İyi bir makale nasıl başlamaz?
Araştırma şirketi Gartner’ın Mayıs 2017 tarihli raporuna göre, bir yazının ilk cümlesini sonuna kadar okuyanlar, %73 ihtimalle yazıyı bitirmeden sayfayı terk etmiyor.
Elbette böyle bir rapor yok, ben uydurdum. Ama uyduruk rakamlar içermesi, ilk cümlenin önemli olduğunu gerçeğini değiştirmiyor. Sözde iyi yazdığı söylenen insanların “nitelikli” kabul edilen yazılarına bakıyorum. Daha ilk cümleden rakamlar ve istatistiklere boğmuşlar okuru. İlk sözcüğü Nielsen olan bir metin ne kadar keyifli olabilir? Bir düşünün…
Anladık birader, klavye başına geçmeden önce Google’da birkaç dakika araştırma yapmışsın. Ama -yazdığın yazı bir haber değilse- okura ilk cümleden rakamlarla, tarihlerle, analizlerle saldırmak ayıptır, yazıktır o emeğe.
Her yazında Pulitzer’a oyna demiyorum tabii. Ama en azından ilk cümlende okura vakit ayırdığına değecek bir şeyler sunduğunu hissettir. Google’da 15 saniyelik arama sonucunda çıkacak araştırmanın sonucuyla başlama mevzuya. Sen bu araştırmadan ne anladın onu bi’ de hele önce. “Gartner araştırmış da iPhone satışları düşmüş” deme. Hiç değilse “bu aralar içinizden iPhone almak gelmiyorsa, yalnız değilsiniz” de.
Sen okuru düşünmüyorsan, okur seni hiç düşünmez.
Ve evet, iyi bir makale tam olarak benim ilk cümlemde olduğu gibi başlamaz.
