İklim Değişikliği Üzerine: Arctic Drift

Yasin Söylemez
Türkçe Yayın
Published in
3 min readMay 26, 2021

Öncelikle yazıma hoş geldiniz. Medium’da bugüne kadar hep okur tarafındaydım, ta ki Yetgen’de 3.haftanın konusu olan “Sunumlar ve Yazılı İçerik Hazırlama” dersine kadar. Aynı zamanda 2.haftanın konusu olan “Sunum Teknikleri ve Takım Çalışması” dersinde iklim eylemiyle ilgili sunum hazırladıktan sonra Medium’daki ilk yazımı da “İklim Eylemi/Değişikliği” alanında yazmak istedim. Keyifli okumalar.

Bilim insanlarına ev sahipliği yapan buzkıran gemisi

Malumunuz dünya üzerinde insanlar kadar dünyayı kötü anlamda etkileyen bir canlı yok. Günlük yaşamımız ne yazık ki bilinçli bir değerlendirme süzgecinden geçmeyen alışkanlıklarımızdan oluşuyor. Bu durum da doğal olarak bu yazımın konusu olan iklim değişikliğine neden oluyor. Tabii herkesi suçlamıyorum çünkü Ipsos tarafından 2020 yılında yapılan çevrim içi testte 20 ülkeden katılan 20.590 kişinin %23'ü insanların iklim değişikliğine etkisi olmadığını düşünüyor. Bu da bize gösteriyor ki iklim değişikliği konusunda tüm dünyada halen yeterli bilinç elde edilememiş durumda. Merak etmeyin iklim değişikliğinin nedenleri ve etkileri üzerine sizleri bir ton bilgi yığınına maruz bırakmayacağım. Yazımın ana öznesi Kuzey Kutbu. Kuzey Kutbu dünyanın geri kalanından daha hızlı bir şekilde değişime uğruyor. Şimdi gelin “Arctic Drift” belgeseliyle Kuzey Kutbu’nda bilim insanlarının yapmış olduğu çalışmayı yakından inceleyelim.

Belirsizliğe yolculuk başlıyor

37 farklı milletten bir araya gelen 300 bilim insanı kuzey kutbunda araştırmalar yapmak üzere 1 yıl sürmesi beklenen bir yolculuğa çıkıyor. Günler süren gemi yolculuğunun ardından hem kendilerine ev sahipliği yapacak hem de çalışmalarını yürütecekleri sağlam ve sabit bir buz parçası bulmaya çalışıyorlar. En uygun yerin tespitinden sonra ekipmanları gemiden indirerek çalışmalarını yürütecekleri üssü kuruyorlar ve hikaye başlıyor. Kimi zaman buz kütlesinin altına indirdikleri cihazlarla su örnekleri topluyorlar, kimi zaman ise kutup ayısı baskınından kaçıp gemiye sığınıyorlar. Ancak onları zorlayan tek şey kutup ayıları değil; -50 dereceye varan hava sıcaklığı, kar fırtınaları, üzerinde çalıştıkları buz kütlelerinde oluşan çatlaklar ve aylarca güneş ışıksız yaşam da diğer zorlu koşullar.

Doğal yaşam alanlarında insan istilasına uğramış kutup ayıları

Küresel Salgın Etkisi

Çalışmalar devam ederken ortaya çıkan küresel salgın nedeniyle yapılması gereken ekip değişikliği zamanında yapılamıyor. Bazı noktalara uzaktan veri toplayabilecekleri cihazlar bırakıp gemiyle beraber geri dönmek üzere ayrılıyorlar. Kısa bir aradan sonra aralarına yeni ekip arkadaşlarının da katılmasıyla çalışmalar bu şekilde devam ediyor ve bugüne kadar kuzey kutbunda yapılan en kapsamlı çalışma ortaya çıkmış oluyor.

Yeteri kadar ciddiye almıyoruz

Belgeselden çok fazla kesit sunup tadınızı kaçırmak istemem çünkü bu belgeseli izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Ancak belgeselde yer alan bir bölüm var ki kesinlikle atlanılmaması gerektiğini düşünüyorum. İklim bilimci olan Julienne Stroeve Batı Dünya’sının fosil yakıtlardan para kazanmaya devam etme isteklerinden dolayı iklim krizine yeteri kadar önem vermediklerini belirtiyor. Ayrıca bu konuda Unesco’da ve çeşitli meclislerde konuşma yapmış ve siyasilerle görüşme yapmış olmasına rağmen bu konudaki değişimin çok yavaş yaşandığını da belirtiyor. Birey olarak etki alanımız yalnızca kendi davranışlarımız değil. Bu nedenle herkesi iklim değişikliği üzerine toplumlar üzerinde söz sahibi olan yöneticileri, şirketleri, vakıfları ve hükümetleri harekete geçirmeye davet ediyorum.

Umarım bu yazı ve Arctic Drift belgeseli sizleri iklim eylemi konusunda harekete geçirecektir.

--

--