İnsanlık için İletişim Neden Önemli? | Babil Kulesi Metaforu

Birsen Akyüz
Türkçe Yayın
Published in
4 min readOct 23, 2023

Bundan binlerce yıl önce Medeniyetin Beşiği olarak tanımlanan Mezopotamya topraklarında yaşayan Babil Halkı, Tanrıları adına bir kule yapmak için kolları sıvadı. Göklere taptıklarından dolayı, bu kulenin kendilerini tanrılarına ulaştıracağına inanan bu halkın çok önemli bir özelliği vardı: Herkes birbirleriyle çok iyi anlaşıyor ve birlik içinde birçok şeyi başarabileceklerine inanıyorlardı.

Konuyla ilgili bu yazımı okuyabilir ya da “İnsanlık için iletişim neden önemli? | Babil Kulesi Metaforu” isimli YouTube videomu izleyebilirsiniz.

Babil Kulesi Efsanesinden Neler Öğrenebiliriz?

Kuleyi dayanışma içinde yapacaklarına duyduklarına inançla 7.kata kadar gelen Babil Halkı, tam o anda aşağıya doğru bir baktıklarında, güçleriyle bilgileriyle neler başarabileceklerini görmüşler ve aşağıdaki halka karşı egoları ortaya çıkmış.

Tam o anda Tanrının eli kulenin en tepesinde görülmüş. Kule durmuş. Tanrı, kulenin aşağısında aynı dili konuşarak birlik içinde yaşayan halkın dillerini karıştırmış ve toplulukta artık kimse birbirini anlamıyor, kimse aynı dili konuşmuyor ve büyük bir kargaşa yaşanır olmuş. Bu kulenin adı efsanelere konu olmuş Babil Kulesi… Ve iletişim yetenekleri alınan insanlık için bundan sonra hiçbir şey aynı olmayacaktı…

Dillerin ortaya çıkış efsanesi olarak anlatılan Babil Kulesi efsanesinden insanlık olarak alabileceğimiz pek çok ders var. İnsanların birbiriyle kurduğu iletişim binlerce yıl önce Tanrının egosu devreye giren insanları cezalandırmasıyla bozulurken günümüzde ise dijital araçlarla kurmaya çalıştığımız iletişim maalesef ki hiç de sağlıklı olmuyor.

Sosyal medya, dijital bir Babil Kulesi gibi yükselirken dünyamızı her geçen gün yeniden şekillendiriyor. Bu sürekli dijital araçlarla birbirimizle bağlantıda olduğumuz çağda, sosyal medya platformlarının benimsediği misyonla ifade edecek olursak “connection” vaat eden platformlar inşa ediyoruz, ancak bu sosyal mecralar; genellikle karmaşa, anlayışsızlık ve ayrılık üreten platformlar halini alıyor.

Efsanedeki Babil Kulesi, farklı dillerin oluşumuyla beraber kargaşaya ve işbirliğinin engellenmesine neden oldu. Günümüzde ise sosyal medya, bu binlerce yıllık hikayenin modern bir yankısı gibi görünüyor.

Babil halkı kibirlenerek “gökleri yırtmış bir kule” hayal ettiler. Kule, inşaatçıların hayal gücünü ve hırsını ele geçirdiği gibi, sosyal medya platformları da çağdaş toplumu anlık bağlantılar, kendini ifade etme ve bir aidiyet duygusu ile cezbediyor.

Ancak, farklı küresel seslere sahip olduğunu iddia eden bu dijital agora, birçok yönden Babil Kulesi’ne benziyor. Modern “ dijital kule” de insanları ortak bir dijital alanda bir araya getirme vaadi ile insanları kendine çekiyor. Ancak, antik kule sakinlerinin göğe ulaşmayı amaçlayıp başarısız oldukları gibi, sosyal medya kullanıcıları olarak bizler de beklenmedik engellerle karşılaşıyoruz.

Yunan Mitolojisinde, sudan yansıyan kendi yüzü ve vücudunun güzelliğini gören ve kendine âşık olan Narkissos gibi insan da narsist bir canlıdır. Babil Kulesi de bu narsist insanın hırsının bir anıtı olurken; sosyal medya platformları farkedilmek, beğenilmek isteyen insanların dijital anıtlarına dönüştü. Ancak burada ifade etmek gerekir ki Babil halkı gibi günümüz toplumu da büyük bir iletişim çöküşü içinde.

Babil Halkı arasında birdenbire ortaya çıkan birçok farklı dil, etkili iletişimin çöküşüne yol açmıştı. Sosyal medyanın da bu anlık tatmine dayanan işleyişi derinlikten yoksun iletişime yol açıyor.

Babil Kulesi’nin sakinleri birbirlerini anlayamayacak hale gelmişler, bu da onların şehir için kendileri için dayanışma ve birlik içinde işler yapabilmelerini imkansız hale getirmişti.

Sosyal medya ise farklı kültürlerden ve bakış açılarından gelen bireylerin günlük olarak etkileşimde bulunmasına imkan tanır gibi gözükse de iletişim bozukluğuna ya da daha fazla anlayışsızlığa yol açabiliyor. Örneğin sosyal medyada herkesin mükemmel hayatlar yaşadığı bir akış vardır. Bu durum, iyi bir hayat yaşayamadığını düşünen insanların kendilerini kötü hissetmelerine, kendilerini iletişime kapatmalarına yol açabilir. Öte yandan akran zorbalığının çok daha tehlikeli bir biçimini de maalesef sosyal medya platformlarında görüyoruz. Büyük bir dezenformasyon ile bilginin çöküşü de maalesef yalan yanlış paylaşımlarla çok yakınımızda.

Babil Kulesi’nin insanlarını bir araya getiren ortak dil parçalandı, her biri kendi perspektifi ve dünya görüşü olan farklı gruplara ayrıldı. Sosyal medyanın algoritma tarafından yönlendirilen yankı odaları ve filtre balonları, benzer şekilde bireyleri kendi bilgi hücrelerine izole ediyor. Çoğumuz oturup belirli bir konuda bilgi edinmeye karar vermekten ziyade akıllı telefonlarımız vasıtasıyla aldığımız bir bildirime tıklıyor ve bu şekilde bilgi ediniyoruz. Ya da sosyal medyada rastgele gezinirken ilgimizi çeken içeriklere tıklayıp bilgi ediniyoruz.

Fakat bu masum gibi görünen eylem, biz farkında olmadan kötü sonuçlar doğurabilir.

İnternette gezindiğimiz tüm siteler, tarayıcı geçmişimize, yaşımıza, cinsiyetimize, konumumuza ve diğer verilere dayalı kişiselleştirilmiş içerik seçenekleri önümüze getiriyorlar. Sonuç olarak, mevcut görüşlerimizi ve perspektifimizi destekleyecek bir dizi makale, gönderi ve içerik tek tıkla önümüze geliyor. Böylece platformlarda daha fazla vakit geçiriyor, sunulan kişiselleştirilmiş içeriklerle saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyoruz.

Bunun yanı sıra ise sosyal medyadan genellikle görüşleri kendi bakış açımıza uyumlu olan insanları takip ediyoruz. Hiç de kötü gibi durmayan bu masun eylemler filtre balonları ve yankı odaları oluşturuyor. Yani sonuçta; Herkesin bizim gibi düşündüğünü varsayıyor ve diğer perspektiflerin var olduğunu unuttuğumuz bir dünyaya hapsoluyoruz. Arama motorlarının ve sosyal medyanın bizi bizden daha iyi tanıyarak ilgilenebileceğimizi düşündüğü içerikleri önümüze getirmesi durumuna filtre balonları deniyor. Filtre balonları bir süre sonra yankı odalarını oluşturuyor. Yani sadece tek tip sesleri duyabileceğimiz mecralar inşa ediliyor.

Yankı odası; bilgi, fikir veya inançların tanımlı bir sistemde iletişim ve tekrarla güçlendirildiği bir durumun metaforik bir tanımlamasıdır. Burada akustik seslerin, duvarlardan yankılandığı yankı odası veya yankılanma odası ile bir analoji söz konusudur.

Hukuk bilimcisi Cass Sunstein ifadesiyle:

“Yalnızca seçtiğimiz ve bizi rahatlatan ve memnun eden şeyi duyduğumuz iletişim evrenlerinde yaşıyor olabiliriz.”

Bu nedenle, filtre balonları ve dijital yankı odaları çevrimiçi kutuplaşmanın ve radikalleşmenin ana nedenlerinden biri olarak görülüyor. Gerçekten de, kendi bakış açımızdan farklı perspektiflerle tanışmak, tartışmalı demokratik kamusal alanlar için gerekli bir koşuldur.

Filtre balonları, yankı odaları hayatımızın tam ortasındayken bizler gittikçe tek taraflı iletişimin, narsizmin kurbanı oluyoruz. Tam bu noktada Byung Chul Han’ın Ötekini Kovmak kitabından bir alıntı yapmak isterim.

“Gelecekte muhtemelen dinleyici olarak adlandırılan bir meslek olacak. Belirli bir ücret karşılığında ötekine kulak verecek. Her şeyden önce egoya artan odaklanma toplumun narsistleşmesi dinlemeyi zorlaştırıyor. Narcissus, aslında ötekinin sesi olan su perisi Echo’nun sevgi dolu sesine karşılık vermez. Böylece kendi sesinin tekrarı içinde yok olur.”

Algoritma tarafından yönlendirilen içerik dağıtımının oluşturduğu sanal duvarlar bir yerde antik inşaatçıları ayıran iletişim duvarlarını yansıtır.

Sanal etkileşimler artık dünyamızı tanımlar. Herkesin farklı inançları, düşünceleri, bakış açısı, kültürü olduğunu kabul etmeli ve bu çeşitliliğe kucak açmalıyız. Artık savaşa son vermeli, akın yolunda ilerlemeliyiz. Çünkü ancak bu sayede Babil Kulesi’nde yaşanan parçalanmanın modern bir panzehirini geliştirebiliriz.

İletişim başarısızlıkları Babil’in insanlarını böldü; fakat yeniden kulenin en tepesinden empati, şefkat gibi insani duygularımızın gücüyle bu dünyanın insanları olarak bizler parçalanmadan ayakta kalabiliriz.

Barışın ilelebet sürdüğü yarınlar umuduyla…

--

--

Birsen Akyüz
Türkçe Yayın

Content Creator | YouTube (birsnakyuz) | LinkedIn (birsenakyuz) | Address: birsnakyuz@gmail.com | Instagram: birsenakyuzz