Kamilerin Yolu: Şintoizm

Samimiyet, ilahi olanla insanı birleştiren yegane erdemdir.

Mehmet Omer Gozum
Türkçe Yayın
3 min readMay 26, 2021

--

Dünyanın teknoloji devlerinden biri olmakla birlikte geleneksel yönünü de muhafaza edebilen Japon toplumunun milli ve manevi yönü üzerinde Şinto dininin derin etkisi olmuştur. Japonya’nın dini kültürü iki inancın sentezinden oluşur, bunlar Şintoizm ve Budizmdir. Hindistan’da doğan ve 6. yy’da Japonya’ya gelen Budizmin aksine Şintoizm Japonya’da doğmuştur ve Japonya’nın tarihi kadar eskidir. Bir kurucusu, peygamberi ya da kutsal kitabı olmayan Şintoizm, kısaca ‘kami’ olarak adlandırılan kutsal varlıklara tapınmaya dayanan animist bir dindir. Bu yazımda kısaca Japonların milli dini diyebileceğimiz Şintoizmi anlatmaya çalışacağım.

Bir Şinto Tapınağı’nın Girişi- Hakone

Şinto kelime anlamı olarak Kamilerin yolu (Tanrıların yolu) anlamına gelmektedir. Şinto dininde en temel kavram olan Kamiler genelde Tanrılar olarak düşünülse de buradaki Tanrı kavramı Müslümanlık ya da Hristiyanlıktaki Tanrı kavramından oldukça farklıdır. Kamiler rüzgar, dağ, yağmur, ağaç gibi varlıkların ya da bereket gibi kavramların ruhları olabildikleri gibi öldükten sonra kutsallaşan insanların ruhları da olabilirler. 8 milyon Kami olduğu söylenir. Bütün Kamiler içerisinde en önemlisi Güneş Tanrıçası Amaterasu’dur*. Japon imparatorunun bu Tanrıçanın soyundan geldiğine inanılır. Kamilerin insanları koruduklarına ve onlara yol gösterdiklerine inanılır.

Şintoizmde gerçekleştirilen ritüellere ‘saishi’ adı verilir. Bu ritüellerin amacı Kamilerin yardım etmelerini sağlamak, bereketi çekmek ya da arınmaktır. Bu ritüeller ‘jinja’ adı verilen Şinto tapınaklarında gerçekleştirilir. Tapınaklarda ayinler ‘shinsoku’ adı verilen Şinto rahipleri tarafından gerçekleştirilir. Ayrıca rahiplere yardımcı olan ‘miko’ adı verilen kadın görevliler bulunur. Mikolar beyaz kimono giyerler ve bekardırlar. Tapınakların girişinde bulunan ahşap kemerli kapılara ‘torii’ adı verilir. Bu kapılar adeta Japon kültürünün sembolu haline gelmiştir. Bu kapılar ruhani dünya ile maddi dünya arasındaki geçiş kapıları olarak görülür ve Kamilerin bu kapıları kullandıklarına inanılır.

Şinto dininde yasaklar ya da uyulması gerekli kurallar yoktur. Bununla birlikte erdemli olmak Şinto dininin temelinde yer alır. İnsanın özünün genel olarak temiz olduğuna inanılır. Kuran ya da İncil gibi bir kutsal kitapları olmamakla birlikte, Şintocu mitlerin bir araya getirildiği Kojiki ve Nihongi adlı kitapları vardır.

İmparator Meiji zamanına kadar Şintoizm ve Budizm uyum içinde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Budistler Kamileri Buda’nın yansımaları olarak görmüşlerdir. İmparator Meiji zamanında Şintoizm, Japonya’nın resmi dini ilan edilmiştir. Bu dönemde imparator Meiji iki dini birbirinden ayırmaya çalışmış, Şinto mitleri etrafında milli bir Japon kimliği oluşturmaya çalışmıştır. 2. Dünya savaşı sonrasında devlet ve Şinto dini ayrılmıştır.

Prenses Mononoke

Günümüzde Japon toplumunun çoğunluğu kendisini inançlı olarak tanımlamamakla birlikte, büyük bir bölümü bir şekilde Şinto ya da Budist törenlerine katılmaktadır. Bu sebeple Japon kültürünü anlamak açısından Şinto kültürü ile az çok aşina olmak önemlidir. Doğum ve düğün gibi pek çok mutluluk verici olay Şintoist bir şekilde kutlanırken, ölümle ilgili konular Budizme bırakılmıştır. Tapınak mimarisinden tutun da tiyatro, kaligrafi, müzik gibi pek çok kültürel öge Şinto kültürü ile ilişkilidir. Şintoist imgeler sıklıkla anime ve mangalarda da yer bulmuştur. İlgili olanlara, izlemekten keyif aldığım Prenses Mononoke (1997) ve Ruhların Kaçışı (2001), Komşum Totoro (1988), Noragami (2014) ve Prenses Kaguya Masalı (2013) adlı animeleri tavsiye edebilirim.

*Japon bayrağındaki kırmızı güneş Amaterasu’yu temsil etmektedir.

--

--