Kahramanlarımızı Kopyalayamadığımız Nokta, Kendi Yaratıcılığımızı Keşfettiğimiz Noktadır

Buşra Karagöl
Türkçe Yayın
Published in
3 min readApr 16, 2021

Yaratıcı düşünme; olaylara farklı şekilde bakma ve problemleri çözmenin yeni yollarını bulma yeteneğidir. Sorunlara veya durumlara alışılmışın dışında özümler öneren yeni bir bakış açısıyla bakmanın bir yoludur diyor genel tabirler.

https://www.sunfloralschool.com/ ‘ da çalışan sevgili öğrencilerim Saliha ve Oktay’ın konuyu da sevdiğim için hediye ettiği Austin Kleon’un Bir Sanatçı Gibi Araklayın kitabı, okurken sürekli aydınlandığım okuması da eğlenceli bir kaynak oldu benim için. Not aldığım bazı kısımları sizlerle de paylaşayım. Hatta sayfalar arasına özel notlar da bırakmışlar! Birlikte mutlu olalım :)

”BİR SANATÇI GİBİ ÇALIN.” Peki nasıl? Birden çok yerden, karıştırarak ve birebir çalmak yerine esinlenerek. Bir çalma dosyanız olsun. İlhama ihtiyacınız olduğunda o deftere bakın.

  • Analog-dijital dengesini kurun. Dijital ortamlar, bilgisayarlar fikirleri kaydetmek ve yayınlamak için ideal olabilir. Ancak ilhamın gelmesini isterseniz kağıt ve kalemle uğraşın.
  • Okumak istediğiniz eseri, filmi siz yapın. Sevdiğiniz eserlerin devamlarını hazırlayın. Bir sanatçı küçüklüğünde en sevdiği şarkıcının çıkacak albümünü hayal edip o albüm için şarkılar yazarmış. İleride kendisi sanatçı olduğunda bu eserleri kullanmış.
  • Yan projeler ve hobilerle ilgilenin. Bir şeylerle oyalanırken farkında olmadan başka şeyler üretmiş olursun.

Tüm bunları uygulamak için başlamaktan korkma. İlham aldığın kişileri iyice araştır gerekirse taklit et. Zamanla sana özel şeyi ortaya koyabileceksin. İlk önce kimi taklit edeceğini düşün. Sonra neyi taklit edeceğine karar ver. Kahramanların mesela. Yazar Wilson der ki “Eğer sadece tek bir yazardan çalarsanız bu bir hırsızlıktır ama birçoğundan çalarsanız bunun adı araştırmadır.” Bir noktadan sonra kahramanlarını taklit etmekten, kahramanlarınıza benzemeye çalışma aşamasına geçeceksin. Benzemeye çalışmak taklitin bir üst versiyonudur çünkü kendine yol açıyorsun.

Kobe Bryant, sahadaki tüm hareketlerini kendi kahramanlarından öğrendiğini söyler. Başlangıçta yani hareketleri çaldığında hepsini başarıyla yapamadığını anlamıştır çünkü onlarla aynı fiziksel yapıda olmadığını fark eder. Bu hareketleri kendisine uyarladığında ise yıldız oyuncu oldu.

Kahraman demişken, en sevdiğiniz eseri ve kahramanı düşünün. Neleri eksikti? Neyi daha iyi yapabilirlerdi? Hayatta olsalar bugün ne yapıyorlardı? Aklınızdakini siz yazın, çizin, yapılmış olmasını istediğiniz şeyleri ortaya çıkarın.

Beynimiz ne kadar mükemmel olsa da aynı zamanda üşengeçtir de. Genel anlamda risk sevmez. Hani artık her sohbette duyabileceğiniz konfor alanı terimi var ya. İşte o alandan çıkmak istemeyiz. Kim kalkacak da bir sürü şey araştıracak, okuyacak, izleyecek… Bu bir batak maalesef. Üretmeden, öğrenmeden geçen günler ömürden gidiyor.

Yeni şeyleri deneyebilen insanlar, önyargısı olmayanlar, okumayı sevenler, hobisi olanlar, yeni yemek denemekten çekinmeyenler, her gün aynı sokaktan yürümeyenler… İşte böyle insanlar bulundurun etrafınızda. Boş ver diyenlerden uzak durun. Onlar Harry Potter’daki Ruh Emiciler gibidirler. Tüm enerjinizi alırlar.

Farklı insanlarla tanışmaktan çekinmeyin mesela. Ben çevrimiçi eğitimlerde en çok bu duruma üzülüyorum. Kendi eğitimlerimde sohbet ortamı olsun, hiç değilse farklı bölümlerden, farklı sınıflardan öğrenciler tanışsın çok istiyorum. Kendi gönüllü olduğum topluluklarda ülkenin farklı yerinden eğitim veren arkadaşlarla tanışmak sürecin en avantajlı durumu oldu benim için.

Gelelim teknik kısma. Yaratıcı düşüncenin oluşması için bazı basamaklar var.

Çeşitli kaynaklardan bilgi toplama evresi başlangıcımızı oluşturur. Sonrasında bu kadar bilgiyle ne yapacağını şaşırır insan. Hepsini bir arada görünce korkarız da bazen. İşte tam bu anda kuluçka evresine girmemiz gerekir. Yani konudan uzaklaşmak, uzun yürüyüşler yapmak, açık hava hatta yeşillik alanda bulunmak fikirlerin canlanmasında etkilidir. Tıpkı Newton gibi bir “Aha Anı” yaşamanın zamanı gelmiştir. Zihin arka planda bu konuyla uğraşmıştır hatta rüyada dahi mesaj gelebilir. Aha anından sonra sonuçlandırma / oluşturma evresindesindir. Aldığın mesajı şekillendirip ortaya koyabilirsin! Daha ne olsun? Ürettiğin şeyin tadını çıkar.

--

--