“Hiçbir Şey Yapmak İstemiyorum”

Öykü Aytürk
Türkçe Yayın
Published in
4 min readApr 20, 2020
Tony Toscani — Melanholy

“Sosyal izolasyon’’ günlerinden hepinize merhaba. Kaç gündür evdeyim diye saymayalı 1 hafta oldu, olmak üzere. Saydığım zaman bir faydasını göremediğim için ben de saymaktan vazgeçtim. Umarım sizler için süreç güzel ilerliyordur. Peki ben bu süreçte neler yapıyorum, süreci nasıl geçiriyorum?

İlk başlarda dinlenmek keyif veriyordu, yoğun bir hayat akışında nefes almak iyi gelmişti. Bir süre sonra gün içerisinde bir şey yapmamama rağmen dinlenmekten ziyade yorulmaya başladım. Bu durumun, her şeyin fazlası bir süre sonra zıttını oluşturur düşüncesine günlük hayattan güzel bir örnek olduğunu sonradan anladım. Çok fazla dinlendiğim için artık yoruluyordum. Bununla birlikte günlük rutinlerimi de aramaya başladım; her gün okula gitmek, tanıdık yüzler görmek, haftada iki gün spora gitmek, arkadaşlarımla kahve içmek, gün içinde yaşadıklarımı aileme anlatmak …

Bir pazar gecesi yatmadan önce kendi kendime dedim ki: Öykü yarın büyük gün, yeni rutinler oluşturmanın zamanı geldi ve başlamak için de hafta başından daha doğru bir zaman olamaz (klişeleri severim). Kendime yaptığım bu motivasyon dolu konuşmaya rağmen Pazartesi sabahı kalktığımda o meşhur hiçbir şey yapmak istememek duygusuyla karşılıklı oturmuş kahve içiyorduk. Ne bir şey okuyabiliyordum ne bir şey izleyebiliyordum ne de bir şey düşünebiliyordum. Tek yapabildiğim müzik dinlemekti. İlk defa başıma gelen bir şey olmamasına rağmen yeni normale alışmaya çalışırken başıma gelmesini isteyeceğim türden bir şey de değildi. Peki ben ne yaptım da bu durumun içerisinden çıkabildim?

Farkında Ol ve Kabul Et

Derin bir nefes al, bu oldukça olağan bir durum. Özellikle de böyle bir süreç içerisindeyken. Hayatımızı her zaman motivasyonumuz yüksek bir şekilde devam ettiremeyiz, bazı zamanlar hiçbir şey yapmamak iyi hissettirebilir. Bunun senin için bir yaşam biçimi değil, bir süreç olduğunun farkında olmalı ve bu konuda kendini yormamalısın.

Uzaklaş

Seni yoran, yıpratan ve en önemlisi kıyas ve yetersizlik duygusu içerisine sokan her şeyden olabildiğince uzaklaşmalısın. Bunun için verebileceğim öneri, sosyal medyayı özellikle de Instagram’ı minimum seviyede kullanmak olacak. İnanılmaz klişe ama böyle bir dönemde, çoğu insan sosyal medyayı nasıl kullanacağına karar verememişken araya biraz mesafe koymak hepimize iyi gelecektir. Sosyal medyadan uzaklaştığımızda pek de farkında olmadan kendimize çok önemli bir şey hediye etmiş oluyoruz. Zaman. Ama benim asıl bahsetmek istediğim nokta kendimize armağan ettiğimiz zamandan ziyade kendimizi içerisine düşürmekten kurtardığımız kıyas ve yetersizlik duygusu.

Hiçbir şey yapmak istemediğim günlerden bir gün Instagram hikayelerine bakarken bir süre sonra kendimi “İnsanlar kitap okuyorlar, film izliyorlar, yeni dil öğreniyorlar, üretiyorlar… Ben ne yapıyorum? Bir kitabı bile 15 dakikadan fazla okuyamıyorum.” diye düşünürken yakaladım. Bu düşünce masum görünüyor olabilir ama bu minik fikirle birlikte kıyas içerisine girmiş oluyoruz ve kendimizi yetersizlik duygusunun uçsuz bucaksız sularına bırakmış bulunuyoruz. Bunu yapmamak için elimizden geldiğince bu tarz mecralardan uzaklaşıyoruz ya da kullanırken daha bilinçli olmaya özen gösteriyoruz. Bir süre sonra ne kadar zaman geçirdiğinin farkında olamadığın o dünyada beş dakikadan fazla durmak istemeyeceksin. Yaşandı ve onaylandı.

Başla

İlk iki maddeyi uyguladığımız zaman başlamamızı engelleyen birçok etken ortadan kalkmış oluyor. Biraz içsel motivasyon ile birlikte karşımızda dağ olsa duramaz gibi geliyor. Belki de dağlar gerçekten karşımızda duramayacak ama dağlardan önce bizlerin bir durması ve düşünmesi gerekiyor. Ne yapmak istiyorum? Burada esas nokta, yapmak isteyip de yapamadıklarımızı bir anda gerçekleştirmeye çalışmamak. Bu yanılsamaya ben birçok kez düştüm. Aklımda olan her şeyi bir anda yapmaya çalıştım ve sonuç olarak herhangi birinde ne devamlılık ne de başarı sağlayabildim. Yaşadığımız çağda her şeye erişim sağlarken, yanı başımızdan milyonlarca bilgi akarken hepsini bir anda almaya çalışmak yalnızca başarısızlık getirmekle kalmayacak daha yolun başındayken şevkimizi de kıracak. Bu hataya bir daha düşmemek için bir yöntem geliştirdim. Aklımda olanları önem ve istek sırama göre düzenliyorum. Kesiştiği noktaya da asıl yapmam gereken işler ismini veriyorum. Bu küme, benim hem önceliğim olan hem de yapmaktan zevk aldığım işleri içerdiği için yaparken aklım yapamadığım bir diğer işte kalmamış oluyor. Benim aklımdakileri düzenlemede işe yaradı, umuyorum ki sizin de işinize yarayacak. Kafamızda neler yapacağımıza karar verdikten sonra benim gibi hafta başını, ortasını veya sonunu beklemeden kendimizi hazır hissettiğimiz an işe koyuluyoruz. Çünkü artık bir yerden başlamanın zamanı geldi ve geçmeden de onu yakalamalıyız.

Yazdığım konu öznel bir konu olduğu için olabildiğince genel hatlarıyla size anlatmaya çalıştım. Umuyorum sizler de yazının içerisinden kendinize uygun bir şeyler bulacaksınız. Kendinize iyi bakın.

İnsanın hayatı sonsuz bir isteme, tatmin olma, can sıkıntısı ve sonra yeniden isteme döngüsünden başka nedir ki?

Irvin D. Yalom- Bugünü Yaşama Arzusu

--

--