Jacques-Louis David, Otoportre, 1794 (detay). Wikimedia Commons

Jacques-Louis David: Ressam ve Devrimci

M. Kaan Erdoğan
Türkçe Yayın
Published in
7 min readJul 28, 2023

--

Jacques-Louis David, Neoklasik dönemin en çok tanınan ressamlarından biriydi; eserleri, Fransız Devrimi ve Napoleon çağının en yaygın sembolleri haline geldiler. Demokratik devrimin tasvirlerinden eski ve yeni hükümdarların ısmarlama isteklerine; David, Fransız Devrimi’nin siyasi kargaşası içinde dümen tutmasını ve itibarına leke sürmeden bir taraftan diğerine geçmesini bildi. Bu, o günlerde Fransa’da yaşayan yurttaşların pek azının başarmaya muktedir olduğu bir şeydi.

Ne var ki, siyasi çalkantının rüzgarını ustalıkla arkasına alan David’in bir ressamdan ibaret olduğunu düşünmek, Devrim’le birlikte gelişen olaylarda oynadığı merkezi rolü hafife almak olur. Ressam olarak ortaya koyduğu eserler bir yana, birçok dostu tahtalıköyü boylarken kendisinin hayatta kalma kabiliyeti bile, David’in ne kadar önemli bir siyasi düşünür, lider ve eğitimci olduğunu kanıtlamaya yeter. David yalnızca yaşadığı dönemi resmetmekle kalmadı; o, aynı zamanda, döneme yön veren itici güçlerden biriydi.

Jacques-Louis David: Ressamdan Politikacıya

Jacques-Louis David’in anonim bir ressam tarafından çizilen portresi; 1813–1815 civarı. National Gallery of Art

Jacques-Louis David’in nasıl olup da akranları arasından sıyrılarak bu denli saygın hale geldiğini anlamak önemlidir. Şöhrete doğru attığı adımların merkezinde ressamlığa ilişkin yeteneklerinin olduğunu söylemeye lüzum bile yoktur. Ne var ki arzularının yalnızca büyük bir ressam olmanın çok ötesine geçtiği de apaçıktı. Louvre’daki Kraliyet Akademisi’ne katıldı ve nihayetinde Prix-de-Rome’u kazandı; söz konusu burs Akademi tarafından her yıl gelecek vaat ettiği görülen genç bir Fransız ressama veriliyordu.

Greko-Romen mirası, antik sanat, dönemin mimarisi ve yaşama biçimi gitgide daha çok ilgisini cezbetti. Bunun bir sebebi de İ.Ö. 79'da trajik bir biçimde Vezüv Yanardağı’na yenik düşen Pompeii kentinin 1748 yılında keşfedilmesinden kaynaklanan kültürel etkiydi. Sanatında gün geçtikçe daha fazla antikite kökenli sahne tasvir ederken bu, Neoklasisizmin ortaya çıkışına zemin hazırladı.

Jacques-Louis David, Sokrates’in Ölümü, 1787. Wikimedia Commons

David aynı zamanda gençliğinden itibaren toplumun önemli ve nüfuzlu kişileriyle iyi ilişkiler kurdu. Paris’teki College des Quatre Nations’a öğrenci olarak kaydını yaptırdı ki burada ilerleyen dönemde önde gelen bilim insanı ve kimyagerlerden biri olarak anılacak Antoine-Laurent Lavoiser ile tanışma fırsatı buldu.

David, işte bu sosyal çevre sayesinde, siyasi arzularla dolu dikkate şayan bir şahsiyet olarak ortaya çıktı. Yine de, siyasetle olan ilişkisi her ne kadar dünyanın yalnızca belirli bir veçhesini etki altına almaya yönelik bir çaba olarak başlamış olsa da, siyasete duyduğu ilgi kısa süre içinde bunun ötesine geçti. Başlıca sebebi, genel eğilimde yaşanan değişimdi; çok geçmeden devrim patlak verdi.

Fransız Devrimi

Jacques-Louis David, Tenis Kortu Yemini, 1791. Wikimedia Commons

Jacques-Louis David, Devrim’in liderleri tarafından, başkaldırılarının başladığı anı layıkıyla betimlemesi için seçilmişti. David’in kendisi de o esnada Versay Sarayı’ndan kısa bir yürüyüş mesafesinde olan Tenis Kortu’ndaydı ki bu bile tek başına onun sanatıyla ilgilendiği kadar çağının siyasetiyle de ilgilenen bir adam olduğunu gösterir.

Resimde, David’in daha sonraları yakın dostluklar kuracağı kişilerin birçoğunu görebiliriz; bunlardan bazılarıysa siyaset arenasındaki rakipleri haline gelecektir. Camille Desmoulins, Maximilien Robespierre ve Mirabeau, bu kişilere örnek olarak gösterilebilir.

Takip eden olaylar o kadar hızlı gelişti ki aslında David bu resmi hiçbir zaman tamamlamadı. Resimde yer alan kişilerin birçoğu, ki bunlar yeminin gerçekleştiği sıralarda vatanperver birliğe katılmıştı, kısa süre içinde birbirine cephe aldı. Etrafta yeni devrimci hükümete önderlik etme umudu taşıyan pek çok bağımsız siyasi ideoloji vardı.

Jacques-Louis David, Belisarius Sadaka Dilenirken, 1781. Wikimedia Commons

Dekoratör ve Kostüm Danışmanı Olarak Çalıştı

Ezici bir çoğunluk ressam olarak bilse de, Jacques-Louis David’in kuvvetli vatanperver coşkusu onun Devrimci hükümet tarafından başka birçok amaç için de kullanılabileceği anlamına geliyordu. Dramatik sahnelemeye yönelik bariz bir ilgisi vardı ve yeni hükümet tarafından sahnelenen kamuya açık büyük temsillerin çoğunu o tasarladı. Bunlar yeni hükümetin gücünü ortaya koymak için hazırlanmışlardı ve yeni Fransız devletinin değerlerini aşılıyorlardı.

Jacques-Louis David, The Representative of the People on Duty, 1794. Wikimedia Commons

1789 ila 1794 yılları arasında David, başkentteki en müsrif kamu gösterilerinin pek çoğunu organize eden kişiydi. Bunlar arasında Voltaire’in küllerinin tören alayı ile Parthenon’a taşınması, Birlik ve Bölünmezlik Festivali ve Federasyon Festivali de vardı.

Hatta o, yeni cumhuriyetlerinde Paris halkı tarafından giyilmesi planlanan -ki planlayanlar arasında kendisi ve Ulusal Meclis vardı- kıyafetleri bile tasarladı. Kıyafetlerin bariz bir şekilde klasik Greko-Romen tarzında olması, ki bu tarz ortaya koyduğu ilk resimlerde de çok önemli bir rol oynamıştır, David’in, görsel referansların siyasi değerler aşılamada ne denli etkili olduğunu anladığını gösterir.

Yüksek Mevkilerde Dostları Vardı

Jacques-Louis David, İdam Edildiği Gün Maximilien Robespierre, 1794. Wikimedia Commons

David’in yeni seçilen mecliste kendine bir yer bulması, Robespierre gibi siyasi kişilerle kurduğu yakın ilişkiler sayesinde gerçekleşti.

Ne var ki Jacques-Louis David, siyasi sözcülüğünü yeni devletin sanatsal girişimlerini yönetmek için kullanmakla sınırlı kalmıyor, bunun ötesine geçiyordu. Konuşma bozukluğu olmasına rağmen -kendisiyle alay edilmesine sebep olan bu bozukluktan çok utanıyordu- pek çok konu başlığında tutkulu biçimde görüş bildirmekten geri durmadı.

David aynı zamanda Jakoben Kulübü Başkanı olarak seçilmişti. Bu kulüp, Kral’ın ölümünden sonra iktidar için rekabet eden partilerin önde gelenlerindendi.

Jacques-Louis David, Antoine-Laurent Lavoisier ve Karısının Portresi, 1788. Wikimedia Commons

Jacques-Louis David 1792 yılında hem Ulusal Meclis’e Paris milletvekili olarak seçildi hem de Akademi’de doçent oldu. Bu pozisyonda, bir öğretmen ve akademisyen olarak oldukça ironik bir biçimde, ulusun akademik kurumlarını sindirmek ve kapatmak için başarılı mücadeleler yürüttü.

Bunlarla da kalmayarak kana susamış Genel Güvenlik Komitesi’nin -devrime karşı olduğu görülen Fransız yurttaşlarının kaderlerini tayin eden komite buydu; takip eden dönemde binlerce kişi giyotine gönderilecekti- bir üyesi haline geldi.

David, hem Marie-Antoinette’i hem de daha sonra yakın dostu Robespierre’i giyotine giderken tasvir eden eskizler çizdi; bu eskizler, devrim günlerinde Paris sokaklarını kasıp kavuran şiddetin boyutunu göstermeleri bakımından önemli kanıtlardır. Daha da önemlisi, bu eskizler, David’in büyük bir ressam olarak sahip olduğu konumu, önceleri omuz omuza çalıştığı kişilerin yazgısını paylaşmamak için kullanma kabiliyetini ispatlar niteliktedir.

Siyasi Bir Tutukluydu

Jacques-Louis David, View of the Gardens of the Palais du Luxembourg, 1794. Louvre Collections

Er ya da geç, Jacques-Louis David’in devrimde oynadığı merkezi rol onu enseledi ve kendisi cezalandırılmaktan bütünüyle sıyrılamadı. Kral XVI. Louis’in tahttan indirilişinin ardından iktidara Robespierre geldi. Robespierre’in egemen olduğu dönem, Terör Dönemi olarak anılmıştır. Bu süreçte David kendini Robespierre’in yanı başında bir “sanat diktatörü” olarak buldu. David, sanat diktatörüyken elinde bulundurduğu akılalmaz güce, geçmişin hiçbir anında sahip olmamıştı.

Örneğin bir keresinde, Palais du Luxembourg’un bahçe manzaralı oldukça lüks hapishanesinde göz hapsinde tutuldu. Tutukluluğu sırasında penceresinden gördüğü manzarayı tasvir etmekle yetinmedi; aldığı izin sayesinde Devrim’den sağ kurtulan zenginlerin portrelerini ve ısmarlama isteklerini resmetmeyi de sürdürdü.

Devrimden Sonra Yaşam

Jacques-Louis David, The Emperor Napoleon in His Study at the Tuileries, 1812. Wikimedia Commons

Jacques-Louis David, tutukluluğu biter bitmez kendini yeniden devletin hizmetinde buldu. İktidara karizmatik general Napoleon Bonaparte gelmişti ve Fransız ulusuna kendi damgasını vurmak için David’in yaratıcı becerilerinden olabildiğince yararlanmakta kararlıydı. Napoleon 1799 yılında David’i imparatorluk ressamı olarak atayarak maiyetine aldı. Kendisinin en meşhur resimlerinden biri olan Napoleon Alpleri Geçerken eseri, David’in elinden çıkacaktı.

Jacques-Louis David, Napoleon Crossing the Alps, 1801–1805. Wikimedia Commons

David’in en çok bilinen sanat eserlerinden biri, Napoleon’u taç giyerken tasvir eden resimdir. David’in kendisi de, daha sonra en abidevi eserlerinden biri haline gelecek resim için eskizler çizmek amacıyla, törende hazır bulunmuştu. Aylarca süren hazırlıktan sonra nihayet resmi tamamlaması iki yılını aldı. Hazırlıklar arasında, Notre-Dame katedralindeki tören alanının bir kopyasının atölyesine kurulması da vardı.

Jacques-Louis David, The Coronation of Napoleon, 1805–1807. Wikimedia Commons

Ne var ki David’in, hem Napoleon’a hem de meclisine bir sanat danışmanı olarak hizmet ederken yol gösterici bir rol üstlendiği, daha az bilinen bir gerçektir. Öyle ki David, kendisine sanatlar üzerinde daha geniş kapsamlı kontrol sağlayacak bir pozisyon vermesi için Napoleon’u ikna etmeye çalışmıştır. David’in arzusu; anıtlardan, sanat eğitiminden ve hatta ulusun gelişmekte olan tekstil ticareti gibi tasarım temelli endüstrilerden sorumlu olmaktı.

Son Yılları

Jacques-Louis David, hayatı boyunca devam eden ve diğerlerine kıyasla daha az tartışmalı bir role de sahipti. Kendisini takip eden sanatçı neslinin çoğuna hem öğretmenlik hem de akıl hocalığı yaptı. En meşhur öğrencilerinden biri, Dominique Auguste Ingres’ti; ona ders verirken bir portresini çizmeyi de ihmal etmedi.

Jacques-Louis David, Portrait of Jean Auguste Dominique Ingres, 1800. Wikimedia Commons

Napoleon’un düşüşünden sonra David’in devrimde oynadığı rol nihayet yakasına yapışmıştı. 1815 yılında David kendisini tıpkı Napoleon gibi yurdundan sürülmüş halde buldu. 1825'teki ölümüne dek Brüksel’de yaşadı ve Fransa’ya hiç dönmedi. Gelinen noktada Jacques-Louis David’in resimleri ölü gibi cansızdı; yalnızca ısmarlama bir istek geldiğinde fırçayı eline alıyordu.

David, 1825 yılının son günlerinde hayata gözlerini yumdu. O tarih itibarıyla yaşamının önceki yıllarında oynadığı politik rol hala çok taze olduğundan ne kendisi ne de ailesi Fransız hükümetiyle uzlaşma sağlamanın bir yolunu bulabilmişti. Dönemin hükümetinin bakış açısından, siyaset adamı David ile ressam David arasında bir ayrım yapmanın olanağı yoktu. Hal böyle olunca ailesi de David’den artakalanların Paris’e gömülmesine müsaade etmedi. Nihayetinde David, 1826 yılının ekim ayında, Brüksel’in kenar mahallelerinden birindeki Brüksel Mezarlığı’na defnedildi.

Yazar: John Sewell

İngilizceden çeviren: M. Kaan Erdoğan

Kaynak: The Collector

--

--

M. Kaan Erdoğan
Türkçe Yayın

Gündüzleyin reklamcı, geceleyin öykü ve fragman yazarı.