İşitme Engellilerin Kullandığı İletişim Yöntemleri

Kübra Şahin Karataş
Türkçe Yayın
Published in
4 min readMar 31, 2019

İnsan kulağının belirli ses düzeylerini algılama özelliği vardır. Kulağın duyma görevini yeterince yerine getirememesine işitme kaybı denir. Duyma yetisini tamamen ya da kısmen kaybeden ve özel eğitim gerektiren kişilere ise işitme engelli denir. İşitme engeline yol açan faktörlerin düzeyine bağlı olarak işitme engeli hafif, orta, ileri ve çok ileri olmak üzere sınıflandırılır.

İşitme engelinin nedenleri doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrasında oluşan nedenlerden oluşur. Doğum öncesi nedenler; hamilelik döneminde annenin geçirdiği enfeksiyonlar, hamilelik döneminde annenin röntgen çektirmesi, hamilelik döneminde annenin ototoksit ilaç ve alkol kullanımı, hamilelik döneminde geçirilen kazalar, kan uyuşmazlığı, genetik faktörler ve akraba evliliği vardır. Doğun anı nedenleri; doğum sırasında meydana gelen komplikasyonlar, düşük doğum ağırlığı, erken doğum, bebekte kan değişimini gerektiren sarılık, doğum sırasında baş boyun ve kulakta görülen zedelenme sayılabilir. Doğum sonrası nedenlerine bakacak olursak; orta ve iç kulak yapılarında zedelenme, çocukluk hastalıkları (havale, menenjit, kızamıkcık, kızıl…), 3 aydan fazla süren kronik orta kulak iltihabı, çocukluk yaralanmaları (kafatası kırıkları, baş ve kulaklara şiddetli darbe, çok yüksek sese maruz kalma ve zarar verecek şekilde kulağa sokulan cisimler) vardır. Bu sayılan nedenlerin dışında işitme engelinin nedeninin bilinmediği durumlarda vardır. İşitme kaybının türleri ise; iletim tipi işitme kaybı, sensörinöral işitme kaybı, mixed (karışık) tip işitme kaybı, santral işitme kaybı ve fonksiyonel/organik olmayan işitme kaybı.

İşitme engelinin erken tanılanması işitme engelli çocuğun psikolojik, sosyal, zihinsel gelişimi yönünden çok önemlidir. Çocuğun iletişim becerileri artar ve sosyal uyumu gelişir, ailenin çocuğun durumundan bir an önce haberdar olup buna uyum sağlamasına yardımcı olur, çocuğun eğitiminde kolaylık sağlar, işitme cihazları erken takılır, tedavide kolaylık sağlar.

İşitme engellilerin birçoğunda cihazlandırma tedavisi uygulanır yani işitme engelli bireye işitme cihazı takılarak sesleri belli düzeyde algılaması sağlanır. İşitme cihazları ikiye ayrılır; birincisi akustik uyarım oluşturan protezler(işitme cihazları), ikincisi ise elektriksel uyarım oluşturan protezler (iç kulak protezleri). Akustik uyarım oluşturan protezler(işitme cihazları) kendi aralarında 6'ya ayrılır bunlar; cep tipi cihazlar, kulak arkası cihazlar, gözlük tipi cihazlar, kulak içi ve kanal içi cihazlar, grup eğitim sistemleri ve FM telsiz sistemleridir.

İşitme engelli bireyler iletişim kurarken iki farklı yöntem kullanırlar. Bunlar:

1.İşaret Dili

İşaret dili, işitme engelli bireylerin iletişim kurmak için kullandıkları görsel bir dildir. Duygu, düşünce, istek ve ihtiyaçlar el ve vücut hareketleri ile yüz mimikleri kullanılarak ifade edilir. Özellikle çok ileri derecede işitme kaybı olanlar tarafından kullanılan bir iletişim şekli olarak karşımıza çıkar. Ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye, ilden ile farklılık gösteriyor olması yani belli bir standardının olmaması bu yöntemin kullanışında problemler yaşanmasına neden olur. Kolay öğrenilen bir yöntem olmasına rağmen halk tarafından bilinme oranı düşüktür. Bu da işitme engellilerin çevrelerindeki insanlarla iletişim kurmalarını zorlaştıran bir faktördür. İşaret dili diğer diller gibi kendine has bir gramer yapısına sahiptir. Sözel diller ve işaret dili birbirlerinden etkilenirler ama bu etkiye rağmen yapıları ve kullanımları farklıdır.

2.Sözel İletişim Yöntemi (Doğal İşitsel-Sözel Yöntem)

İşitme engelli bireylerin diğer bireyler gibi iletişim kurmalarını yani konuşmalarını geliştirmeyi hedefleyen bir yöntemdir. Doğal işitsel-sözel yöntem bireylerdeki işitsel kalıntılar yoluyla ve cihazlandırma yöntemiyle bireyin doğal ortamda dil gelişimini yani konuşmayı öğrenmesini amaçlar. Ancak bu yöntemde erken teşhis, erken cihazlandırma, işitme kaybına göre cihaz kullanımı, cihaz kullanımında sürekliliği sağlama ve erken eğitim çok önem taşır. Doğal işitsel sözel yöntem dilin öğretilemeyeceğini bu yüzden bireyin dil gelişimini doğal ortamda kazanması gerektiğini savunur. Dil gelişiminin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için işaret dilinin kullanılmaması gerekmektedir. Bunun sebebi ise işaret dilinin öğreniminin kolay olmasından dolayı bireyin işaret dilini erkenden öğrenmesi ve sözel dili öğrenmek için çaba göstermek istememesinden kaynaklanabilir. Dil gelişimdeki önemli faktörlerden birisi de dinleme becerisinin kazandırılması ve sesin algılanmasıdır. Doğal işitsel sözel yöntem; bireyin ana dilini konuşabilir ve konuşulanı anlayabilir hale getirmeyi amaçlayan bir yöntemdir. Sözel işitsel yöntemin kullanılması bireyin gerek eğitim gerekse normal hayatında çevresindekilerle iletişimini kolaylaştıracaktır. Son dönemlerde gittikçe kuvvetlenen engelli bireylerin toplumla kaynaşması gerektiği fikri ve çalışmalarıyla birlikte doğal işitsel-sözel yönteme verilen önem artmıştır.

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--