Körlük

Buket
Türkçe Yayın
Published in
2 min readApr 18, 2022

Takvimlerin, haritaların ve kişilerin hiçbir öneminin olmadığı bir kitap. Müzik miydi sadece evrensel olan? Nerede, ne zaman geçtiği belli olmayan ama her yerde ,her dönem ve herkes için söz konusu olması muhtemel bir kitap. Çünkü içinde insan var. İnsan; bazen sadece dürtülerden ibaret bir beden bazen de nefes almanın sorumluluğunu tüm insanlığa borçlu hissedecek kadar merhamet kaplı bir varlık.

Anlam verilemeyecek kadar hızla ve kolay bir şekilde yayılan körlük salgını ile başlıyor hikayemiz. Sonrasında bu salgının ilk hastaları eski bir akıl hastanesinde karantinaya alınıyor. İnsan hayatını idame ettirmek için gereken her şey de karantinaya alınıyor sanki ama nerede bilen yok. Öyle ki tüm temel ihtiyaçlar yavaş yavaş uçuyor insanlığın elinden. Yine insanlığa en büyük kötülüğü insanlık yapıyor. Oysa ki biz değil miydik ; hem akıl hem vicdan sahibi?

Kitap ilerledikçe tüm bu karantina sürecinde yaşanılan hikayeler okuyanın dayanç duygusunu da zorluyor. Özellikle kadınların yaşadığı o akıl almaz sahnelerin her biri insanın gözünde canlanıyor. Utanıyorum çok utanıyorum çünkü bu kitapta yaşanılan tüm o barbarlığın ne kadar gerçek olabileceğini biliyorum.

Tek bir duyumuzun eksik olması mı bizi insanlıktan çıkaran? Tüm duyularımız ve sahip olduklarımız mı bize insan maskesini taktıran? Bu kitapla çok iyi anladım ki; haya etmek ve hayal etmek ne yakın ve ne tehlikeliymiş yan yana geldiğinde.

--

--