İntikamını Fırçasıyla Alan Kadın Ressam: Artemisia Gentileschi

İnci Küpeli Kadın
Türkçe Yayın
Published in
4 min readMar 13, 2023

“Judith Holofernes’i Katlederken” adlı çarpıcı tablo, yahudi ve dul bir kadın olan Judith’in halkını Asurluların istilasından korumak için Asur generali Holofernes’i öldürmesini betimler. Caravaggio ve Gustav Klimt gibi diğer birçok ressama ilham olan bu olay, incilin apokrif bölümünde yer alır ve şu şekilde özetlenebilir:
Halkı istilaya uğrayan Judith ve sadık hizmetçisi, halkına ihanet ediyor gibi görünerek, gizli bilgiler paylaşma vaadiyle Asurluların kampına girer. Judith, General Holofernes’i kandırarak ona yakınlaşır, daha sonra onu sarhoş edip baştan çıkarır. Generalin en zayıf anında ise kafasını keserek bir torbaya koyar ve hizmetçisi ile kampı terk ederler. Bu olay Asurlulara korku saçar ve bölgeyi terk etmelerini sağlar.

Caravaggio “Judith Holofernes’in Başını Keserken”

Ancak kadın ressam Artemisia Gentileschi’nin aynı olayı konu edinen tablosunda birtakım başka gizler saklıdır. Peki, Artemisia Gentileschi kimdir ve tablosunda saklı detayların kökeni nereden gelmektedir?

1593 yılında İtalyan ressam Orazio Gentileschi’nin kızı olarak dünyaya gelen Artemisia, henüz on iki yaşında annesini kaybetmesiyle kardeşlerinin bakımını üstlenmek zorunda kalır. Yeteneğini keşfeden genç kız, resim faaliyetlerini uzun yıllar kapalı kapılar ardında icra eder. Kadın model kullanılması yasak olduğundan sanatı için kendini model olarak kullanır. Ressam babasının desteğini almasına rağmen erkek egemenliği altındaki sanat topluluğunda uzun bir süre kabul göremez ve sanat okulu tarafından kadın olduğu için reddedilir.

Orazio, Artemisia’nın özel ders alması için, aynı zamanda arkadaşı da olan ressam Agostino Tassi’nin atölyesine gönderir. Burada ressam Tassi, Artemisia henüz on yedi yaşındayken ona tecavüz eder ve evlenme vaadiyle onu uzun bir süre oyalar. Bu süre zarfında resim hocası, onu kullanmaya devam eder ve genç kız, artık başka biriyle evlenme şansı kalmadığını düşünerek bu düzenli cinsel saldırılara boyun eğer.

Bunu öğrenen Orazio, olayı mahkemeye taşır. Ancak Tassi, Artemisia’nın başka birçok birlikteliği olmuş olan hafif bir kadın olduğunu öne sürer. Artemisia, suçlamadan vazgeçmesi için işkenceye maruz bırakılır ancak iddialarını asla geri çekmez. Mahkemenin sonucunda Tassi, aldığı ceza ile birkaç ay cezaevine girip çıkar ve Roma’dan sürülür.

Bu tecavüz vakasında da, suçun faili yeterli cezayı almaz ve günün sonunda zarar gören yine mağdur konumundaki kişi olur. Genç kadın hakkındaki iftiralar ve dedikoduların ardı arkası kesilmez. Söz konusu dava Roma’da büyük yankı uyandırınca, bu şehir Artemisia için artık yaşanamaz hale gelir. Evlenerek Floransa’ya taşınan genç ressam, sanat faaliyetlerini orada devam ettirir.

Artemisia Gentileschi ” Judith Holofernes’i Katlederken”

Dava sırasında resmetmeye başladığı “Judith Holofernes’i Katlederken” adlı tablosu, Caravaggio’nun aynı konuyu ele alan ünlü tablosuna kıyasla birçok açıdan farklılık gösterir. Caravaggio’nun eserinde Judith narin, kırılgan, pasif, kararsız bir yüz ifadesine ve duruşa sahiptir. Hatta durumdan hoşnut olmadığı ve hatta kendini sorguladığı çıkarımını yapabiliriz. Buna karşın Artemisia’nın Judith’i, kendinden oldukça emin, cesur ve güçlüdür. Birazdan yaşanacakların son derece farkında olduğu ve durumun vahşetinden etkilenmediğini söyleyebiliriz.

Açıkça görülen bir diğer özellik ise, yatağa fışkıran kandan Judith’in soğukkanlılığına kadar dehşet verici ögeler içermesidir. Ayrıca, dönemin kadın ressamları tarafından tasvir edilmesi beklenmeyecek ölçüde şiddet barındırmaktadır.

Artemisia, hayatı boyunca sürekli kadının acılarını resmetmiş olsa da, bu tabloyu diğerlerinden ayıran ve daha “kişisel” yapan birkaç unsur vardır. Bunlardan en önemlisi -tabloyu yapmaya dava sürecinde başlamış olmasından da tahmin edileceği üzere- Holofernes, ona cinsel saldırıda bulunan Tassi’yi; Judith ise kendisini simgelemektedir. Yaşadığı acıların intikamını alamamanın getirdiği öfke ve nefret, tüm şiddetiyle Artemisia’nın tablosuna yansımıştır.

Caravaggio’nun tablosuna kıyasla Artemisia, bu sahneyi çok daha kanlı ve hareketli tasvir etmiştir. Judith artık pasif değil, ressamın diğer eserlerinde de sıkça görüldüğü gibi güçlü ve kendinden emin bir kadındır. Bir eliyle Holofernes’in saçlarını sıkıca kavrarken, diğer eliyle de uzun bir kılıcı tutarak boynuna saplar. Sadık hizmetçisi ise kurbanı kontrol altına almada yardımcı görev üstlenir. Gafil avlanan Holofernes’in vücudunun bir örtüyle kaplı olması ise, gözlerin vahşetin tam odağına çevrilmesini sağlar.

Judith’in giysisinin göğsünün bir kısmını gösteriyor olması onun dişiliğini ve baştan çıkarma yeteneğini vurgular. Bileziğindeki detaylardan birinin ise, iffetin ve avın tanrıçası Artemis’i tasvir ettiği düşünülmektedir.

Tüm bu detaylar ışığında düşünüldüğünde, Artemisia hukuk yoluyla intikamını alamamış, tam tersine suçun faili konumuna düşürülmüş ancak bunun bedelini Tassi’yi Holofernes, -yani sarhoş edilip baştan çıkarılması kolay biri- olarak resmederek ödetmiş ve onu küçük düşürmüştür.

Sonuç olarak Artemisia Gentileschi, döneminin ve sanat camiasının tüm normlarına karşı gelip hakkı olan takdiri elde etmiş, ona yapılan zulme ve atılan iftiralara sessiz kalmayıp bir sanatçı olarak en iyi yaptığı şey ile intikamını almıştır. Yüzyıllar geçmesine rağmen hikayesinin unutulmamasını sağlayan tablosu ve güçlü kadın figürüyle birçok genç kadın sanatçıya ilham olmuştur ve olmaya devam etmektedir.

--

--