Hint Masallarının Sadri Alışık ile Ne Alakası Var?

Zeynep Bostan
Türkçe Yayın
Published in
4 min readNov 23, 2018
*Kapaktaki Sadri Alışık görseli, Masa Dergi’nin “Kalanın da Gidenin de Gönlü Hoş Olsun” yazısından alınmıştır — http://masadergi.com/sadri-alisik-gokay-demir-oku/ *

Çocukken çok izlediğimiz Disney filmlerinin, duyduğumuz pek çok masalın ve hatta Nasreddin Hoca fıkralarının temelinde Hint masallarının olduğunu biliyor muydunuz?

Bu yazımı hazırlarken Hindolog Prof. Dr. Korhan Kaya’nın kitaplarından yararlandım. Korhan Kaya Ankara Üniversitesi DTCF Hindoloji Bölümü’nü bitirmiş. Hindistan’da bazı üniversitelerde araştırmalar yapmış. Hint masallarının Sanskritçe dilinden Türkçeye kazandırılmasında ve derlenmesinde önemli çalışmalar yapmış. Hint Türk Avrupa Masalları kitabının önsözünde şöyle diyor:

“Masallar küçümsenecek yazın türü değildir. Masallar üzerine bilimsel yöntemlerle çalışma yapanlar, toplayıcılar, derleyiciler de küçümsenecek insanlar değildirler.

Bu kitap, okuyucuya Hint masallarının nasıl Anadolu ve İstanbul üzerinden Batıya geçtiğini, masallardaki tema ve motiflerin, diğer ulusların halkları tarafından nasıl benimsenip kullanıldığını göstermek amacıyla kaleme alındı.

Bu çalışma, Masal Edebiyatı araştırmalarını küçümseyen insanların düşüncelerini değiştirmek için yapılmıştır. Bu tür çalışmaların çoğalması dileğiyle…”

Umuyorum benim yazım da Korhan Kaya’nın temennisini de gerçekleştirmede bir katkıda bulunuyordur.

Eveet, masalların kaynaklarıyla ilgili öncü birkaç görüş var: İlki Hindistan’ın birçok masalın kökeni olduğu yönünde. Bu görüş; masalların Hindistan üzerinden Avrupa’ya taşındığını iddia ediyor. En önemli Türkologlardan biri olan Kunos diyor ki: “Dünya masallarının iki aslı vardır: bunlardan biri Hindistan’dadır, biri de her ulusun kendi bağrındadır. Dünyanın bütün masallarının, her türlü halk öykülerinin izi, Hintlilerin eski diyarlarına giden ruhi yolları gösterir.” Bu Grimm Kardeşlerin de savunduğu bir görüş.

Korhan Kaya; Hint masallarının bölgeler arası ticaret aracılığıyla, Anadolu ve İstanbul üzerinden Avrupa’ya doğru geldiğini söylüyor. Tutiname, Sinbadname, Bahtiyarname gibi nameler, İran’da ve Ön Asya’da şekillenen ama kökünü Hintten alan yapılardır. İngiliz edebiyatının ilk büyük şairlerinden Chaucer, İtalyan Boccacio, Shakespeare, Goethe, La Fontaine bilerek ya da bilmeyerek Hintten etkilenmişler ve bunu eserlerinde yansıtmışlardır. Schopenhauer, Nietzsche gibi düşünürler ve Wagner gibi besteciler de Hintten etkilenmişlerdir.

Masal kaynaklarıyla ilgili ikinci görüş ise masalların kaynağının Hindistan olduğuna karşı çıkıyor. Masalların tek bir kaynağının olmadığını, farklı yerlerde birbirine benzer olarak ayrı ayrı meydana geldiğini savunuyor. Bu görüşün şimdilerde daha çok kabul gördüğünü ve daha çok kanıt bulunduğunu da belirteyim.

Hint Masallarını konuşurken, önce Sanskrit Edebiyatı’nın ilk verileri olan Veda’lara bakmak gerekiyor. Veda bilgi demek. 4 tane Veda kitabı yani bilgi kitabı var: Rigveda, Samaveda, Yacurveda ve Artharvaveda. En eski ve en önemli olan da Rigveda. Masal motifleri de ilk Rigveda’da görülüyor. Taa M.Ö. 1250 yıllarına dayanıyor. Fabl türünün ilk örneklerini Hindistan’da M.Ö. 600–500 yıllarında görüyoruz.

Pançatantra “Beş Kitap” anlamına gelen bir masal serisi. M.S 100–500 yılları arasında yazıldığı düşünülüyor. Dünyada çokça tanınıyor. Sanskrit aslı kaybolmasına karşın, pehlevi dilindeki çevirisi ve ondan yapılan diğer bütün çevirilerle kitap bugüne gelebilmiş. Pançatantra masalları Batı’ya; Arapça, Farsça ve Türkçe aracılığıyla geçmiş. Hatta Abdullah ibn el-Mukaffa, Pançatantra Masallarını Kelile ve Dimne adıyla Arapça’ya çevirmiş. Bu çok bilinen Arap masalı, aslında Pançatantra’nın bir çevirisi. Buradan İbranice, Süryanice, eski İspanyolca, Grekçe, Farsça, Türkçe, Habeşçe, Berberce, Malabar, Malayi ve Cava dillerine çevrilmiş. 1270 yılında İbranice çevirisi Latinceye çevrilmiş; oradan da İtalyanca, İspanyolca, Çekçe, Almanca, Fransızca, İngilizce, Flemenkçe ve İzlandaca gibibirçok Avrupa diline çeviriler yapılmış.

10.yy sonrasına ait Hint masal serilerinden birinin adı da Kathasaritsagara. Bu da aslında Pançatantra’nın bir tekrarı. Ancak aradan geçen yüzyılların insanların değerlerinin evrimine olan etkisini açıkça ortaya koyuyor. Masal motifleri birbirini tekrar ederken, yüzyıllar boyu değişen ahlaki değerler masalların içeriğini değiştirmiş.

Madem Hint Masallarının dünya kültürüne ve masallarına etkisinden az biraz bahsettik, o zaman biraz nostalji yapalım. Ali Baba ve Kırk Haramiler, Binbir Gece Masalları’nın bir parçası. E Binbir Gece Masalları da aslında Hint kökenli desem, artık herhalde çok şaşırmazsınız? 1970'lerde Türk sineması, pek çok masalın uyarlama filmlerini yaptı. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Kül Kedisi, Atını Seven Kovboy gibi pek çok masal uyarlamaları bu yıllarda yapıldı. Bunlardan biri de Nuri Ergün’ün yönetmenliğini yaptığı Ali Baba ve Kırk Haramiler filmi. Başrolde Sadri Alışık, Ali Baba’nın şarkısını söylüyor; sizi 1971 yılına götürüyorum.

M.Ö. 1250'de Hint’teki Rigveda ilk masal örneği olarak sayılıyordu. Aradan yaklaşık 3000 yıl geçti ve benzer masal motiflerini hala izliyor, anlatıyoruz ve bunlarla ilgili üretim yapmaya devam ediyoruz. Masallar bunca yıl hayatta kalmayı başarmış bir anlatı geleneği. Demek ki özümüzle bağlantısı çok derinde, çok kuvvetli.

Sizi bu yazıya çekebilmek için ilgi çekici, tuzaklı bir başlık kullandım, kabul! Ama bir sorun, neden yaptım? Sizi de masalların ve hikayelerin dünyasına çekebilmek için kapıyı aralamam gerekiyordu. Peki siz masallar ve hikayelerle ilgili neleri merak ediyorsunuz?

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--