap, etkileşim tasarımı açısından evet olabilir.
Fakat platformu ziyaret eden herhangi biri yatırım yapacak mı?

Kesinlikle hayır. Birinden yatırım yapmasını istemek oldukça karmaşıktır. Çok az veya hiç kimse özellikle geri dönüş bir ihtimalken size para vermez. Yatırımın başlıbaşına çok sayıda riski var bunun üstüne tanınırlığa sahip olmayan yeni bir platform kolay kolay insanları bu eylem için ikna edemez.
Dolayısıyla, etkileşim tasarımının ötesinde, çalışılması gereken daha çok şey var. Bağlantıların kurulması, güven oluşturma, marka haline gelme gibi.

İşte her tasarımcının bilmesi gereken birkaç temel tasarım psikolojisi

1-Sosyal Kanıt (Social Proof)

Bugünlerde en yaygın olan yaklaşım sosyal kanıttır. İnsanlar diğer insanların hoşlandıklarından hoşlanır. Kullanıcıya “çevren bunu beğendi, dolayısıyla sen de beğenebilirsin” demek sosyal kanıt olarak adlandırılır. Derecelendirmeler, incelemeler, referanslar ve yorumlar sosyal kanıt için en iyi örneklerdir. Kullanıcılar, bir grup insan tarafından iyi bir değerlendirmeye / derecelendirmeye sahip ürünü satın alır. Bu ürün hakkında daha fazla güven ve güvenilirlik sağlanır.

Derecelendirme, değerlendirme ve referanslar günümüzde her yerde olduğu için bu yöntemi kullanmak yeterli olmayacaktır. Az derecelendirme / değerlendirme sayısına sahipsek,bu durum kullanıcılar için sahte gibi görünebilir. Etkili bir sonuç için, bu sayıyı olabildiğince yüksek tutmaya çalışın.

2-Otorite

İnsanlar tanınmış kişilerden etkilenir. İnsanlar iyi bilinen bir kişiden veya medyadan bir inceleme / geri bildirim görürlerse, daha fazla güven oluşacaktır. Ünlüler veya tanınmış kişilerin incelemesi, ve gazete yazıları otoriteye örnek olabilir.

Bu tür incelemeler, kullanıcılara ödeme karşılığı yapılmış gibi gözükmemelidir. Ne kadar doğal olursa o kadar güven yaratır.

3-Kıtlık (Scarcity)

İnsanlar sevdikleri/beğendikleri şeyleri kaçırmaktan korkar. İnsanlar bir anı kaçırmaktan korkuyor, bu yüzden durum güncellemeleri yapıyorlar. İnsanlar başkalarının durum güncellemesini kaçırmaktan korkuyor, bu yüzden izlemeye devam ediyorlar. Kıtlık insanları harekete geçmeye çağırıyor. İnsanları tükenmeden önce bir ürün almaya itiyor. Bu yüzden stoklarda kalan son ürün veya indirim için son saat gibi teknikler çoğunlukla işe yarıyor.

4-Çıkar İlişkisi / Karşılıklılık (Reciprocity)

İnsanlar bir şey alırsa bir şey verir. Bu günlerde insanlar kişisel bilgilerini paylaşmaktan korkuyorlar. Bir ziyaretçiden web sitenize kaydolmasını istemek bize güvenmiyorlarsa oldukça zordur. Bir şey sormadan önce kullanıcılara iyi bir şey teklif etmek örneğin ücretsiz kitaplar, raporlar ve ödüller sunmak işe yarayabilir.

5-Rasyonellik Yanılsaması

İnsanlar nasıl algıladıklarına dayanarak rasyonel seçimler yaparlar.

Örn: Müşterilerin KÜÇÜK seçeneğini tercih etme eğiliminde olduğunu (daha ucuz olduğu için) biliyorsunuz ve BÜYÜK seçeneği tanıtmak istediğinizi düşünün. Muhtemelen BÜYÜK seçenekten biraz daha az olan başka bir seçenek eklemek zorunda kalacaksınız.

Artık müşteriler MEDIUM seçeneğini seçme eğilimindedir (seçim yapmak için daha güvenli gözükür). Fakat BÜYÜK seçeneğinin MEDIUM’dan çok az daha pahallı olduğunu gözlemlediklerinde BÜYÜK seçeneğini tercih etmeye karar verirler.

6-Karar Felci (Decision paralysis)

İnsanlar çok fazla seçeneğe sahipse karar verme sürecinde zorlanır ve kafaları karışır. Kullanıcılar çok sayıda seçenek görürlerse, paradoksa gireceklerdir. Daha az sayıda seçeneğe sahip olmak, hızlıca seçim yapmalarına yardımcı olur bu yüzden bir veya sadece birkaç seçenek önermek, karar vermelerini sağlamakta yardımcı olacak ve satın alımdan vazgeçmelerini engelleyecektir.

7-Aralıklı Zorlama

İnsanlar ödülleri sever. Kullanıcıları sabit / değişken aralıklarla ödüllendirmek, devam etmeye veya daha fazlasını yapmaya motive edecektir. Kullanıcılara genellikle bonus, kupon veya ödüller sunmak onları motive eder. Oyunlaştırma bu kategoride en çok işe yarayan yöntemlerdendir.

Tüm bu yöntemler, üzerinde çalıştığınız her projede kullanılamaz. Bunlar, bağlamlara, hedef kullanıcılara ve ürünün niteliğine göre akıllıca kullanılmalıdır. Bazen, bu yöntemlerin aşırı kullanımı, ürünü başarısızlığa doğru itebilir.

Orjinal Yazı: Anandhakrishnan, “7 design psychology tricks every designer should know” (19.11.2019)

--

--