Hygge, Lykke, Lagom: İskandinavların Mutluluk Sanatı
Published in
2 min readOct 13, 2019
İskandinavlar için mutlu olmak aslında resmen bir yaşam kültürü. Gerçek bir yaşam felsefeleri var ve ona uygun yaşıyorlar. Hygge, Lykke ve Lagom da bu felsefenin bir parçası. Peki neden bu kadar mutlular ve en önemlisi mutlu olmak için çabalıyorlar mı? Bu sorunun cevabını siz de merak ettiyseniz bu 3 kitabı okumalısınız.
- İlk olarak Hygge, Danimarkalıların rahatlık, konfor, sıcaklık anlayışı. Bu hissi veren her şeye hygge diyorlar. Bu hissi nereden tanıyoruz derseniz eğer; size kokulu mumlar, kalın ve yumuşacık çoraplar, sıcacık bir kahve diyebilirim. Danimarkalılar bu hygge ortamını oluşturmak için aslında bayağı bir şey yapıyorlar. Onlar için bulundukları ortam ve sevdikleriyle paylaştıkları şeyler çok önemli. Keyfine düşkün insanlar da diyebilirsiniz fakat Danimarka’ya uğradığınız zaman hygge ortamına uygun kafe ve oteller görmeniz mümkün. Bu felsefeye göre bulundukları ortamdaki ışıklar da çok önemli. Parlak ışıklar yerine daha loş ışıklar tercih ediyorlar. Bu hissi aslında biz de bir yerlerden tanıyor gibiyiz! :)
- Lykke, Danca’da mutluluk anlamına geliyor. Bu kavram insanların mutluluğu üzerine yoğunlaşmasını sağlıyor. Mesela birine güven duymak bizi mutlu ediyor ya da iş yerine ulaşma saatiniz bile. Araştırmalarda iş yerine 10 dakikada varan ile 2 saatte varan arasında ciddi bir mutluluk farkı olduğunu söylüyor. Mutlu olmanın sizce başka bir yolu nedir? Sevdiklerimizle orta yolu bulabilmek, ateşkes içinde olabilmek. İskandinavlar da sevdikleriyle bir ‘ateşkes’ içindeler. Yani, politika yapmanın onlara bir fayda sağlamadığını düşünüyorlar ve bunu konuşmuyorlar. Ayrıca Lykke’ye göre sade ve minimalist ev tasarımları da kişinin mutluluğu üzerinde etkili. Estetik kaygılar yerine hatırası olan objeler koymayı tercih ediyorlar. Bir diğer güzel şey ise, şükrediyorlar. Şükran günlüğü tutuyorlar. Şükran günlüğü aslında çok bilinen bir şey olmasına rağmen bunu çok göz ardı ediyoruz. Laurie Santos’un “The Science of Well being” dersini aldığım zaman şükran günlüğü tutmanın ne kadar önemli olduğunu ben de o zaman fark etmiştim. Danimarka’da Mutluluk Araştırma Enstitüsü olması ise beni en çok şaşırtan şey oldu.
- Lagom, İsveççe’de ne az ne çok, tam kararında demek. Yani, dengeli ve kararında yaşamak. Nedir bu kararında yaşamak? İhtiyaç duyduğumuzun fazlasını tüketmemek. Çok basit. Fakat kendimizi sevdiğimiz şeylerden de mahrum etmemek de bir bakıma. Lagom felsefesinde sade ve nötr renklerin kullanımı, geri dönüşümün önemi de ön planda. Bu kavram İskandinavların yaşamının her alanında var. Mesela stilleri, yedikleri yemekler, yaptıkları egzersiz ve spor anlayışları… İnsanlarla bir arada bir şeyler yapmaktan çok zevk alıyorlar. Yemek yerken farkındalıkla ve beraber yemeyi tercih ediyorlar. İsveçlilerin “Fika” dedikleri kahve molalarını bilirsiniz. Bu kahve molalarında yavaşlayarak sadece o anın tadını çıkarıyorlar. Bu fika kültürü o kadar önemli ki, birçok şirket de belirli saatler arasında fika molaları veriyor. Ayrıca İskandinavların uğraştırıcı, uzun pişen yemekleri tercih etmeleri de aslında yavaş yavaş, anın tadına varmayı hedeflemeleriymiş. Hatta bunu misafirleriyle yapmayı çok seviyorlar.
Kısaca, bu 3 yaşam felsefesi hayatlarının çoğu noktasında var. Moda sektöründen tutun yemeklerine, ev dekorasyonlarına kadar ne çok abartı ne de sıradanlar.