İnsanın Anlam Arayışı’nın Hissettirdikleri ve Kısaca Logoterapi

Aleyna
Türkçe Yayın
Published in
3 min readSep 23, 2022

Son zamanlarda sık sık adından söz ettiren ve pek çok kişinin okuduğunu fark ettiğim bir kitap olduğu için nacizane kendi düşüncelerim ile birlikte biraz İnsanın Anlam Arayışı’ndan bahsetmek istiyorum. Uzun süredir adını duyduğum bir kitaptı aslında, bir psikoloji öğrencisi iseniz bu tarz psikoloji kitaplarının adını sıkça duysanız da bazı zamanlarda ders kitaplarını okumaktan bu kitaplara dönüp bakma fırsatınız olmuyor. Benim de üniversite zamanı okumaya fırsat bulamadığım bu kitap mezun olduğumda tekrar aklıma düştü. Şimdi biraz kitaptan bahsetmek istiyorum.

tr.pinterest.com

Viktor E. Frankl tarafından yazılmış adından da anlaşılacağı üzere ‘anlam’ üzerinde duran bir kitap. Yazarın kendisi bir nörolog ve aynı zamanda psikiyatrist. Kitapta kendi hayatında yaşadığı örseleyici bir deneyimden yola çıkarak yeni bir terapi ekolü olarak öne sürdüğü logoterapiden bahsediyor. Viktor Frankl, Nazi toplama kampında yaşadığı acı verici deneyimler sonucunda insanın anlama dair arayışının hayat kurtarıcı yanını ortaya çıkarıyor. Yazara göre en zor ve en imkansız koşullarda bile insan, yüreğinin derinlerinde bir anlam bulup ona tutunabilir. Acının kendisi bile başlıca bir anlam ifade eder. Bazen acıdan ve zor durumlardan kurtulmak bir anlam olabileceği gibi bu durumların kendisi de anlamı oluşturabilir. Anlam dediğimiz şey bir zamana bir mekana bağlanamaz elbet. Hayatta içinde bulunduğumuz her bir koşul farklı anlamlar ortaya koyabilir. Bu sürekli yenilenir, bir yenisi bir öncekinin yerine geçebilir. Arayış fiilen yaptığımız bir şey değildir aslında. Anlamı bir hedef haline getirip peşinden koşmak, uğrunda hırslarımıza ve öfkemize yenik düşmek onu başka bir forma sokar. Anlam demek yaşam amacı demektir, yaşama isteğini devam ettiren her şeydir. Bu yaşam isteği devam ettikçe yaptığımız şeylerden keyif almaya başladıkça da mutluluk belirmeye başlar. Mutluluk bir amaç değildir aslında. Peşinden koştukça uzaklaşır, hiçbir zaman istediğimiz kadar yakın ve istediğimiz kadar fazla olamaz. Anlamı gerçekleştirdikçe mutluluk gelir yanında. Zorluklar dört tarafını da sarsa insanın; içindeki iyiyi keşfetme, özümüzü gerçekleştirebilme yolculuğudur anlam arayışı.

‘Varoluşumuzun geçiciliği onu hiçbir şekilde anlamsız kılmaz ama sorumluluk getirir çünkü her şey bizim tamamen geçici olan olasılıkları fark etmemiz ve hayata geçirmemize bağlıdır.’

(Viktor E. Frankl)

Bazen hayatta başımıza gelen farklı olaylar karşısında neden bu benim başıma geliyor diye sık sık düşünüyoruz. Değiştirebileceğimiz, içinden çıkabileceğimiz zorluklar karşısında çabalamak gerekiyor mutlaka. Kötü durumların yarattığı döngünün içerisinde kalmamalı insan. Ancak bazen de müdahale etme şansımızın olmadığı pek çok kötü durumla karşı karşıya kalıyoruz. Böyle zamanlarda anlamı kaybettiğimize, artık hiçbir şeyin bizi iyi hissettirmeyeceğine inanıyoruz. Sanki hayatımızın tek anlamı gitmiş gibi gelebiliyor. Bununla birlikte hayat hiçbir zaman tek bir anlamdan ibaret değil ve olmayacaktır da. Biz yaşama tutundukça, bir şeyler gerçekleştirmeye başladıkça ve hayatımızda aktif bir rol oynama sorumluluğunu üstlendikçe anlam yaşamamızın kendisi olacaktır.

KISACA LOGOTERAPİ

Logoterapi, Viktor E. Frankl tarafından daha az geçmişe ağırlık veren ve içgörü hakimiyetinde ilerleyen bir yöntem olarak belirtiliyor. Logoterapi; geleceğe odaklanılan ve kişilerin hayatlarında kaybettiklerine inandıkları anlamı yeniden görmelerini kolaylaştıran bir psikoterapidir.

Logoterapiye göre anlam arayışımızı gerçekleştirebilmenin üç farklı yolu bulunmaktadır. Bu üç yol anlama ulaşmamıza aracılık edebilir:

Bir iş yapmak veya bir üretim gerçekleştirmek

Deneyimlemek ve temas etmek

Istırap veren olaylar karşısında gösterdiğimiz tepkiler

Terapi süresince danışanlar, hayatlarındaki anlamlarla temas ettirilir ve bu anlamları fark etmeleri sağlanır. Böylece zorluklar karşısında baş etme yetenekleri güçlendirilmiş olur.

Bu kitabı anlayabilmek ve derinlerinde yatan anlamı keşfedebilmek ise okuyucuya kalıyor. Ben aklımda kalanlarla ufak da olsa kendi keşiflerimden notlar dökmek istedim buraya. İnsanların hayatlarına dokunacak bir kitap olduğunu düşünüyorum. Mutlaka raflarınızda yer açmak isteyeceğiniz türden bir kitap bana kalırsa. Son olarak yazarın temas ve sevgi yolu ile anlamı keşfetmeye dair bir sözüyle veda etmek istiyorum.

Sevgi, bir insanı kişiliğinin en derinlerine kadar kavramanın tek yoludur. Kimse başka bir insanın derinliklerini onu sevmediği sürece kavrayamaz.

--

--